Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

Ramshorn Salyangozu


Bitkili akvaryumu olupta bu salyangoza sahip olmayan nerdeyse yoktur. Adına yakışır bir şekli vardır ,koçboynuzunun içiçe kıvrılmışı gibi. Bir çok türü mevcuttur ; mavi ramshorn ,kırmızı ramshorn ,kahverengi ramshorn ,siyah etli ramshorn ,lacivert etli ramshorn. Kırmızı ve mavi özel türlerdendir ama siyah ve lacivert etli salyangoz türün albinosu kıvamındadır. 1000 lerce ramshornumun içinde ara ara sadece eti renkli salyangoz çıkıyor bazen.

Çok hızlı çürük yokedicidir kendileri.Bir balık öldümü ,bir bitki çürüdümü ; bunu geç farkederseniz balığım kayboldu ,bitkimin yaprakları erimiş ,akvaryumda balık kılçığı var kim yemiş gibi cümleler sarfederiz bazen. Bunun altında yatan en büyük mimar ramshornlardır.Bana kalırsa birakvaryumda olmazsa olmazlardandır. Bir kütüğün altında ölen midyemi benden önce farkedip temizlemişlerdir.

Taştan yumşak herşeyi yerler. Yeterki kendilerini beslesin.Çok kalabalık bir canlı doğuran akvaryumum olduğundan salyangozlarım bazen açlıktan ölüyorlar.Sayıları azalıyor. Bende ek olarak haftada 2-3 defa balıkların yiyemiyeceği şekilde dilimler halinde çiğ patates ,çiğ havuç,haşlanmış tatlı kırmızı biber ,ıspanak sapı filan ekliyorum. Bu sayede kabuklarıda ekstra güç kazanmış oluyor. Akvaryumunuzun karın tokluğuna çalışan bu bedava hizmetçilerine iyi bakın derim.


Bazen olurki çok abarır sayıları ,iri balıklarınızda yoksa bunların yem olması pek muhtemel değildir. Etik görünmesede kırıp balıklarıma yem ettiğim zamanlarda olmuştur. Yemlerin genel yapılışıda bu değilmidir. Canlıyı kuruturlar,keserler biçerler. Balık besliyorsanız herşey mubah. Velhasıl bu sayede ara ara canlı yem ihtiyacınıda karşılamış oluyorum. Dikkat etmeniz gereken çok iri ramshornlarınızı ya kırmayın yadakırarken dikkat edin elinize kıymık gibi batıyor. Kanatıyor.


Bitkili tankınız varsa bunlardan kurtulmak neredeyse imkansız. Bunları öldüren şey bitkileride öldürecektir. Lakin alternatifler yok değil. Mesela 10 adet katil salyangoz(helena salyangoz) ağır adımlarla bunları avlayarak tüketecektir. Daha hızlı çözüm Makrakanta denilen balıktan almaktır. Bu balık çatır çutur kabuğuyla beraber fazlalık gördüğünüz salyangozları hüpletecektir. Yalnız salyangozun bittiği noktada su değerlerinize dikkat etmeniz gerekecek. Malum çürükler ortada kalıp suyu bozabilir.



Bunların üremesi çok basittir. Canlının yaşayabildiği her ortamda ürerler. Sayıları artmıyorsa su değerleriniz bir canlının yaşaması için uygun değil demektir ,veya ramshornlar için tehtid var demektir. Çok yem atıpta balıklarınız tamamını tüketemezse attığınız fazla yem size kamyonla salyangoz olarak dönecektir. En etkili kontrol anahtarı budur ,balığa yetecek kadar yem atın ,salyangozlarınızın sayısı azalsın. Gel zaman git zaman salyangozlar eşeyli ve eşeysiz üremeye başlıyacaktır. Bu hayvan hermafrodittir , 1 adeti bile karşı cinse ihtiyaç duymadan yavrulayabilir. Eş yardımıylada üremeleri mümkündür. Yumurtaları bir jel içinde paketleyerek cama ,yaprağa ,toprağa ,filtreye ,uygun gördüğü her yere yapıştırır. Zamanı gelince bu jel paketindeki belirsiz yavrular belirginleşmeye ,ve olgunlaşınca ayrılmaya başlayacaklardır. Bu paketlerden kurtulmanın yoluda elma salyangozu ,vatoz gibi camı duvarı kemiren türlerdir.

Bunlara bir kez sahip olduysanız kurtulmanız problem olabilir. Nasılki camları ,kumu tuzla ovdum ,kaynar suyla kumu yeniden yıkadım ,tuzla ovduğum filtre malzemelerini 3 ay kuru ortamda beklettim. Yeni kurulumda hop yine amcalar gelmişler. Başa gelen çekilir diyip devam ediyorum. Bazılarıda bu salyangozları üretememekten şikayetçi

Sonuç olarak ,tavsiye ediyorum .Ayrı bi neşesi var ,gerçek manada çöpçüler,doğal bir hava katıyor.

Oku

Cüce Vatoz (Ancistrus dolichopterus)

Cüce Vatoz (Ancistrus dolichopterus)
Birçok hobici vatozlarının aşırı büyümesinden ve buna bağlı tembellik yapmasından şikayetcidir belkide. Benim gibi Leopar vatoz gibi ayarsız büyüyen vatozlara karşı bir süre sonra sempatilerini kaybeder akvaristler. İşleri cam temizlemek veya yosun kazımak olan bu hayvanların büyüdükçe hazır yemlere ilgileri artacaktır. Asli vazifelerini unutup gün boyu saklanmalarından ,sadece yemlemeden yemlemeye çıkmalarından şikayetci olabiliriz .Büyürler ve tembelleşirler. Veya çok büyüdüklerinden küçük akvaryumlarda görsel düzeni bozacaklar. Hem bedensel iriliklerinden ,hemde hareket ettiklerinde dağıtabilecekleri zemin düzeninden sıkılabiliriz. Bu tür vatozlar yaklaşık 30-35 cm boy atabilirler. Üremeleri için gerekli ortam bizim akvaryumlarımız olmadığından onlardan kurtulmak isteyebiliriz.

Bu tür vatozlarla bir başlangıç yapmaktansa cüce vatozları tercih edebiliriz. Eskisi gibi bulunmaları da çok zor değildir. Erkeği ile dişisini ayırmak görsel temasla çok zor değildir. Erkekler dikenimsi burun yapılarıyla dikkat çekerler. Yaklaşık 4 aydan sonra,veya 6cm den sonra çıkan dikenleriyle ileride hem bölgelerini savunacak donanıma sahip olurlar ,hemde çok eşli yavrulama dönemlerinde güç gösterisi yaparak dişileri etkilemeleri için bu silahlarını kullanmaktan çekinmezler. dikenler sağ ve sol yanaklarda olur. gerektiğinde dikleştirip tehlike anında batırmaya çalışırlar.

Yaklaşık 10-12 cm ye kadar boy atabilen bu tür vatozlar küçük akvaryumlar için de ideal birer zemin canlılarıdır. Erkek cüce kendine bir oyuk ,mağara,hindistan cevizi kabuğu,testi gibi bir bölgeyi sahiplenip uygun dişiyi yuvaya çeker. Üreme bittiğinde dişi yuvadan ayrılır ,erkek yavrularını yumurta döneminden larval döneme kadar her türlü canlıdan korur ,yuvayı havalandırır. Yavrular su şartına bağlı olarak 3-5 gün içinde larva olur . Keseleri eriyene kadar yemleme yapılmaz.Erkek küçük yavrularını kendi kendilerini idare edecekleri güne kadar gezdirip beslenmelerine yardımcı olur ve onları korur.
Ortalama 25-30 derece ısı yaşamaları için idealdir.Bu değerlerin dışında üreme duracaktır ,aşırısında ölmeleri kaçınılmazdır.Zeminde kayalardan veya kuytulardan hazırlanan girintilerden hoşlanırlar. Bölgecidirler. Kendi türleriyle sürekli rekabet içinde olacaklardır. Üremeleri ve yaşamaları için 40-50 litrelik akvaryumlarda barındırılmaları ideal olanıdır.

