Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

Tubifeksle Beslemek

Tubifeksle Beslemek

Bruce Hsueh

Tubifeksle Beslemek

(Yazan: Bruce Hsueh)

Dünyadaki tüm lepistes dostu arkadaşlarıma merhaba. Benim adım Bruce Hsueh ve ben Tayvan'dan bir lepistes yetiştiricisiyim. Sanırım Tayvan'lı yetiştiricilerın dünyaya fazla sunulmadığını söylemek doğru olur. Yakın arkadaşım Tomoko, Sergio'nun sayfasına yazmamı isteyince fırsatı kaçırmak istemedim.

Tayvanda büyük çaplı (200+ akvaryum) üreticiler var ve hemen hepsiyle tanışma mutluluğuna eriştim. Kabul etmeliyim ki hepsi de lepistes yetiştirme konusuna kendilerini adamaları ve harcadıkları zaman açısından hayranlığımı kazanmışlardır. Çoğunlukla bir çok problemlerle karşılaşırlar: Doğa Ana, zaman ve maliyet. Maliyetin tepesinde de lepistesler için yem bulunmaktadır. Yem faturalarınızı nasıl düşürüp aynı zamanda da hızlı büyüyen ve sağlıklı lepisteslerinizi sürdürebilirsiniz?

Tanıştığım bir lepistes yetiştiricisi bu durumu lepisteslerini ana besin olarak canlı tubifeks'le besleyerek çözmüş. Evet, lepistelerinizi büyük risk alarak canlı tubifeks ile beslemeyi, potansiyel olarak ve tamamen neredeyse bir gecede akvaryumlarınızın tamamını silip süpüreceğini biliyorum. Üstelik tubifekslerin ağır metaller, bakteriler, tek hücreliler, iplik kurdu hastalığı taşır ve lepistes yemi olarak kullanılmaması gerekir. Eğer kurtlar doğru şekilde işlemden geçirilmezse veya temizlenmezse hepsi doğrudur.

Buradan itibaren Tainan'da (Nan Çincede Güney demektir) bulunan bir yetiştiriciye gideceğiz ve nasıl bu problemin üstesinden geldiğini göreceğiz. Adı Feliz Chen ve Tainan'ın kenar mahallelerindeki bir deponun ikinci katında yer alan (sadece lepistes üretip satan) South Bay Akvaryum'un sahibidir. Akvaryumlarının sayısı: 720+. Tüm akvaryumları üç bölümden oluşmaktadır: Anaçlar, yavrular ve gençler, damızlık altı boylar. Yavrular ve gençler kesinlikle yeni çıkmış artemia ile beslenir ve cinsiyet ayrımı yapılabildiğinde, dişiler ve erkekler ayrılır ve damızlık akvaryumlarına taşınır. 480 akvaryumun hepsi zaman kazandıran su değişim sistemi ile kurulmuştur. Burası esas büyümenin gerçekleştiği ve deli gibi tubifeks yedikleri yerdir.

Lepistesleri bu canlılarla beslemenin esas noktası şudur. Düzenli olarak tubifeksle beslekmek dışında hiçbir şey, tekrar ediyorum kesinlikle hiçbir şey, lepisteslerinizi daha hızlı boylandırmaz. Tubifeksle beslendiğinde lepistesler hızla tubifekslere hücum eder ve durum sanki delirmişler gibi beslenme çılgınlığına döner.

Tüm akvaryumlar cama camdır ve kurtlar oyuklara giremez veya saklanamaz. Her tankta çift süngerli filtre ve sürekli dolu tekli bir tubifeks kabı bulunur.

Felix'in deposunun köşesinde, tubifeksleri işlemden geçirdiği, kendi yaptığı küçük bir oda yer alır. Yer seviyesinde, kare sprial şeklinde çimentodan yapılma su yolu, "temizleme" istasyonudur. Temiz kuyu suyu (Evet, kuyu suyu!) spiralin ortasından dışarı doğru akar.



Su yolunun eni, farklı tubifeks yığınlarını tutan dikdörtgen sepetlere tam uyacak şekilde imal edilmiş olup, yaklaşık 20 cm'dir. Kaynağa en yakın konumdaki sepet en temiz kurt yığınını bulundurur. Bu konuma gelme döngüsü yaklaşık 5 gün sürer. Bu yüzden, temiz su kaynağından en uzağa yerleştirilmiş olan sepet yeni gelen ve en kirli yığındır. En temiz yığın bittiğinde ve sepet çıkarıldığında tüm sepetler bir adım daha temiz su kaynağına yaklaştırılır. Bunun ama kirlenmeyi önlemektir, çünkü su sadece tek bir yönde akar. Kurtların yeterli oksijene sahip olduğundan emin olmak için su yolunun çeşitli yerlerine hava taşları yerleştirilmiştir.

Tubifekslerin kaynağı, oradaki insanların onları kiloyla sattığı, yerel çamurlu ve kirli akıntılardır. 1 kilo tubifeksin fiyatı 90 Taiwan Doları veya 2.5 USD veya 2.2 Sterlin'dir. Onları çevreleyen iğrenç kokunun içerisinde toksinler ve parazitler barınmaktaktadır. Felix'e göre, iç sistemin tamamen "kanayarak" dışarı akması yaklaşık 3 günü bulmaktadır, ama güvenli olması açısından ve katı standartlarına uygun olarak, 5 gün boyunca temizlenmeden beslemek üzere kullanmıyor.

Bu kurtlar için 5 günlük "tubifeks parçalanma diyeti" sonrasında, Felix ağırlık olarak %75 oranında bir geri dönüş elde ediyor. En şaşırtıcı ve dikkat çekici fark koku oluyor. O iğrenç, tiksindiri ve "midemi dışarı boşalttıracak" koku sihirli bir şekilde KAYBOLMUŞ! Felix kurt yığınlarının durumlarını değerlendirirken ağırlıklı olarak burnuna güveniyor. Bu olay zayıf bir midesi olanlar ve yeni yemek yemiş kişilere önerilmez.

Tam olarak ne kadar güvenli? Felix tubifekslerden kaynaklı hiçbir hastalıkla karşılaşmadığını ve bir kere bile lepisteslerini kurtsuz bırakmadığını iddaa ediyor! Deposunu üç kere ziyaret ettikten sonra, bir tane bile hastalıklı akvaryum gördüğümü hatırlamıyorum. Bazıları yaz sıcağı boyunca bükülmüş belkemiği şeritine sahipti ama asla hastalıklı akvaryum yoktu. Benden daha büyük lepistes yetiştiren bir yetiştiriciyi görmek kadar gurumu ve egomu mahveden bir şey olamaz. Orada ilk bakışta 5 cm (2") dişi gibi görünen ama yakından incelendiğinde tam olarak olgunlaşmamış bir erkek olduğu anlaşılan DS erkeği gördüm.

Felix South Bay Akvaryumda başarılı iş yapmanın gerçeklerini gizlemiyor. Müşterileri özel kolleksiyonculardan Taywan adalarındaki, hatta Hong Kong ve Çin'deki akvaryumculara kadar geniş bir alanı kapsıyor. Başarısının en önemli nedenlerinden biri... Lepisteslerini tubifeks ile beslemek!

Çeviren: Köksal Gürkan

Oku

Botia Makrakanta (Clown Loach)

Botia Makrakanta (Clown Loach)




Botia Makrakanta (Clown Loach)

Aile : Cobitidae
Tür : Chromobotia macracanthus
Genel Adı : Makrakanta (Clown Loach)
Boy : Doğada en büyüğü 50 cm (18")
Not : Ortalama bir akvaryum balığı olarak görülmemelidir. Gençleri hep satılmak üzere görülmektedir ama satın almadan önce tedbir alınmalıdır. Hayvanları ideal yaşam koşullarından daha düşük koşullara maruz bırakmak adil değildir.
Doğal Ortam : Asya; Sumatra, Hindistan ve Borneo.
Min. Hacim : Gençler için 250 Lt, yetişkin sürüler için 540+ Lt.
Beslenme : Omnivor, Pul yemler, donmuş ve canlı yemleri sever.
Davranış : Çok barışçıl, sosyal, geniş gruplar halinde tutulmalıdır.
Su : Sıcaklık: 24-30°C (75ºF - 86ºF), pH aralığı: 5.0-7.5, dH aralığı: 5-12º
Bakım : Orta seviye, iyi filtreleme gerektirir.
Topluluk : İyi
Uygunluk : İlgi gösterildiğinde herkes için uygun

Makrakantalar popüler akvaryum balıklarındadır. Bununla birlikte, Beyaz Benek (Çevirenin Notu: Ichthyopthirius multifilis - Kısaca Ick veya Ich) hastalığına yenildiğinden ve kötü su koşullarına hassas olduğundan her zaman kolay bakılamamaktadır. Bu makalenin amacı yeni makrakanta sahiplerine balıkları için güzel ortam hazırlamaya yardımcı olmaktır. Makrakanta'lar Endonezya'da (Sumatra ve Borneo) bulunmuştur ve akvaryumlardaki makrakantaların neredeyse tamamı vahşi olarak yakalanıp dünyanın dört bir yanına satılmak üzere dağıtılmıştır. Bu durum balıkların üzerinde önemli oranda stres yaratır ve akvaryumda sürü oluşturacak sağlıklı makrakanta almak için en hayati adım sağlıklı balık seçmektir. Peki sağlıklı balık seçeceğinizden nasıl emin olabilirsiniz?

• Dükkanın genel ortamı kontrol edin. Akvaryumlarda ölü balıklar var mı? Su temiz mi? Bazı akvaryumlarda yanlış bakım durumu varsa diğerlerinde de istenmeyen koşullar olması olasılığı oldukça yüksektir. Sadece akvaryumlarına iyi bakım yapan dükkanlardan balık alın.