Oku

Lepistes Balığının Yavrulama Anı

Lepistes Balığı Yavrulama 1


Lepistes Balığı Yavrulama 2 

Lepistes Balığı Yavrulama 3 

Erkek Lepistes

Erkek Lepistes





Oku

Lepistes - Guppy ( Poecilia Reticulata )

 Guppy ( Poecilia Reticulata )
Akvaryum almayı mı düşünüyorsunuz ? Gözünüze ilk çarpacak balığın adını verelim bu yazımızda. Lepistes. Bakımı kolay ,üretimi kolay ,yem ayrımı yapmayan otobur ,etobur sevimli bir canlıdan bahsediyoruz.Ortalama 3 yıl yaşar.Erkekleri 4-5 cm arası dişileri 6-7 cm arası boylanabilir. Piyasada en çok görülen türleri alman lepistes,leopar lepistes ,karma denilen yerli üretimdir.Yerli üretim göze pek hitap ettikleri söylenemez ama dayanıklılık babında ilk başlayanlara önerebileceğim türdür.Biraz ufak tefektir ama lepistesleri anlamaya çalışmak istiyorsanız bununla giriş yapın derim.

Bu balıkcıklar ne kadar ufak görünsede bakılacak ortamı biraz geniş tutmamız zorunludur. Eğer amaç teşhir akvaryumuysa bu kural biraz ihlal edilebilir. Bu durumda önermesemde bakılacak cinsiyet sadece erkek olmalıdır. Dişi alıpta ondan doğan yavrular canlı yem olsun diyeyiniz vardır belki arada. Bu pek etik bir davranış değildir. İmkanlarınız doğrultusunda ve hedeflerinize uygun bir kurulum yapmanızı tavsiye ederim. Benim önereceğim akvaryum hacmi uzunluğu 50 cm olan 30 litrelik akvaryumlar. Akvaryumun daha kısa veya daha az hacimli olması bu hayvanların sizin hayal dünyanıza yansıtacağı güzellikleri kısıtlar. Hayvanları strese sokar ,yeni doğan yavrulara yaşama şansı tanımazsınız.

 Guppy ( Poecilia Reticulata )
Mutlu bir lepistes akvaryumu en az 30 litre olur demiştik. Bunun yanında bakımı kolay 3-5 tür bitkide olsa akvaryumu izlemek ayrı bir keyif haline gelecektir. Mesela elodea,tilki kuyruğu,pistia(su marulu) gibi. Bunların faydasından kısaca bahsedeyim. Hızlı büyürler ,bu büyüme eğrisi sudaki organik ve inorganiklerinde hızla tükenmesi demek. Bu bağlamda istenmeyen yosun oluşumu ve suda dışkıdan veya fazla beslemeden kalan su bozulmaları gözlemlenmez. Bu bitkilerin ışık ihtiyacıda azdır. Başlangıç seviyesinde herkes tarafından rahatca bakılabilir.

Gelelim fasulyenin faydalarına. Bu bitkilerden elodea ; sarmaşık gibi hızla boylanması nedeniyle küçük ,zayıf balıklara ve yavrulara barınaklık eder. Tilki kuyruğu iğne yaprakları ve gerçekten sıkı yapısıyla yavrular için muazzam bir barınaktır. Akvaryumunuzda olması gerektiğini düşündüğüm bitkidir kendisi. Ve pistia ,canlı doğuran akvaryumlarının gülüdür. Su üzerinde yüzer. Durduğu bölgede gölgelik alan yapar. Balıkların stresini alır. Uzun saçak kökleriylede ilk doğum anında piskolojik olarak su yüzeyine yönelen yavruların hayatını kurtarır. Bu çok önemlidir. Başarılı üretim yapacaksanız pistiasız 1 puan geriden geliyorsunuz demektir.


erkekÇok hızlı türemeleri nedeniyle bakılacak akvaryumların bu bağlamda geniş olmasını tavsiye etmiştik. Bunu şu şekildede algılayabilirsiniz. Bir dönem gelecekki balık sayınız 100 leri bulabilecek. Bunların yediği yem miktarı artacak. tam olarak ayarlasanız dahi attığınız yeme paralel suya bir miktar besin karışacak. Suyunuz güneş ışığı alan bi yerdeyse yeşil su problemi ortaya çıkacak.Floresan ışık şiddeti kuvvetliyse aynı olay yine olur. Yok ışık yetersizse suyunuz bulanmaya ,sararmaya başlıyacak. Buna kısa kirlilik diyoruz. Amonyak oranı artacak ,nitrat tavan yapacak. Ve sonra bir forumda yazacaksınız. Anlam veremiyorum lepisteslerim ölüyor diye.Ve diğer olay ,100 küçük lepistes toplu iğnenin başı kadar pislerse ne olur dersiniz ,en azından 1 şeker kaşığı pislik olur. Akvaryum hacminizi artırmadınız ,filtre ekibiniz aynı seviyelerde ,bitkiler deseniz akvaryumunuzun sınırları kadar genişliyor. Amonyak tavan yapar ,su bulanıklaşır ,toplu ölümler başlar. Her güzel başlangıcın göreceğiniz üzere acı bir sonla bitnesi muhtemel. Çöüzm basit ; ya eş dost akrabaya sürekli balık dağıtacaksınız ,yada akvaryum hacminizi genişletip daha kuvvetli filtreler kullanacaksınız.

Oku

Akvaryumda Kaya Kullanımı


Birçok hobici akvaryumunda kayaları balıkların üremesi esaslı koymaktadır. Cichlid ailesinin fertleri kayalardan yuvalarda barınmaktadır ve / veya düz zemine yumurta dökmektedirler. Vatozların nerdeyse tamamı kayalıklarda saklanmaya / pineklemeye bayılırlar. Oluşturacağınız şekillerle güzel akvaryum ortamları yaratabilirsiniz.Yosunla kaplayıp ,dibinden sürgün verdiğiniz bitkilerle destekleyip harkulade eserler ortaya koyabilirsiniz.Kimi zaman çirkin bir filtreyi ,kalabalık yapan bir havataşını kayalardan yaptığınız kulelerin ardına saklayabilirsiniz. Aralıklarında yavru balıklar ,güçsüz balıklar saklanabilir.Işıktan rahatsız olan bitki ve hayvan türlerine barınaklık edebilir. Kullanım amaçları tamamen size kalmış geniş bir yelpazedir kayalar…

Akvaryumunuzu dekore etmek için ferez taşı,lav taşı ,granit ,kum kayası gibi taşları üstüste koyarak şekillendirebilir ve ya imkanınız varsa delip girinti çıkıntılar oluşturabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken en önemli husus kalsiyumlu bileşenler içermediklerine ve suya salınım yapmadıklarına ,yapıyorsa bile su değişimiyle telafi edilebilecek eser miktarda olduklarına emin olmalısınız. Bunu test etmek için genelde kullanılan yöntem kayanın üzerine tuzruhu dökmektir. Çok aşırı köpürme varsa bu akvaryumunuz için uygun bir taş değildir. Doğadan derelerden ,göllerden alınmış taşları direkt akvaryumunuza koymanız da yine aynı bakımdan sakıncalıdır. Orada kocaman bir su habitatı var. O kaya yaptığı salınımla belki barındığı suya,göle,dereye zerre zararı olmuyor olabilir. Ama sizin birkaç litrelik tankınızda göstereceği etki ciddi olabilir.

Kaya seçimi yapılırken ne amaçla olduğuna karar vermeli ondan sonra arayışa gidilmelidir. Mesela sarı prenses gibi kayalarla oynamayı onları sahiplenmeyi seven balık türlerine kum taşı diye tabir edilen taşları üstüste yığarak içine girebilecekleri yapılar oluşturmalı . Tabi bu tür kazıcı balıkların akvaryuma ve kendilerine zarar vermelerine engel olabilmek için kayaların altında kum bırakmamalıyız ,direkt zemine koymalıyız. Kazıcı ekip kendine yuva açmak için veya bölge belirlemek ,kendini korunağa çekebilmek için taşın altındaki kumu ağzıyla ordan alıp başka yere taşır. Bu da zamanla o taşın zemine düşmesine ,varsaki üzerindeki taşların da dağılmasına neden olabilmektedir. Taş ağırsa ,zemin camını çatlatmasın diye altına koyacağımız strafor köpük veya sünger parçasıyla destekleyebiliriz.


Kayaları akvaryumunuza nakletmeden önce tuzla ovalayarak yıkamalı ,delikli kayaların mümkünse aralıklarına diş fırçası yada harbi gibi fırçalarla girip el değmedik yerinin kalmamasına önem göstermeliyiz. Eğer yeterince büyük kabınız varsa tuzlu su kullanarak kaynatmanız faydanıza olur. Eğer aşırı derecede temizlik gerektiren durumlar olursa 10 litreye birkaç kapak çamaşır suyu ekleyerek bu suda arada çevirerek birkaç gün muhafaza edebilirsiniz. Çamaşır suyu kalıntısını da sirkeli su ile iyice yıkayarak yokedebilirsiniz. Bazı kaynaklarda metilen mavisi eklemekten bahseder ; bunu yaptığınız kayalar lav kayası gibiyse morartır ,beyaz renk ağırlıklıysa mavileştirir. Bu renk lekesi de uzunca bir süre çıkmaz. Göze alıyorsanız metilen mavisi ile temizliği pekiştirebilirsiniz. Derelerden ve göllerden toplanan ,salınım yapmayacağına emin olduğunuz delikli kayalar için en etkili parazit temizleme yöntemi fırınlamadır. 100-150 dereceler arasında ısıttığınız fırına, kayayı 30 dakika sürerseniz içine yuvalanmış organizmalardan kurtulmuş olursunuz.


Oku

Macropodus Familyası (Cennet Balığı)

Macropodus ailesi içende yer alan balıklar genel olarak “cennet balığı” adıyla tanınır.
Bu ad, özellikle macrbpodus opercuiarise olağanüstü renk düzeni ve biçimsel güzelliğiyle
cennete özgü bir varlık izlenimi uyandırdığı için yakıştırılmıştır. Doğal yayılma alanları
kuzeyde Kore’den baslar, bütün Çin’de ve Batı Hindistan’da görülürler. Yaşadıkları sular,
ırmakların denize açılırken oluşturdukları delta kolları ve gelgit olayının güçlü etkisinin
duyulduğu sulardır.



Macropoduslar, akvaryumlarda 4 – 5 üyesiyle temsil edilirler. Bütün macropoduslar
köpük yuva yapanların gösterdikleri bütün özelliklere uyar. Çok hareketli, çevik, kavgacı ve
dayanıklıdır. Büyüklükleri en iri türünde dahi 8 santimi aşmaz. 15 ila 30 derece arasında
değişen çok geniş bir ısı kuşağında yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak en iyi geliştikleri ısı
21 ila 24 derece aralarıdır. Bu ısı arasının, üremeyi gerçekleştirmeleri için en uygun su
sıcaklığı olduğu da saptanmış bir gerçektir.
Cennet balıkları, genel olarak başka balık ailelerine karşı olduğu gibi kendi ailesi
içindeki diğer türlere karşı da kavgacı ve geçimsiz tutumunu sürdürür. Bu nedenle her türün
özel bir akvaryumda beslenmesi yerinde olur. Ancak hareketlilikleri ve güzellikleriyle bu
özel tutum ve kayırılmayı hak edeceklerinden kuşku duyulmamalıdır. Karma akvaryumlarda
beslenilmeleri sakıncalıdır.

Oku

Siyah Moli & Beyaz Moli

Cinsiyet Ayrımı : Dişiler erkeklerden daha iri ve vücut hatları daha yuvarlaktır. Erkekler daha zarif vücut hatlarıyla ve anüse yakın gonopod adı verilen üreme organı uzantılarıyla kendilerini belli ederler.

Ortam : 22- 28 derece arasında optimum yaşam ısısı sağlanmaktadır. Üzerinde veya altında üretim durur veya durma noktasına gelir. Toplu ölümler gözlenebilir. 40-60 litre den daha küçük akvaryumlarda bakılmaları onlar açısından sağlıklı değildir. Amaç görselliğin yanı sıra üretime de ağırlık vermek ise akvaryum hacmi 100 litrenin üzerine çıkartılıp bolca bitkilendirme yapılmalıdır. 5-10 ay arasında tripleden elde edeceğiniz popülasyon 100 lerce olacaktır. Sıcaklık değişimlerinden çabuk etkilenirler. Beyaz benek olma olasılıkları yüksektir. Az da olsa tuz eklemek bu canlıları daha dirençli ve mutlu edecektir. Tuz eklenecekse bitkiselden ziyade kayalık ,girintili çıkıntılı dekorlar eklenmesi yerinde olur.



Beslenme : Ağırlıklı olarak protein besleme yapılabileceği gibi sindirim sitemlerinin sıhhati için haşlanmış ıspanak veya kapya biber verilebilir. Pul yemi zevkle tüketirler. Granül yem verilecekse su üzerinde uzun süre kalabilen hafif yemler tercih edilmelidir. Bitkili veya yeterince korunaklı ebeveyn-yavru karışık akvaryumlarda yavrular için ayrıca yemlemeye gerek yoktur. Akvaryum dekorları ve camlar üzerinde oluşacak yosunları tırtıklayarak ayrıca öğün arası yapacaklardır.

Üreme : Canlı doğururlar. Dişilerin doğuma yakın karın bölgesi daha şişkin ,hareketleri daha yavaştır. Doğurma süreci 1-1,5 ay arasında ortam ısısına ,beslenme düzenine göre değişir. Dişinin yaşına ,tecrübesine,beslenme düzenine göre yavru sayısı 10 lardan 50-60 lara varacak şekilde artabilir. Yavru yumurta evresini anne karnında tamamlayıp ,dünyaya geldiğinde kendi imkanlarıyla beslenebilecek ,korunabilecek statüdedir. Bu doğum yalancı doğumdur. Anne karnında barınan yavrular anneden herhangi bir besin alışverişinde bulunmazlar.Diğer canlı doğuranlara kıyasla daha iri doğarlar. Su üstü bitkileri ,yosun türevleriyle veya sazlık bölgelerle zenginleştirilmiş akvaryumlar , yavruların doğum anında kurtulma olasılıklarını arırır. Yavruluk ,plastik aparatlar ,doğuma yakın başka akvaryuma tahliye gibi geçici çözümler yarardan çok zarar getirir. Ebeveynler bu izole ortamlarda yaralanabilirler,strese girebilirler ,yavrularını erken bırakıp ölmelerine neden olabilirler. Karakteristik olarak ölümüne yavrularını kovalayıp yemeye çalışan türlerden değillerdir. Düzenli beslendikleri taktirde yavrulara dönüp bakmayacaklardır.

Uyumluluk : 1 erkeğe 2-3 dişi düşecek şekilde barındırılmaları gerekir. Bu sayede dişiler üzerindeki stres bölünecek ,anlamsız hastalıkların ve ölümlerin önüne geçilecektir. Barışçıl canlılardır. Çeşitlilik açısından salyangoz türleri ,zemin için çöpçüler,lepistesler ,veya vatozlar eklenebilir.

Yazar Yorum : Beyaz veya siyah moliler çok fazla rağbet görmeyen türlerdir. Renklerindeki sadelik belki bu canlıların popüleritesini kırmakta. Karma akvaryumlarda akvaristi daha mutlu edeceği kanaatindeyim. İsteğe bağlı olarak veliferalarla barındırılıp kırma jenerasyonlarla daha renkli varyeteler elde edilebilir.

Oku

Betta Pugnax

Anayurdu Penang olarak bilinir. Gri-mavi ve kırmızımtırak kahverengi renklerde
görünür. Gövdeyi kuyruk yüzgecine değin uzanan birkaç yatay çizgi süsler. Boylan 8 – 9
santim dolaylarındadır. Türlerinin genel yaşama özelliklerine ve niteliklerine sahip olmakla
birlikte, yumurtalarını ağızlarında kuluçkaya yatırarak yavrularını korur. Erkekleri
birbirlerine karşı saldırgan ve acımasız, dişileriyse uysal ve barışçıldır. Üremelerinde
birbirlerini eş tutmuş çiftlerin kullanılması halinde olumlu sonuç almak olasıdır.