• Makrakantalar nasıl görünüyor? Makrakantalar renkleriyle bulundukları ortam hakkında size fikir verebilir. Sağlıklı bir makrakanta parlak belirgin renklerini gösterir, buna karşılık stresli olanı renklerini yitirir ve beyazlaşır. Sadece doğru renkleri gösteren makrakantaları alın.
(Çevirenin Notu: Grileşmiş makrakanta her zaman sağlıksız değildir. Bazı makalelerde sürü liderlerinin grileşmiş renklerde olduğu da belirtilmekte ve resimlerle gösterilmektedir. Ancak bu durum yetişkin sayılacak balıklar için geçerlidir. Küçük boylarda renk önemlidir.)

• Makrakantalar iyi beslenmiş mi? İyi ve doğru beslenmemiş olanların sağlıklarına kavuşmaları zordur ve aldığınızda bir süre sonra ölü bir balıkla karşılaşmanız çok muhtemeldir. Vücutlarına bakın ve iyi beslenip beslenmediklerini kontrol edin. Dükkan sahibine makrakantaları ne sıklıkta ve hangi yemlerle beslediğini sorun.

• Makrakantalar aktif mi? Sağlıklı makrakantalar enerji dolu ve çok aktiftir. Sağlıklı bir makrakantayı yakalamak zordur.

• Makrakantaların saklanacak yerleri var mı? Makrakantalar için saklanacak yer olması streslerini azaltmak için çok önemlidir. Saklanacak yeri bulunan akvaryumlardan alacağınız balıklar büyük olasılıkla daha iyi durumda olacaktır.

• Eğer daha önceden makrakanta beslemediyseniz, gençken çok daha hassas olacakları için, 5 cm'den (2 inç) daha ufak balık almayın.

Sonuçta bulabileceğiniz en renkli, en hareketli makrakantayı aramalı ve en iyi başlangıç olarak onları almalısınız. Alacağınız balıklardaki stresi azaltmak için, dükkandaki makrakanta bulunan sulardan sizin akvaryumunuzdakine benzer olanından almayı düşünmelisiniz. Şunu da belirtme gerekir ki, makrakantalar neredeyse ölü gibi görünecek kadar, öylece durmayı da sever. Bununla birlikte, bu oldukça normaldir ve kötü kalitede suya işaret olarak görülmemelidir, genelde tam tersidir. Nereden alacağınıza karar verdiğinizde en az 3 (tercihen 8-10) adet almalısınız. Makrakantalar asla yalnız beslenmemesi gereken sürü balıklarıdır!!!

Yeni makrakantalarınızla eve ulaştığınızda poşeti suyun üzerinde 10-15 dakika bekletin ve sonra her 10 dakikada bir akvaryum suyundan az miktarda (bir fincan) ekleyin. Balıkları yeni evlerine bırakmadan önce bu işlemi 4-5 kez yapın.

Akvaryum Düzeni


Makrakantalar 100 Litre (20 Galon) hacimli akvaryumlarda tutulabilir. Her ne kadar makrakantalar yavaş büyüyor olsalar da eninde sonunda çok büyüyecekleri ve en azından 540 litre (125 Galon) akvaryuma ihtiyaç duyacaklarını aklınızın bir köşesinde bulundurun. Bu değerler minimum olarak ele alınmalıdır.

Akvaryum tabanını makrakantaların kazabilecekleri kum ve ince çakıl ile kaplayın. Makrakantalarınızı bitkili akvaryumda tutmanızı öneririm. Bununla birlikte, genç veya yetişkin makrakanta beslemenize bağlı olarak, bitki seçimleri oldukça büyük farklılık gösterir. Yetişkin makrakantalar Java Fern veya Anubias gibi sert bitkilerle birlikte tutulabilirken, genç makrakantalar hemen hemen bütün bitki türleri ile bakılabilir. Diğer tüm bitkiler yetişkin makrakantalar tarafından yok edilecek ve/veya yenecektir. Ayrıca yüzeyde yüzen bitkilerden de kullanılarak ışığın azaltılmasını öneririm ki bu sayede makrakantalar gün boyunca daha da aktif olurlar.

Makrakantalar, tercihen içine sıkışarak zar zor girebilecekleri, birçok mağaradan ve saklanma yerinden oluşan bir akvaryum tasarımı isterler. Eğer makrakantalarınız kendilerini mağaralara sıkıştırırlarsa dikkate almayın, kayaların veya malzemelerin altını kazıp çıkarlar. Genelde sıkışmamışlardır, sadece bundan hoşlanıyorlardır.

Saklanma yerleri kayalar, kökler, PVC boruları, çiçek saksıları, hindistan cevizi kabuğu ve farklı çeşitlerde akvaryum dekor malzemeleri ile hazırlanabilir. makrakantalar için dekorasyonda sivri uçlu malzemeler kullanılmamalıdır. Çok fazla saklanma alanı yaratamazsınız ama her bir makrakanta için bir kaç tane oluşturmalısınız.

Makrakantalar kötü su koşullarına karşı hassastır ve iyi bir filtrelemeye ihtiyaç duyarlar. Makrakantalar vahşi doğada akıntılarda yaşadıklarından yüksek hızlı su sirkülasyonu çok iyi olur.

Makrakantalar çok iyi sıçrarlar ve akvaryumunuzun düzgün şekilde kapalı olduğundan emin olmalısınız.

Sağlık


Daha önce de söylediğim gibi, makrakantalar kötü su koşullarına karşı hassastır ve genelde su kalitesi düştüğünde ilk ölecek veya hastalanacak balıktırlar. En az haftalık %25 su değişimi önerilir. Kötü su koşullarına karşı düşük toleranslarından dolayı, sağlıkları akvaryumun durumunu göstermesi nedeniyle, gösterge (indicator) balığı olarak da adlandırılır. Makrakantalar Klor'a karşı çok hassastır ve çok az miktarlar bile makrakantaların toplu ölümüne yol açabilir.

Bu türler eğer su kalitesi yeterince iyi değilse beyaz benek hastalığına meyillidir ve çoğu beyaz benek ilacı ve tuza karşı hassastır. Bu nedenle makrakantalarınıza iyi bakın ve gerektiğinde önerilen ilaç dozlarının yarısını kullanın. Yoksa ilaçtan dolayı makrakantalarınızı öldürme riskiniz olabilir.

Beslenme


Makrakantalar etoburdur (carnivore) ve beslenmelerini tamamlamak için ot yerler. Bu nedenle bu tip beslenmeyi destekleyecek şekilde yem verilmesi önerilmektedir. Makrakantalarınızın büyümesi için ideal olarak günde 3-5 kere beslenmeleri önerilmektedir. Yine de yavaş büyürler. Beslenme düzeni çeşitli yemlerden oluşmalıdır ve hemen her türlü etçil yem beslenmeye dahil olabilir. İyi bir temel karidesler, farklı dip yemleri, farklı donmuş yemler ve balıklar büyüdükçe balık dilimleridir. Makrakantalar tıklama sesi çıkarabilir ve bunu neşeli olduklarında yaparlar. Dolayısıyla, verdiğiniz yemlerin hangisinin hoşlarına gittiği verdiğiniz anda çıkardıkları tıklama seslerinden kısa sürede anlarsınız. Tüm diğer balıklar gibi makrakantalar da yeni yemlere alışmak için zamana ihtiyaç duyar. Ama bir kere alıştığında bu yem favorileri halini alabilir. Makrakantalar salyangoz yiyen ve hoşlanan çok az sayıda balıktan biridir. Bu yüzden salyangoz kontrolünde kullanılabilirler.

Üreme


Makrakantalar akvaryum ortamında üretilmiştir, ancak oldukça nadirdir. Cinsiyeti dışarıdan belirlemek çok zordur, ama kuyruğuna bakarak mümkündür. Kuyruk uçları erkeklerde, kuyruğu bir pençe gibi gösterecek şekilde, hafifçe içeri kıvrılmıştır. Kuyruk uçları dişilerde bu şekilde değildir.
(Çevirenin notu: Dişilerde kafa ile üst yüzgeç arasında yer alan sırt kısmı daha yüksek gibi görünüyor. Dolayısıyla dişilerin dikey gövde genişliği daha yüksekken erkekler daha ince uzun bir yapıya sahipler. Cinsiyet ayrımında bu durum kesin olmamakla birlikte hem kendi balıklarım hem de internette gördüğüm örneklerden yola çıkarak önermede bulunuyorum.)

Makrakantalar cinsel açıdan yeterli olgunluğa erişmeleri için yeterince yaşlı ve boy olarak da 17 cm (7 inch) kadar olmalıdır. Yumurtladıkları iyi bir örnekte aşağıdaki koşullarda yumurtlamışlardır:

* Sıcaklık : 84F
* pH : 6.5
* Amonyak & Nitrit : 0
* Nitrat : < 25

Dört büyük (25 cm/10 inch üzeri) makrakanta bitkili bir akvaryumda bir arada tutulmuştur. Yumurtlamalarından bir kaç hafta önce davranışlarını değiştirmişler ve tek yedikleri canlı balık olmuştur. Gruptaki dişiler bu beslenme ile çok hızlı büyümüşler ve bel ölçüleri yumurtlama zamanı iki katına çıkmıştır. Yumurtlamanın gerçekleştiği gece, iki makrakanta birbirine dolaşmış şekilde tıklama sesleriyle yüzeyin hemen altında yüzüyorlardı. Ertesi sabah 450 yumurta akvaryuma saçılmış olarak bulundu. Makrakantalar kendi yumurtalarını yerler. Bu nedenle yumurtlamanın başarılı sonuç vermesi için anaçların akvaryumdan çıkarılması önerilmektedir.
(Çevirenin Notu: Burada belirtilen örnekte 450 yumurta görüldüğü bildirildiğinden neredeyse tüm kaynaklarda "Makrakantalar 450 yumurta döker" şeklinde saçma bir bilgi yerleşmiştir. Muhtemelen ortalama yumurta adedi değişiyor olsa da en az 600 yumurta döküyor olmaları muhtemeldir. Sayının 1000 olduğu durumlar bile görülebilir. Kendi yumurtalarını yedikleri düşünüldüğünde örnekte ertesi sabah bulunan yumurta sayısı yenmeden kalan yumurtalar olarak algılanmalıdır.)