Oku

Japon Balıklarında Yumurta Alımı ve Kuluçka Dönemi


Doğal Havuz Veya Tankta Üretim

5 damızlık balık (3 erkek 2 dişi) için en az 1,5-2 m²lik bir havuz yüzeyi gerekir. Derinliği 1-1,2 m olması uygundur. Erkek dişi olarak ayrılan damızlıklar havuza konmadan 15 gün boyunca canlı yem ile beslenir. Bu besi sayesinde balıklar iyice kondisyon kazanmış olurlar. Bu arada havuzun suyu 20-22 ºC’de olmasına özen gösterilir. Japon balıklarının yumurtaları yapışan yumurtalardır. Havuzlara yumurtaların yapışabilmesi için rafyadan yapılmış yapay kakabanlar konulmalıdır. Balıkların havuza bırakılmasından birkaç gün sonra yumurtalarını bu kakabanlara yapıştırdıkları görülür. Yumurtladıktan hemen sonra anaçlar havuzdan alınmalıdır. Aksi takdirde yumurtlama işini tamamlamış anaçlar kendi yumurtalarını yer.

Yapay Üretim


Yapay üretimde en önemli konu damızlıkların yumurta olgunluğuna ulaşmış olmasıdır. Erkek balık nerdeyse her mevsim hazırdır. İyi kondisyon kazandırılmış dişide karnına hafif bastırıldığında yumurtaların kolayca çıktığı görülür. Yumurtalar hafif sarımtırak ve ovaldir. Olgunlaşmamış yumurtalar ise köşeli gibidir. Sağılacak balıklar belirlendikten sonra sağım yapılacak kap belirlenmelidir. Ufak bir kap olmasında fayda vardır. Takribi 4-5 litrelik bir kap olmalıdır. Kap içinde balığın şekli baş kısmı suyun dışında anüs kısmı su içinde olmalıdır. İlk olarak erkek balık kabın içinde gezdirilirken bir taraftan da karnı sıvazlanarak sperm sağınımı yapılır. Sperm tüm kaba yayılmış olur. Sağım işlemi karnından anüse doğru hafif bastırılarak olur. Vakit kaybetmeden dişi balık alınır ve aynı şekilde sağılır. 4-5 saat sonra kabın içindeki su boşaltılıp yerine temiz su doldurulur. Bunun esas nedeni sudaki kalan spermler ve pul parçaları suyu bozarak yumurtaların bozulmalarını sağlar. Yumurtalar çok yapışkan oldukları için ilk deydiklere yere yapışıp kalırlar. Yumurtaları yapıştıkları yerden çıkarmak oldukça zor ve zararlıdır.
Sağım kabı temiz su ile doldurulduktan sonra geniş bir akvaryuma konulur. Akvaryum su yüksekliği 10-15 cm arasında tutulur. Yumurtaların bozulmaması için suya metilen mavisi ve kuvvetli bir hava taşı konulur. Böylece yumurtaların mantarlaşması engellenmiş olacaktır
Larvalar 3-4 gün içinde yumurtadan çıkarlar. Akvaryum camına yada havuz tabanına tutunur. 3-5 gün boyunca besin keselerinden beslenir ve hareketsizdirler. Larvalar 3-5 gün içinde yüzmeye başlayacaklardır.
Larvalar karın altı yumurta sarısını tükettikten sonra kaynatılmış yumurta sarısı bir kapta biraz su ile ezilir. Tülbent yardımı ile süzülerek larvalara verilir. Yumurta sarısı ile beslenme 7 günü geçmemelidir. 7 gün sonunda Artemia salina ve yavru su piresi verildikten sonra toz yeme geçilebilir. Yavrular irileştikçe ağız çapına göre yemleme yapılmalıdır. Yavrularınızı belirli periyotlarla boylamak gerekir.
Su değişimi ani şekilde yapılmamalıdır. Su ilaveleri yavaş yavaş yapılmalıdır. Çok acil ve kötü durumlar dışında %50 su değişimi yapılmamalıdır.

Oku

Japon balıklarından yavru alabilir miyiz?

Japon balıklarından yavru alabilir miyiz?
Japon balıkları 1 yaşında üreme çağına ulaşırlar. En verimli yaşları 3. yaşlarıdır. Üremeye hazır bir erkeğin solungaç kapaklarında ve yan yüzgeçlerinde beyaz beneği andıran beyaz noktacıklar oluşur. Fakat japon balıkları bir takım yapay seleksiyonlara uğradıkları için noktalar her balıkta gözükmeyebilir. Japon balıkları 10-26 dereceler arası yumurtlayabilirler ancak en uygunu 20 derecedir. Erkeklerle dişileri birbirlerinden ayırıp besiye çekip sonra birleştirmek başarı oranını arttırır. 3 erkek 2 dişilik bir oran tavsiye edilir. 2 derecelik bir sıcaklık artışı üremeyi tetikler. Zamanla veya hemen üreme kovalamacalarının başladığını göreceksiniz. Erkek dişinin karnına vurarak onu kovalar, eğer dişi hazırsa yumurtaları saçar ve yumurtalar ilk değdiği yere yapışır. Yumurtalar dişi tarafından takımlar halinde atılır, genelde en iyisi ilk seferde atılan yumurtalar olur. Erkek, dişi yumurtlar yumurtlamaz yumurtaları döller. İyi bir dişi 500 ile 2000 arası yumurta verir. Döllenmeyen yumurtalar da yapışkandır, ancak birkaç saat içinde beyazlaşır. Mümkünse beyazlaşanları ayırmak gerekir, böylece daha çok yavru kurtarılabilir. Yumurtlama 3 saat sürer, yumurtlama bitince yumurtlar akvaryumda bıraklıp yumurtlayan çift ve varsa diğer tüm balıklar akvaryumdan alınmalıdır. Alındıktan sonra %1'lik metilen mavisinden litre başına bir damla düşecek şekilde damlatılmalıdır. Solüsyonunuzun yüzde kaçlık olduğunu bilmiyorsanız önlem olarak bu oranın 1/3 ünü kullanın ya da en garantilisi öğrenin. Metilen mavisinin fazlası yavruları öldürecektir.

Japon balıkları genellikle sabah ışığında sıcak sulara yumurtlar. Yumurtalar önce arkadan çıkmaya başlar. İlk önce kuyruğu farkedilir. Kafaları çıktığında boyları 1,5 ile 3 milimetre arası olur, tabi bu arada kocaman bir yumurta keseleri de kendilerine eşlik etmektedir. Bu yarı saydam yavrular rahatsız edilmemelidir. Eğer bitki veya kaya gibi bir şeyin üzerindelerse tabana düşünce endişelenmeye gerek yoktur. 18 derecede 8 gün sonra hava keseleri dolacak, göğüs yüzgeçleri çıkacak ve ağzına sığacak her yemi yemeye başlayacaklardır. Bu süre sıcaklık arrtıkça düşer ancak sıcaklık arttıkça daha fazla yumurta mantarlaşır. Yavruları iyi yemlemeli ancak akvaryumdan 20 dakika içinde yiyemedikleri yemleri çıkarmalısınız. Balıklar büyüdükçe onları daha büyük akvaryumlara almanız gerekecektir.

Besleme konusunda şu sırayı takip etmelisiniz:

Serbest yüzmeden sonra: Günde bir öğün çok iyi haşlanmış yumurtanın iyice ezilmiş sarısı (suyu bozar çok dikkatli vermek gerekli), yulaf ezmesi veya etrafınızdaki akvaryumcularda satılan sıvı yemler, yiyebiliyorsa ana yem olarak artemia.
2 haftadan sonra: Artemia ve infuseria
3 haftadan sonra: Ezilmiş kuru yemler kullanılabilir.