Yavrular ilk iki hafta sıvı yavru yemleri ile beslenmelidir. Sonrasında ufalanmış pul yemleri yerler. İlk 6 haftada 2,5 cm'e (1 inch) kadar göreceli olarak hızla büyürler. Daha sonra büyüme hızı yavaşlar.

Bu balıklar cinsel olgunluğa yaşça oldukça geç gelebildiklerinden, üretmek için esasen yaşlı balıklar olması önerilmektedir. Makrakantalar yaklaşık 50 yıl yaşarlar. Bu nedenle, hayatlarının ileri dönemlerinde yumurtlamaları diğer türlere göre çok daha mümkündür.

Oku

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda!

Aquarama fuarında Osaka-Japonya'dan dünyanın en büyük yem ve malzeme firmalarından biri olan GEX firması tarafından bir mucize paylaşıldı. Tuzlu su ve tatlı su balıklarının birlikte bulunduğu bir akvaryumu sundular. Bir grup clownfish ve deniz atı ile 3 ryukin ve 1 ranchu yapay kırmızı mercan ve tatlı bitkileri boyunca yüzüyorlardı. Bu arada plati, lepistes ve koi gibi başka tatlı su balıkları da akvaryumdaydı ve akvaryumun arka tarafında yüzüyorlardı.

Gex elemanı Yuichiro Miyauchi'ye göre farklı ortamlara ait balıklar arasındaki bu birleştirme teknolojisinin anahtarı Okayama Üniversitesi Bilimde Uzmanlaşmış Eğitim fakültesi eğitmeni Yamamoto Toshimasa tarafından geliştirilmiş olan bir çeşit ilaçtı. Ürün beyaz toz formundaydı ve tatlı sudaki elektrlit miktarını artırabiliyordu. Elektrolit kolayca iyonlara dönüşebilen bir maddedir. En çok bilinen elektrolit bağlarından biri NaCl veya tuzdur.

Miyauchi bu tozun nasıl çalıştığını açıklamak istemiyor. Ama Trubus oksijen verilen akvaryum suyunu havalandırma aracılığı ile tattığında daha çok tuzlu ve acıydı. Ortaya konan bir bilgi de akvaryumun kenarına bir kağıt içerisinde bantlanmış olan ilacı kullanmanın etkisiydi. bir yazı vardı: Beyaz toz, iki mineral tozu tek kutuda, pH 7.2 - 7.6, tuzluluk 7 - 9 ppm, sıcaklık 25C ve zehirli değil. Akvaryum sadece soğutucu ve biyolojik filtre ile kurulmuştu, içerisinde protein skimmer yoktu. Bu yüzden, Takehito Morimoto ve diğer elemanlar suyun iki haftada bir değişmesi gerektiğini söylediler.

Trubuz tatlı su ve tuzlu su balıklarının birleştirilmesinin Aquarama Fuarında ilk olmadığını da buldu. Amerikan hükümetince 3683855 numarayla yayınlanan 1971'de New Jersey'de Tronic Product firmasına verilmiş olan patent dosyalarından dolayı bliniyordu. Farklı ortamlardan akvaryum balıklarının bir akvaryumda nasıl rahatça yaşayabileceğinin çözümünün adımlar halinde tanımlanması var.

Çözüm etilen glikol ve propilen glikol'den oluşan organik bir bileşikti. Etilen glikol renksiz bir sıvı, kokusuz,tatlı ve suda çözünebilen bir madde olarak bilinir. Bileşik tekstil endüstrisinin, boyaların,canvasların ve antifriz malzemelerinin hammaddesidir. Propilen ise sabun ve mum üretiminin yan ürünüdür. Yağ asitler ve yaplarla tepkimeye girmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Bu tuzlu su ve tatlı suyun 12-14 ppm tuzluluktaki karışımı ile karışık çözümdü. GEX'in akvaryumunda olduğu gibi 7.2-7.6 asitliği elde etmek için, çözüm ekstra 0.75-1.5 gr metal silikat vererek oldu. Metal silikat sodyum ve potasyum içermektedir.

Sonra balığın vücudunda ne oldu? Normal olarak, yaşadıkları ortamlardaki tuz yoğunlukları farklı olsa da, tuzlu su ve tatlı su balıklarının vücutlarındaki sıvılar neredeyse aynı tuzluluğa sahiptir. Tuzlu su balıklarının vücut sıvılarındaki tuzluluk oranı okyanus tuzluluğunun 2/5'i ppm (33 ppm), tatlı su balıklarının ise 1/5 ppm'dir. Basınç dengesini oluşturmak için balığın vücudunda osmotic bir gelişme olur. Esas olay, balık vücuduna aldığı ve vücudundan çıkan suyu kontrol edecektir. Aynı nedenle, yukarıda belirtilen çözümde tuz konsantrasyonu aralığı iki balığın vücut sıvı tuzluluğu farkı kadardı, 1/5 - 2/5 ppm arasındaydı.