İlk 4 hafta günde 3 kere yemleyin.
4 Aylık olana kadar günde 2 defa yemleyin.
Sonra günde bir defa yeterli olacaktır.
Her zaman 20 dk içinde yenmeyen yemleri yavruları da çekmeden dikkatlice sifonlamanız gerektiğini unutmayınız.



Oku

Astronot Balığı (Oscar) (Astronotus ocellatus)

Her petshop ta dönem dönem rastlayabileceğiniz popüler bir balıktır oscar lar. Şüphesiz hakettiği değere ve yere kavuşamamış bir türdür. Ticari kaygılar nedeniyle neredeyse fanusta satılmaya yeltenilen ,yem olarak japon balığı yemi önerilen,japon balığının yanına eş olarak satılmaya bile cürret edilen balıktır kendisi. Fiyatı çok ta pahalı olmayan bu türlerin yanı sıra abuk subuk yemler ,ilaçlar ,dekorlar pazarlanmaya çalışan petshoplar ne yazıkki hala mevcut.


Agresifliği yaşına ve yaşama ortamına göre değişiklik gösterse de kendinden küçük cichlidlerle veya kendi türünden olmayan barışçıl türlerle bakılması önerilmez. Özellikle yetişkin bir oscar ın üreme zamanında eşini parçaladığını defalarca okumuşuzdur farklı kaynaklardan. Önerilen hacim 300 litreden az olmamak koşuluyla ve akvaryum uzunluğu 100 cm den eksik tutulmayacak şekilde bir çift yetişkin oscar besleyebiliriz.1 yılda 25 cm , 2 yıl içinde de 30-35 cm lere kadar boy atan ,etcil bir türdür. Eş tutması için 6-10 lu gruplar halinde büyütülüp eşleşme sağlanınca grubu dağıtmak en iyi yöntemdir. Yetişkin bir oscarın yanına eş diye getirilen akvaryum arkadaşını parçalama veya ciddi anlamda yaralama olasılığı yüksektir.

Balığınızı seçerken sağlıklı ,ölüm olmayan bir tanktan almaya özen gösterelim. Ve aşırı durgun duran balıkların içinden seçim yapmamalıyız.Başka balıklar tarafından kovalanan ,bir köşeye sinmiş oscarlar ileride sorun çıkarabilirler.

Yaşam felsefesi olarak adı birçok yerde akvaryum köpeği olarak geçer. Sahibini tanır ve elinden yem tüketir.Türlü oyunlar yaparak adeta yaranmaya çalışır. Bu da onun belirli bir zeka ve kişiliğe sahip olduğunun en belirgin kanıtıdır.

Kirli tüketicilerdendir. Pasaklı yem yerler ve yemleme oranlarınca dışkılarlar. Güçlü bir filtreleme yapılmazsa su kalitesi bozulacak bu da oscar (astronot) unuzu olumsuz yönde etkileyecektir. Küçük akvaryumlarda ,iyi dekore edilmemiş yüzme alanı daralan akvaryumlarda stres altına gireceklerinden kendileri ve diğer balıklar için tehlike arz ederler. Ayrıca ağız genişliği fazla olduğundan kendinden küçük balıklarla bakılması onları direkt canlı yem kıvamına sokacaktır.

Oscarlarınızı beslerken boyuna göre diyet uygulamanız onların sağlığı açısından önemlidir. 10 cm ye gelene kadar kaliteli,protein ağırlıklı granul ve pul yemlerle besleyebilirsiniz. 10 cm den sonra normal yemlerin yanısıra dana yüreği desteğiyle gelişimini olağan hızında sürdürebilirsiniz. Aşırı yemlemekten ve 5-10 dakika içerisinde tüketemeyeceği miktarda yem atmaktan kaçınılması gerekir. Obeziteye yatkındırlar. Her yemlemeden sonra dip çekerek oluşan pisliğin uzaklaştırılması iyi olacaktır.

Oku

Mavi Prenses (Pseudotropheus Socolofi)

Pseudotropheus Socolofi
Malawi gölünün kayalık kesimlerinde yaşayan ,otçul beslenen bir türdür.Sarı prenseslere nazaran daha agresif ,daha iri bir türdür. 150 lt ve üzerinde bakılması tercih edilmelidir. Agresifliğini özellikle üreme zamanında daha çok belli eder. 1 erkeğe 4-5 dişi düşecek şekilde barındırılırsa ortamdaki stresi alacaktır. Akvaryum hacminiz darsa baskın olan erkek diğer erkekleri şiddet altında bırakacağından strese maruz kalan grup rengini belli etmeyecektir. Bazen erkekten iri olan dişi erkeklere de baskı yapabilir. Canlı seçimi yaparken erkeğin dişinin ayarında olmasına özen gösterilmedir. Dip ve orta seviyeyi işgal edecek ,hareketli ,oyuncu bir türdür.

Kumla oynamayı sever ,bu yüzden ince kum tercih edilmelidir. Kayalar çok hafif olmamalı ,dekor bolca mağara ve kaya içermelidir.Sarı prensesler kadar saklanmaya düşkün olmasalarda üreme zamanında ve dinlenirken bölge için agresif bir tutum içine girebilirler.Aynı aileden gelselerde sarı prenseslerle aynı tür değillerdir.SP ler karma yemlerle beslenebilirler ama mavi prenseslerin diyeti otçul besinler içermelidir. Yoksa bloat hastalığı kaçınılmazdır.Bloat hastalığına yakalanan balıkların genellikle sonu ölümdür. Kayalık balığı olduğundan 7,5-8,5 PH arası sert sulardan hoşlanır. Ülkemiz suları bu balıklar için gayet uygundur. 24 -27 arası sıcaklıklar yaşamaları için yeterlidir.

Cinsiyet ayrımları için anal yüzgece bakılır. Yumurta noktası fazla olan ve ventral(karın) yüzgeci daha uzun olan erkektir. Yinede kesin sonucu vent-anüs açıklığına bakarak yapabilirsiniz.Dişilerde vent açıklığı anüsten daha büyük ve belirgindir. Yeni yetişmiş genç dişi 5-10 arası yumurta verirken damızlık boya geldiğinde bu sayı 30 a çıkabilir. Kuluçka evresini ağzında geçiren yavrular 3.haftadan sonra kendi başlarına yüzmeye başlarlar.Yeni yüzmeye başlayan yavrular beslenme kürüne bağlı olarak ayda ortalama 1 cm boylanabilirler. Erkekleri çok hareketli olduğundan dişi sayısı mümkün olduğunca fazla olmalıdır. Yeni kuluçka yapmış bir dişi erkeğin bakısına maruz kalmışsa yumurtaları yutabilir veya bırakabilir. Yeni yumurta tutmuş tecrübesiz dişileri kusturmak dişilerin ilerde yumurta tutamamasına neden olmaktadır.Bu bağlamda dişi belirli bir olgunluğa ve tecrübeye sahip olmadan bu hareketten kaçınmanız gerekir.

Akvaryumcularda ,petshoplarda teşhir edilirken mavi rengini göstermeyebilir.Bu bulunduğu stresli ortamın ondaki olumsuz etkileridir. Seçim yapılırken karnının çökmemiş olduğuna ,yüzgeç ve vücut formundaki kusursuzluğa ,hareket kabiliyetine bakılırsa daha etkili seçim yapılmış olacaktır.Çok saklanan ,olduğu yerde sallanan,yem atıyormuş gibi yaptığınızda tepki vermeyen balıklardan uzak durmalısınız. Aydınlatmanıza fazladan 1 mavi floresan eklerseniz görsel anlamda kendini çok ileri seviyelere taşıyacaktır.

Oku

Trichogaster Trichopterus Cosby (Opal Gromi)

Renk özellikleri nedeniyle opal gromi adıyla tanınır. Bundan 30 yıl kadar önce
Amerikalı üreticiler tarafından akvaryumlarda yapay eşleştirme ile üretilen bir türdür. Temel
rengi mavi olmakla birlikte, renkli damarları olan bir mermer bloktaki renk dalgalanmalarını
anımsatan, belirli bir biçime sahip olmayan lacivert siyah desenlidir. Daha sonraları bu türün,
yeşil rengin egemen olduğu bir çeşitlemesi de elde edilmiştir. Bu nedenle, göz okşayıcı ve
çeşitli renk düzenlerine sahip olanları görülebilmektedir. Boylan 15 santime erişebilir.
İyi huylu, karma akvaryumlar için elverişli, barışçıl bir türdür. Beslenme, yasama ve
üreme özellikleriyle türlerine uyum gösterirler.

Oku

Tatlı Su Akvaryum Bitkileri: Elodea (Egeria Densa)

Sıcaklık : 10 – 30 derece. 37 derecelere kadar dayanabilir. Ama çok soğukta da ,çok sıcakta da dallanma ve büyüme durur ,metabolizma yavaşlar. Sürekliliğinde canlılığını yitirip çürümeye başlar. Ani sıcaklık değişimlerine karşı hassastır. Bu yüzden 30 lt ve altında tam randumanlı bir gelişim sergileyemez.Su ortamı az olduğunda gece gündüz sıcaklık farkı artacağından bitkinin çürümesi bile muhtemeldir. Çevre koşullarına göre bu ihtimal değişiklilik gösterir.

Işık : Birçok kaynakta az ışıktada olsa olur denilmektedir. Kısmen doğrudur. Odadaki çevresel ışık bile bu bitkinin canlılığını sürdürmesi için yeterlidir. Işık şiddeti artırılına kadar boylanmaya çalışacaktır. Ne zaman ki kuvvetli ışık ile karşılaşır gövdenin çeşitli noktalarından bayram yeri hesabı filiz atmaya başlar. Amacınız çoğaltmaksa 6400k lık renk sıcaklığı olan lambalardan kullanmanızı tavsiye ederim. Ortalama 1 litreye 1 watt olacak şekilde aydınlatılması kafi gelecektir.

CO2 : Hiç işi olmaz dememek lazım ,sonuçta bitkidir. Şu durumda işi olmayabilir ; 12 saat aydınlatma 12 saat karartma yapılırsa durumu kurtarır. Balıklarınız varsada bu ona yeterli gelecektir. Hiç bir imkanınız yoksa suya hava taşı ile hava vererek sudaki çözünen gazları dengede tutabilirsiniz.

Gübre : Balık besliyorsanız onların pisliği yetecektir. Beslemiyorsanız su değişimlerinizde her 10 litreye 100 ml maden suyu karıştırmak kafi gelecektir.İllaki gübre kullanacaksanız kontrollü bir şekilde sıvı gübrelerden kullanmanızı tavsiye ederim. Bu bitki kökünden ziyade sap ve yapraklarından osmoz gibi yöntemlerle besin ve su geçişini sağlayabilir.Aşırı gübreleme akvaryumunuzda yosun patlamasına neden olabilir.Gübre aldığınızda üzerinde yazan kullanım talimatına göre hareket ediniz.

Bitki boyu : Kaynaklar 20-100 cm arası desede bunun bir sınırı yok. Kendi akvaryumumda 1,5 tur atan bu bitki ortalama 2 metreye yakın boylanmıştı. Yani bir kökü yok ,abi arka 100 cm oldu ,önden az kısal ,daha fazla boylanma diye mantığıda yok. Kaldığı ortamla alakalı bir gelişme söz konusu. Yerini severse java mosu kıskandıracak bir karmaşada büyür ,yayılır.

Üreme : Filizlerin altından veya üstünden ortalama 10-20 cm lik parçalar halinde kesilerek yeni bireyler oluşturulabilir.

Yorum : Her türlü balıkla yaşayabilecek bir türdür. Dikkat edilmesi gereken dişli ve ağzı büyük balıklarla beraber tutulmaması. Dayanıklıdır. Yerini sevmese bile uzunca bir süre adaptasyon sağlayabilmek adına çürümeden canlılığını koruyabilir. Sert yapraklıdır, salyangozlar tarafından tüketilmesi zordur,balıklar tırrıklamakta güçlük çekerler.Yerini severse açık yeşil bir hal alır. Koyu yeşil forma geçmişse ve boylanma filizlenme görülmüyorsa birşeyler ters gidiyor demektir.İllaki dikmeye gerek yoktur. Düzenli durması açısından vantuzla veya misina ipiyle bir yerlere tutturulabilir.Başıboş su üzerine bırakılabilir. Canlı doğuran yavruları için güzel barınak tadındadır.En dayanıklı bitkiler sınıfına girer.Su üzerine değerlerse çiçek açabilirler.

Oku

Macropodus Opercularis

Doğada yaygın olarak Kore, Çin, Güney Vietnam ve Tayvan sularında yaşarlar.
Erkeğinin boyu dişisinden daha uzundur ve 8 santimi bulur. Gövde son, derece biçimli ve
uyumludur. Kuyruk yüzgeci geniş, çatal biçimli ve gösterişlidir. Sırt yüzgeci ise tümüyle dik
ve gergindir. Çatal biçimli kuyruk yüzgecinin her iki parçası, sırt yüzgeci ve geniş anal
yüzgeç sivrilerek son bulur. Değişik renk çeşitlenmeleri içinde görülebilmektedirler.
Çok hareketli, gösterişli ve ilgi çekici olan bu balığın temel renkleri, kahverengi, gri
veya mavi olabilmektedir. Gövdenin tüm yanlarını, çabuk çabuk sıralanan gri mavi ile koyu
kırmızı, portakal rengi veya kızıl kahverengi renklerinden birinin oluşturduğu dikey çubuklar
süsler. Balığın başında ve sırtında da koyu lacivert lekeler vardır. Solungaç kapaklarının
üstünde, çevresi portakal renkli, kenarla süslü mavi yeşil metalik bir leke bulunur. Bazı türlerde
dikey bantlar kalemle çizilmişçesine düzgün, bazılarında ise çok düzensizdir.
Macropodus opercularis, tam anlamıyla tropik bir balık değildir. Çünkü 15 santigrat
gibi düşük bir ısıya dahi uyum gösterir. Bu türün erginleri 15 ila 20 derece arasındaki ısılarda
hiç rahatsız olmamış görünür. Genç balıklar ve yavrular için ise daha yüksek bir ısı, 20 ila 24
derece gereklidir. Bu ısı aralığının cennet balıklanın döl vermeleri için de yeterli olduğu
bilinmektedir. Ancak üretimde daha başarılı bir sonuç için ısının biraza daha yükseltilmesi
ve 26 dereceye çıkarılması yerinde olur.
Bütün tropik akvaryum balıkları arasında macropodus opercularisin onurlu ve
ayrıcalık taşıyan bir önemi vardır. Onlar, evlerde süs amacıyla yetiştirilen ilk tropik
akvaryum balıklarıdır.
Macropodus opercularisler her türlü yemle beslenebilirse de besin listelerinden canlı
yem eksik edilmemelidir. Aksi halde gelişmelerinde duraklama, sağlıklarında bozulma baş
gösterir. Bununla birlikte ani ısı değişimlerinden korunmaları gerekir. Ayrıca oda ısısı ile su
ısısı arasında önemli oranda fark bulunmaktadır. Bu sağlanamıyorsa akvaryum yüzeyindeki
havanın ısısı, akvaryum örtüsü ile korunmalıdır.
Cennet balıkları bol fakat doğrudan gelmeyen ışıktan hoşlanır. Akvaryumun üstten
aydınlatılması halinde, su yüzeyinin riccia, salvinla gibi ışığın dik gelmesini önleyecek yüzen bitkilerle bitkilendirilmesi yerinde olur. Bu balıklar betta splendensten çok daha sakinolmakla birlikte, karma akvaryumlara konulmaları önerilemez. Üremeleri, köpük yuva
yapanların genel üremelerinden herhangi bir farklılık taşımaz.