Birlikte Yaşayan Tatlı Su ve Tuzlu Su Balıkları: Yenilik veya Acımasızlık?

Her ne kadar çılgın bilim adamları zaman zaman tatlı su ve tuzlu su balıklarını bir arada tutmaya çalışmış olsalar da, ve bazıları başardığını iddaa etse de, bu video bazı çılgın bilim adamlarının o kadar çılgın olduğunun (ve bu gerçekten mümkündür) ilk kanıtlardan biridir. Video Aquarama 2009'da çekildi. Balıklar geçici olarak bu durumdaydı ama biz yine de GEX'in yeni ürün geliştiricilerinin daha uzun dönemli bir başarı yakaladığını varsayıyoruz. Peki bu sistem nasıl işliyor ve tam olarak nedir? Sistemin gerçek doğası hakkında açıklamalar seyrek ama biz bunun iki etkenin birleşimi olduğuna inanıyoruz: Balıklardan birine tuza benzer etki gösteren ama diğerini etkilemeyen sudaki bir çeşit parçacık veya nano-baloncuk ve videodaki balıklarda açıkça görülebilen bir çeşit tuzluluk uyum biçimi. arkedeceğiniz üzere tüm tuzlu su balıkları dibe yakın toplanmışlar ve tatlı su balıklarının hepsi yukarıdalar. Bu tip bir dikey katmanlaşma eğer tatlı su balıklarını tuzlu suya, tuzlu su balıklarını tatlı suya koyarsak tam olarak görmeyi bekleyeceğimiz şeydir. Acaba bu video meraklı yanınızı mı gıdıklıyor ya da gerçek akvaristin akvaryumunda yeri olmayan hileli bir teknik mi?

Videolar:

Aynı akvaryumun farklı kişilerce çekilmiş değişik görüntüleridir.


Oku

Dev Saz (Vallisneria Americana Gigantea)



Sıcaklık : 18 – 30 derece. 37 dereceye kadar dayanabilir ama gelişimi ciddi oranda sekteye uğrar. 18 dereceden düşük sıcaklıklarda çürümesi muhtemeldir.

Işık : Yaşaması için çok geniş aralıklardaki ışık şiddetinde bakılabilir. Işık yetersiz kalırsa adı gibi dev olamayacaktır,ortalama 10-30 cm arasında kalır. Subulata gibi görünecektir. Işık kuvvetli olursa 1 metreye kadar boylanabilir.

CO2 : Balık varsa veya gece-gündüz döngüsü varsa gerek yok

Gübre : Misket gübre veya torf destekli zeminlerde kaliteli bir gelişim gösterebilirler.

Bitki boyu : 10-100 cm arası. Gübre ve ışık şiddetiyle doğru orantılıdır.

Üreme :Yana sürgün vererek yeni bireyler oluştururlar. Işık şiddeti ne olursa olsun bu üreme şekli yavaşlamaz. 10 kök alırsınız 3-4 ayda 100 den fazla kök olur.Arada sırada yeni sürgünleri koparılıp seyreltilmelidir.Yoksa bir noktada öbek oluşturup hoş olmayan görüntüler sergilerler.

Yorum :Çok kısa sürede çoğalmaları ,sert yapısı nedeniyle balıklar tarafından tüketilememeleri ,her türlü ışık şiddetinde yaşayabilmeleri,ek gübreye ihtiyaç duymamaları ,ve canlı doğuranların (özellikle velifera) bu bitkinin olduğu ortamda daha rahat etmesi göze çarpan olumlu özellikleridir. Tuza karşı diğer bitkilere nazaran daha dayanıklıdır ama bu demek değildirki bu bitkinin bulunduğu akvaryuma tuz katılabilir. Tuz tüm bitkilerin gelişimini sekteye uğratan bir maddedir.Mümkün olduğunca kullanmamak gerekir. Soğanlı bir yapısı vardır. Aynı anda 3-4 noktadan sürgün verebilir. 1 kök, 1 kaç ayda 20-30 iri kökün oluşumuna aracılık edebilir.Yaşlanan veya kopan yapraklar kahverengi renk alır. Sıkı ve çok boylanabilir yapısı nedeniyle arka veya yan bölgelere dikilmeleri uygundur. Geniş akvaryumlarda su üzerini kapladıklarında güzel bir görünün vermeleri dışında ürkek balıklar için de güven ortamı oluşturur. Sık yapısı yavru balıkların saklanabilmesi için doğal barınak gibidir.Sert yapısı nedeniyle velifera gibi dişli balıklarla ve cikletler gibi sert balıklarla beraber bakılabilir.Çamurlu zemini daha çok sevmektedirler.