Oku

Oodinium Pillularis Hastalığı

Oodinium Pillularis Hastalığı Nedir
Altın tozu veya pas hastalığı olarak bilinen parazittir. Hastalığa değişik şekillerde parazitik dinoflagellatlar sebep olur. Aynı işaretleri veren diğer parazit türleri Oodinium limneticum ve Oodinium vastotodur.
Tatlı ve tuzlu su balıklarında bu parazitle ilgili en büyük problem, hastalığın ölümden önceki son safha olan, solunum güçlüğü döneminde fark edilmesidir. Bu genellikle balığın yüzeyde zorlukla solunum yapmaya çalışırken akvaryumun dibinde yana yattığı zamandır. Bu ilerlemiş aşamada balığı kurtarmak zordur. Ancak bu durumda gerekli önlemler alınırsa diğer balıklara parazitin bulaşması engellenebilir.
Parazit balığın derisine saldırır diğer sevdiği yer ise solungaçlardır. Bu parazitler hücrelerin epitel tabakasını veya solungaçların hassas dokularını yerler ve onları yok eder. Parazit olgunlaştığında tatlı ve tuzlu su balıklarındaki beyaz benekte olduğu şekilde balığı bırakır. Oodinium pillularis bir çeşit klorofil içerir. Bu parazite altın veya pas tozu rengi verir ve bitkilerde olduğu gibi fotosentez yapar. Diğer taraftan parazit bunları balığa zarar vererek yapar. Balıktan düşmeden önce kendini serbest yüzer hâle getirir.
Bu parazin bulaştığı balıklar genelde akvaryum zemininde bazen yüzeyde hızlı soluma ve solunum güçlüğü gözlemlenir. Erken safhalarında balığı rahatsız eden organizmadan kurtulmak için sürtünmesi işaretlerden biridir.


Bu hastalığın en çok görünen özelliği ona pudrayla kaplıymış görünümü veren genellikle solgun veya altın sarı veya pas renkli yüzlerce benektir. Işık arkadan geldiği sürece bazen bunu görmek zordur. Bu ilerlemiş safha genelde en tehlikelisidir.
Tedavi sürecinde sıcaklığın 30 0C’ye yükseltilmesi bu parazitin ölmesine neden olabilir. Ancak bu tedavide dikkat edilmesi gerekli bir husus vardır. O da tedavi edilecek balığın yüksek sıcaklığa dayanıklı olmasıdır. Bu tedaviye destek olarak 3 gün boyunca 100 litre suya 1 gram Quinine hydrochloride kullanarak devamlı banyo yaptırılmalıdır. Aynı zamanda 24 saat aydınlatmada sağlanalarak, bu parazitin yaşam döngüsünü bozarak kendisini yakmasına sebep olacaktır.
Bakırsülfat kullanımı, 1 litre saf suya 320 mg bakır sülfat konur. Bu solüsyondan her 3,5 litre tank suyuna 1 ml kullanılır. Bir çok türün bakıra karşı toleransı farklıdır. Ayrıca suyun sertliği de bakırın etkilerinde önemli rol oynar. Yeterince sert değilse istenen etki alınamaz. Ek olarak yeni tankta uygulandığında bakır seviyesi düşme eğilimi gösterir, iyi sonuçlar bekleniyorsa bakır seviyesi kontrol edilmelidir

Oku

Köpük Yuva Yapan Balıklarda Yavruların Bakımı ve Gelişmesi

Köpük yuva yapanlardan döl almak, görüldüğü üzere biraz bilgi ve biraz özenle
kolayca mümkün olabilmektedir. Yavrular, köpük yuva içinde korunan yumurtaları çatlatıp
akvaryuma dâhil olduktan sonra, daha iki gün babalarının bakımına gereksinim duyar.
Çünkü kendi kendilerine yetecek, yüzebilecek, bir yerden bir yere gidebilecek güçte
değillerdir. Yuvalarından düştükleri takdirde oldukları yerde kalırlar. Babaları onları alarak
yeniden yuvaya yerleştirir.

Yumurtadan çıktıktan iki gün sonra yavrular güçlenmiş olur. Yüzebilecek olgunluğa
erişir. Artık onları yuvada tutabilmeye olanak yoktur. Yuvayı bırakıp yüzmeye, akvaryuma
dağılmaya başlarlar. Bu babayı huzursuz eder. O ana değin koruyup gözettiği onlar değilmiş
gibi yavrularını yemeğe girişir. Eğer dikkatli davranıp babayı akvaryumdan zamanında
çıkartmazsanız elinizde pek bir şey kalmayacaktır.

Yavrular kendi kendilerine yetmeye başladıktan sonra, akvaryumda bulunan
mikroorganizmalarla, enfüzvuarlarla beslenmeye başlarlar. Üreme akvaryumunda çürümüş
bitki yaprakları ve benzeri döküntüler varsa yumurtaların dökümünden, yavruların serbest
yüzmeye başlamalarına değin geçen 4 -5 günlük süre içinde suda oluşacak olan enfüzvuarlar
yeterli olabilir. Aksi halde iyi beslenememeleri gibi bir durum ortaya çıkar ki bu, yavruların
bütün gelişmelerini ve niteliklerini olumsuz yönde etkiler. Bunu önlemek için yapay yolla
enfüzvuar üretilip balıkların gereği gibi beslenmeleri sağlanabilir. Ancak enfüzuarların fazla
oranda ve kontrolsüzce akvaryuma konulması halinde, suyun dengesinin ve niteliğinin
bozulacağı kuşku götürmez. Bu da yavruların sağlığı üzerinde büyük sakıncalar doğurur.
enfüzvuarlar akvaryuma, damlalıkla ve kısa süre içinde yenilip tüketilecek oranda
konulmalıdır.

Bu ilk adımda, su niteliğinin bozulmadan korunması ve daha denetimli bir beslenme
için suya, yine bir damlalık aracılığıyla, yağı alınmış homojen sütten yalnızca iki damla
damlatılır. Sütün damladığı yerde bir beyazlık oluşur. Bu beyazlık yavrular tarafından
yenildikçe günde iki üç defadan fazla olmamak üzere süt damlatmayı yinelemek gerekir.
Yavrular bir haftalık olduklarında, yumurtadan yeni çıkmış karides kurtçukları,
dondurulmuş karides kurtçukları, un haline getirilmiş kuru yemler verilebilir. Yavrular
büyüdükçe ince su pireleri, kıyılmış su kurtları, diğer canlı yemlerle ve kuru yemlerle dengeli
bir beslenme uygulanmalıdır.

Artık yüzlerce yavruya birden sahip olmuşsunuzdur. Ancak pek çok üretici
yavrularının 10—12 günlükken çok sayılarda ölmeye başladığını gördüğünde aynı ölçüde
üzülür. 17. ve 18. günlerde ise alınan yüzlerce dölden ancak çok az sayıda canlı yavru
kaldığını görmek çok acıdır. Sık karşılaşılan bu durumu önlemek mümkün olduğu gibi fazla
zor bir işlemi de gerektirmez.

Labirentli balıkların yavruları yumurtadan çıktıklarında gelişmiş bir labirent organına
sahip değildir. Labirent odacıklarını oluşturacak olan kıkırdaklar ve içlerindeki kılcal kan
damarları zaman içinde gelişimlerini tamamlar. Bu nedenle başlangıçta akvaryum suyunun
havalandırılması, filtre edilmesi yani suyun oksijence zenginleştirilmesi ve niteliğinin
korunması zorunludur. Bu da su ısısında değişimler meydana getirmemek şekilde
sağlanmalıdır. En uygun filtre sistemi, taban kumunun arıtıcı olarak kullanıldığı yöntemdir.
Yavrular ancak 12 ila 17 günlük olduktan sonra labirent organları soluma görevindeki
paylarını yerine getirebilecek olgunluğa erişir. Yavru, akvaryum yüzeyine yükselerek
havadan serbest oksijen almaya başlar. Ancak başlangıçta labirent odacığını oluşturan
kıkırdaklar zar gibi incedir. Sudaki ve akvaryum yüzeyindeki havanın ısısındaki en küçük
düşmeler, labirente gelen havadaki oksijeni emmeye yarayan kılcal damarların üşütülmesine
ve iltihaplanmasına neden olur. Bu da henüz çok duyarlı ve dirençsiz olan yavruların
ölmelerine yeter.

Bu üzücü durumun önüne geçmek, büyük ölçüdeki yavru kayıplarını önlemek için
alınabilecek olan önlemler vardır.