Oku

Plati Balığı

 Plati Balığı

Plati Balığı
Akvaryum balıkları içerisinde en yaygın olan türlerden bir tanesidir. 22–25 derece arasındaki su sıcaklığından hoşlanır. Dişiler 7–8 cm, erkekler ise 4–5 cm’ye kadar uzayabilir. Normal akvaryumlarda genellikle 4–5 cm boyunda olur. 2-3 cm boya ulaşınca yavru vermeye başlayabilir.

Erkekleri dişilerden ayırmak kolaydır. Erkek balıkların karın yüzgecinde bulunan üreme organı (gonopodium) dişiden ayırmada en önemli özelliktir. Aylık dönemler hâlinde yavru verebilir. Bir defada 30–100 yavru yapar. Dişi balıklar yavrularını yiyebilir. Bu nedenle üremeden hemen sonra anne ve yavruların birbirinden ayrılması veya bol otlu bir akvaryumda üretim yapılması ile bir miktar yavrunun kurtulması sağlanabilir.

İyi beslenirlerse gelişmeleri hızlı olur. Platilerin yemlenme ve bakımları kolaydır. Akvaryumcularda satılan normal yemlerle herkesin kolayca besleyebileceği bir balıktır. Ara sıra haşlanmış ıspanak verilmesi yararlı olur. Canlı yemleri de sever.

Plati balıkları, kılıçkuyruk türüne yakın olan bir türdür. Birbirleri ile çiftleştikleri zaman yavru alınabilir. Bu imkândan dolayı plati balıklarının birçok alttürünün meydana gelişinde kılıçkuyruk balıklarının etkisi vardır.

Bazı platilerin kuyruk kısmında koyu siyah kuyruk yelpazesinde son bulan iri, renkli halkalar görülür. Bu tip platilere ay plati adı verilmektedir. Dış ülkelerdeki akvaryum lisanında ise ay plati, iri tipte olan platilere verilen bir isimdir.

Plati türü balıkların beslenmesinde lepisteslerde olduğu gibi davranılabilir. Toz yemleri severek tüketir fakat arada canlı yem verilmesi yararlı olur.

Oku

Japon Balığı Cinsiyet Ayrımı

Japon Balığı Cinsiyet Ayrımı

Japon Balığı
Balık üretmek için sağlıklı dişi ve erkek balık lazımdır. Şimdi gülmeye başlayabilirsiniz sanki biz bilmiyorduk diye ama birçok insan iki ayni cinsiyetten balıktan üretmeye çalışırlar. Neden mi? Çünkü eğer bazen bir cinsiyetteki balık eğer akvaryumda karsı cinsten balık bulamazsa kendi cinsinden diğer balık ile esleşir, ve olayı dehada karıştırmak için biri erkek balık gibi dineride dişi balık gibi hareket etmeye başlayabilirler. Bu melek balıklarında sıkça rastlanır. Bezende akvaryumu olan şahıs balıkların cinsiyetlerini ayırt edemediğinden dolayı iki ayni cinsiyetten baliği ayni akvaryumda üretmeye çalışır.

Japon balıklarının dişi ve erkek olduğunu ayırt etmek balığına göre çok zor değildir. Balıkları ayırt edilebilmek için ergenlik cağına erişmiş vade üreme mevsiminde üremeye hazır duruma gelmiş olmaları gerekir.

Japon balıkları genellikle iki yasına ulaşınca üremeye hazır duruma gelirler, ama bu bulundukları akvaryumun su ısısı, yedikleri yem gibi etkenlerden dolayı değişebilir. Size boy olcusu veremiyorum; ‘su boyda olunca…’ gibi, çünkü her tur Japon baliği değişik boya ulaşır. Benim tanıdıklar 4-5 yasından büyük balıklar ürerken artık verimin düştüğünden bahsediyorlar. Yani üretmek için balık 2 ve 4 yasları arasında olmalı. Genellikle yaz ayları üreme mevsimidir Japon balıkları için, fakat akvaryumda su ısısı ayarlanabildiğinden akvaryumda üreme mevsimi yılın 365 günü denilebilir. üreme ‘mevsiminde’ dişi balıklar daha toplu gözükürler (yumurtalar oluştuğu için) özellikle yukarıdan bakıldığında. Erkek Japon balıkları ise kafa ve solungaç kapaklarının üzerinde kabarıklıklar oluşur (sivilce gibi!). Ayrıca üreme mevsiminde balıklarınızı izleyerek tahminlerinizi doğruluyabilirsiniz, nitekim esas üreme başlamadan önce erkek balıklar dişilerin peslerinden yüzerler birkaç gün. Üretmek istediğiniz balıkların iyi beslenmiş olmaları şarttır.

Üretme zamanında birkaç hafta önceden çeşitli ve kaliteli yemlerle beslenmeliler (Canlı, dondurulmuş ve kuru yemler). Akvaryumda üretmek için en küçük akvaryum 60x30x38cm (boy x derinlik x genişlik) boyunda olmalıdır. Uzun alçak akvaryumlar, kısa derin akvaryumlardan daha elverişlidirler bu durum için. İdeal olarak akvaryum sabah güneşini alacak bir yere konur, fakat direk güneş ışığından kaçınılmalıdır.

Akvaryumun dibine dere kumu koymaya lüzum yoktur fakat birkaç demet sik yapraklı bitki konulmalı veyahuttu naylon yünden yapılan saçaklar konulur (Ben bu naylon saçaklarla birçok balık turu üretiyorum). Bir köseye havayla çalışan basit bir sünger filtre konur. Bazen suyun ısısını birkaç derece düşürmek Japon balıklarını üretmeye teşvik eder, bazıları bir iki küp buz atarlar akvaryuma suyun derinliğini düşürdüklerinde. Ama dikkat su sadece birkaç derece düşmeli! Japon balıklarını üretmenin bir yöntemi akvaryumu bir parça cam veya içi gözükür plastik ile iki kompartımana ayırıp bir kenara iki erkek Japon baliği ile öteki tarafa bir dişi konur. Su en azından 15 derece olmalıdır. Geceleyin suyun derinliğini 10-13cm derinliğe indirip aradaki cami kaldırın. Sabah üreme başlamalıdır. Fakat başlamazsa birkaç gün balıkları öyle bırakın yine birsek olmazsa suyu eski yüzeyine getirip yine kompartımanlara ayıcın balıkları ve bir hafta on gün sonra yine deneyin. vüreme olur olmaz anne ve babaları hemen akvaryumdan çıkartmalı aksi takdirde yumurtalarını yerler.

Tek bir dişi Japon baliği birkaç bin yumurta yumurtlayabilir bir seferde. Eğer dinlendirilirse bir dişi Japon baliği bir ayda birkaç kere üreyebilir. Yumurtalar 18-20 derece arasında tutulmalı ve filtreler çok yavaş çalışmalıdır bu ara.

Yavrular 4-5 günde yumurtadan çıkarlar. Daha alçak ısıda bu sure uzar. Yavrular ilk 48 saat sadece oldukları yerde dururlar. Bundan sonra beslenmeye başlanabilir. Japon balıklarını sağmak için balıklar yukarda belirtildiği gibi üremeye hazır duruma getirilirler. üremeye hazır balıklar yumurta ve döllerini kolay salarlar. üremeye hazır olmayan baliği sağmaya çalışmak onun ölümüne yol açabilir.

Erkek ve dişi balığı akvaryumdan alinmiş su ile yarim doldurulmuş iki ayrı kovada tutun. Bir kase yede yarim akvaryum suyunuzdan ve birkaç sik yapraklı bitkiden koyun. önce erkek balığı sağmak daha uygundur. Yumuşak bir kepçe ile erkek balığı yakalayın (fazla strese yapmayacağını hissediyorsanız çabucak elinizle de yakalayabilirsiniz). Islak ellerle baliği kasede suyun altında tutun ve bas parmak ve işaret parmaklarını kullanarak balığın ortasından anüsüne doğru hafifçe (masaj yapar gibi) bastırarak okşayın. Az miktarda beyaz dol bırakılır. Hemen baliği kovasına geri koyup dolu suya yavaşça çalkalayarak karıştırılır. Dol sadece bir iki dakika ise yara vaziyette durur. dişi balığı ayni şekilde yakalayıp yumurtalar sağılır ve kaseye yayılır. birçok yumurtanın bir araya gelip birbirine yapışmasını önleyin. Ayni erkek ve dişi ile bu olay 2-3 kere tekrarlanabilir, fakat her seferinde yeni bir kase kullanılması gerekir. On onbeş dakika sonra fazla su kaseden dökülerek yumurtaların yapıştığı bitkiler ve yumurtalar yavruların yetiştirilmesi için kullanılacak akvaryuma konur.

Oku

Tilki Kuyruğu ,Çam ,Cobomba,Çınar Türleri




Akvaryum Bitki Türleri: Tilki Kuyruğu ,Çam ,Cobomba,Çınar Türleri


Çok arsız bir türdür ,her türlü su koşuluna adapte olurlar ,az bir ışık ,çok pislik bunları akvaryumun heryerini sarması için teşfik eder. Budama yapmazsanız yem atacak nokta bırakmayacak şekilde su üzerine de yatarlar. Budama yapacaksanız bitkiyi sudan çıkarıp kök tarafından kesip atmanız tavsiye edilir. Zaten bunların kökü olmaz. Yapraktan sağlarlar besin alışverişlerini.Zemine tutturduğunuz köküde zamanla solacaktır.O bağlamda budama işlemi yukardan değil ,zeminden olmalıdır. Sudaki agresif yosun oluşumunu engellerler ,bunun bulunduğu suda java moss üretmekte sıkıntılıdır. Yöremizde dere ve göllerde kamyonla bulunmakta olup çok sıcak ve çok soğuk ortamlara tolerasyonu fazladır. Balıkların yiyemiyeceği kadar sert ve lezzetsizdir. Salyangoz ve karidesler içinde aynı şart geçerli olup bu bitki yenilmez bir kıvamdadır.

Oku