 Her şeyden önce akvaryum ısısının düzenliliği, mümkün olduğu ölçüde oda
ısısının bir düzeyde tutulmasıyla sağlanmalıdır. Eğer bu mümkün olamıyorsa hiç
değilse oda ısısıyla akvaryum ısısı arasında büyük farkların ortaya çıkması
önlenmelidir.
 Akvaryum yüzey suyunun tozlanması engellenmelidir.
 Akvaryum çerçevesinin üst kenarlarına birkaç küçük plastik parçası donduktan
sonra üzeri tümüyle camla örtülmelidir. Konulan küçük plastik parçalarının
sağladığı aralıktan akvaryum için gerekli olan hava girebilecektir.
 Akvaryum üstüne örtülen cam örtü, biri büyük, diğeri küçük olmak üzere iki
parçadan oluşmalıdır. Yavruların bakımı ve beslenmesi gibi herhangi bir nedenle
akvaryum örtüsünün açılması gerektiğinde, yalnızca bu küçük parça kaldırılarak
akvaryum yüzeyindeki havanın tümüyle soğuması önlenmiş olur.
 Akvaryumu aydınlatmakta kullanılan ışıklandırma düzenine sahip akvaryum üst
kapakları, lambaların verdiği ısıyla bir ısıtıcı gibi ısı verir. Bunların üzerine
koruyucu bir örtü örtmek yoluyla ürettikleri ısının büyük ölçüde akvaryum
yüzeyine dağılmaları sağlanabilir. Böylece, akvaryum yüzeyinde sürekli olarak
elverişli bir ısıya sahip olmak mümkün olur.
 Yavrular 15 günlük olduklarında, yalnızca 2/3’ü suyla dolu bulunan içlerinde
yaşadıkları üreme akvaryumuna su ilave etmek gerekir. Ancak bu birdenbire
yapılmaz. Akvaryuma, uygun nitelikte, bekletilmiş ve ısısı akvaryum suyu ısısına
getirilmiş suyla tümüyle doluncaya kadar her defasında yalnız 1 cm
yüksekliğinde olmak üzere 3 günde bir ilave yapılır.
 Yavrular 70 ila 120 gün arasında cinsiyetlerini belli eder. Eğer bir zorunluluk
doğmamışsa ayrımın bu çağlarda yapılması daha elverişlidir. Özellikle erkek
yavrular 3 aylık olduklarında mutlaka birbirlerinden ayrı tutulmalıdır.

Oku

Tatlı Su Akvaryum Bitkileri: Anubias Coffeefolia

Anubias barterinin küçük varyasyonudur. Gelişim aşamasında kahverengiden sarıya ,yeşile dönen değişik renk çeşitliliğine sahip ,sert yapraklı ,çiçek açabilen dayanıklı bir bitkidir. Araceae familyasından olan bu türlerin rizomları kesinlikle toprağın,kumun altına alınmamalıdır. Aksi halde bitkinin rizomu çürür ve ölür. Bu nedenle misina veya ip ile kök,kütük,taş,kaya gibi nesnelere tutturulurlar. 40 cm ye kadar boy atabilen 20 cm ye kadar alanı kaplayabilen ,akvaryum hacmine göre orta veya arkaplan bitkisidir. Çok ağır gelişir. 40-60 günde 1 yaprak çıkartacaktır. Işık ,gübre ,sıcaklık şartları yeterince uyumlu olduğunda 2 haftada 1 yaprak çıkartması da mümkündür(High Tech). Ağır geliştiklerinde yapraklarını yosun sarabilir.Yeterince uzamış rizomun bölünmesiyle ya da yaprağın dikimiyle çoğaltılabilir.Adını kahveden almasının nedeni olarak yaprağın başladığı noktanın açık kahverengi olması ,ve yaprağın koyu yeşile döndüğü noktada kahve çekirdeğini anımsatmasıdır.

Oku

Tatlı Su Akvaryum Bitkileri: Su mercimeği ve Pistia




 Su mercimeği nedir
Bu iki farklı tür form olarak benzerlik teşkil ettiklerinden ,ve bence aynı şartları sevdiklerinden tek ele almak istedim. Aralarındaki bariz fark su mercimeği en fazla 3-4 yaprak ve adı üzerinde mercimek kadardır ,pistia süper ortamlarda avuç kadar büyüebilir ve10-15 yaprak açabilir.

Işığı çok severler. Işıkla beraber eğer ortamda besin bulamazlarsa yapraklar sararacak veya eriyecektir. haftalık 3 te 1 su değimi ille ve ara sıra suya katılacak maden suyu takviyesiyle çok sağlıklı bir büyüme eğrisi gösterirler. Işık şiddeti arttıkça köklerdeki büyüme hızı dikkatimi çekti. Kökler olabildiğince zemine yaklaşmaya çalışıyor ,yaprak sayıları ve atılan filizler olabildiğince fazlalaşıyor.

Kullanım alanları bana kalırsa oldukça geniş. Ciddi manada suya oksijen veren bir tür olmamasına karşın sudaki nitratı bunlardan hızlı sömüren başka bir bitkide tanımıyorum. Bu bağlamda çoğu akvarist bu bitkiyi su piresi yetiştirirken kullanıyor. Bitki fazla besini emdikçe tepeden gelen ışığın kuvveti ile coştukça coşuyor ,sudaki artık besinlerden ortamda çürüme olma ihtimalide azalıyor.

Pistia NedirSu mercimeği Pistiaya göre çok arsızdır. Yerini severse 1 pet bardağı dolusu mercimek 3-5 ayda 1 metrekare alanı kapatır. Çoğu insan sevmez bu özelliğini. Bana kalırsa akvaryumun kokusunuda bastırıyorlar bu sayede. Su buharlaşmasıda azaldığından bir nevi izolasyon oluyor akvaryuma. İki türdede ışık şiddeti azalırsa kökler çelimsiz kalıyor ,renk açılıyor veya sararıyor.

Asıl konu bu bitkiler yeni doğan yavrular için muazzam barınaklık ediyor. Uzun köke benzer uzuvlarıyla sadece ufak canlıların aralarda gezinebileceği bir yüzey koruması oluşturuyorlar. Buda canlı doğuranlarda başarıya ulaşmak için güzel bir anahtar kıvamında.

**İlk resim su mercimeği ,2. resim pistia ya aittir.Aralarındaki bariz fark su mercimeği hakikaten mercimek kadardır ,pistia ortalama misket kadar olup ,futbol topu kadar olanlarıda mevcuttur.

Oku

Bal Gromi (Colisa Chuna)

Halk arasında yaygın olarak bal gromi adıyla anılır. Boyları hemen hemen cüce
gromiler kadardır ve onlardan sonra colita allesinin en küçüğüdür. En fazla 5,5 santime kadar
büyüyebilir. Kuzey Hindiston ve Assam yörelerinde, Ganj, Brahmaputra, Hooghly
ırmaklarında yaygındır. Çeşitli renk özelliği taşıyan türleri bilinmektedir. Erkeğinin temel
rengi, koyu kahverengiden altın sarısına değin ton farkları gösteren kızıl kahverengidir. Bu
renk sırtta en koyu halini alır. Karın yöresinde ve anal yüzgecin arka bölümlerinde altın
sarısı ve bal rengini alır. Özellikle üreme zamanlarında erkek, sarı turuncu bir görünüm
kazanır. Bal gromi adıyla anılmasının da nedeni budur. Bal gromilerin erkekleri göğüslerinin
ve karınlarının altında ve anal yüzgecin ön bölümünde koyu lacivert ile kurşuni gri arasında
değişen bir lekeye sahiptir. Dişilerse hiçbir zaman böyle gösterişli ve parlak renklere sahip
değildir. Genel renkleri mat kahverengi ile uçuk pembe arasında değişir. Bu renk sırtta
koyulaşır, yanlarda ise açılır. Göğüs ve karın altı uçuk mavi veya açık eflatundur.
Bal gromiler, yaşama, beslenme ve üreme özellikleriyle cüce gromiye büyük bir
benzerlik gösterir. Bu nedenle üretimlerinde tür özelliklerini gösterir.

Oku