Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda

Tuzlu Su ve Tatlı Su Balıkları Aynı Akvaryumda!

Aquarama fuarında Osaka-Japonya'dan dünyanın en büyük yem ve malzeme firmalarından biri olan GEX firması tarafından bir mucize paylaşıldı. Tuzlu su ve tatlı su balıklarının birlikte bulunduğu bir akvaryumu sundular. Bir grup clownfish ve deniz atı ile 3 ryukin ve 1 ranchu yapay kırmızı mercan ve tatlı bitkileri boyunca yüzüyorlardı. Bu arada plati, lepistes ve koi gibi başka tatlı su balıkları da akvaryumdaydı ve akvaryumun arka tarafında yüzüyorlardı.

Gex elemanı Yuichiro Miyauchi'ye göre farklı ortamlara ait balıklar arasındaki bu birleştirme teknolojisinin anahtarı Okayama Üniversitesi Bilimde Uzmanlaşmış Eğitim fakültesi eğitmeni Yamamoto Toshimasa tarafından geliştirilmiş olan bir çeşit ilaçtı. Ürün beyaz toz formundaydı ve tatlı sudaki elektrlit miktarını artırabiliyordu. Elektrolit kolayca iyonlara dönüşebilen bir maddedir. En çok bilinen elektrolit bağlarından biri NaCl veya tuzdur.

Miyauchi bu tozun nasıl çalıştığını açıklamak istemiyor. Ama Trubus oksijen verilen akvaryum suyunu havalandırma aracılığı ile tattığında daha çok tuzlu ve acıydı. Ortaya konan bir bilgi de akvaryumun kenarına bir kağıt içerisinde bantlanmış olan ilacı kullanmanın etkisiydi. bir yazı vardı: Beyaz toz, iki mineral tozu tek kutuda, pH 7.2 - 7.6, tuzluluk 7 - 9 ppm, sıcaklık 25C ve zehirli değil. Akvaryum sadece soğutucu ve biyolojik filtre ile kurulmuştu, içerisinde protein skimmer yoktu. Bu yüzden, Takehito Morimoto ve diğer elemanlar suyun iki haftada bir değişmesi gerektiğini söylediler.

Trubuz tatlı su ve tuzlu su balıklarının birleştirilmesinin Aquarama Fuarında ilk olmadığını da buldu. Amerikan hükümetince 3683855 numarayla yayınlanan 1971'de New Jersey'de Tronic Product firmasına verilmiş olan patent dosyalarından dolayı bliniyordu. Farklı ortamlardan akvaryum balıklarının bir akvaryumda nasıl rahatça yaşayabileceğinin çözümünün adımlar halinde tanımlanması var.

Çözüm etilen glikol ve propilen glikol'den oluşan organik bir bileşikti. Etilen glikol renksiz bir sıvı, kokusuz,tatlı ve suda çözünebilen bir madde olarak bilinir. Bileşik tekstil endüstrisinin, boyaların,canvasların ve antifriz malzemelerinin hammaddesidir. Propilen ise sabun ve mum üretiminin yan ürünüdür. Yağ asitler ve yaplarla tepkimeye girmesi sonucu ortaya çıkmıştır.

Bu tuzlu su ve tatlı suyun 12-14 ppm tuzluluktaki karışımı ile karışık çözümdü. GEX'in akvaryumunda olduğu gibi 7.2-7.6 asitliği elde etmek için, çözüm ekstra 0.75-1.5 gr metal silikat vererek oldu. Metal silikat sodyum ve potasyum içermektedir.

Sonra balığın vücudunda ne oldu? Normal olarak, yaşadıkları ortamlardaki tuz yoğunlukları farklı olsa da, tuzlu su ve tatlı su balıklarının vücutlarındaki sıvılar neredeyse aynı tuzluluğa sahiptir. Tuzlu su balıklarının vücut sıvılarındaki tuzluluk oranı okyanus tuzluluğunun 2/5'i ppm (33 ppm), tatlı su balıklarının ise 1/5 ppm'dir. Basınç dengesini oluşturmak için balığın vücudunda osmotic bir gelişme olur. Esas olay, balık vücuduna aldığı ve vücudundan çıkan suyu kontrol edecektir. Aynı nedenle, yukarıda belirtilen çözümde tuz konsantrasyonu aralığı iki balığın vücut sıvı tuzluluğu farkı kadardı, 1/5 - 2/5 ppm arasındaydı.

Birlikte Yaşayan Tatlı Su ve Tuzlu Su Balıkları: Yenilik veya Acımasızlık?

Her ne kadar çılgın bilim adamları zaman zaman tatlı su ve tuzlu su balıklarını bir arada tutmaya çalışmış olsalar da, ve bazıları başardığını iddaa etse de, bu video bazı çılgın bilim adamlarının o kadar çılgın olduğunun (ve bu gerçekten mümkündür) ilk kanıtlardan biridir. Video Aquarama 2009'da çekildi. Balıklar geçici olarak bu durumdaydı ama biz yine de GEX'in yeni ürün geliştiricilerinin daha uzun dönemli bir başarı yakaladığını varsayıyoruz. Peki bu sistem nasıl işliyor ve tam olarak nedir? Sistemin gerçek doğası hakkında açıklamalar seyrek ama biz bunun iki etkenin birleşimi olduğuna inanıyoruz: Balıklardan birine tuza benzer etki gösteren ama diğerini etkilemeyen sudaki bir çeşit parçacık veya nano-baloncuk ve videodaki balıklarda açıkça görülebilen bir çeşit tuzluluk uyum biçimi. arkedeceğiniz üzere tüm tuzlu su balıkları dibe yakın toplanmışlar ve tatlı su balıklarının hepsi yukarıdalar. Bu tip bir dikey katmanlaşma eğer tatlı su balıklarını tuzlu suya, tuzlu su balıklarını tatlı suya koyarsak tam olarak görmeyi bekleyeceğimiz şeydir. Acaba bu video meraklı yanınızı mı gıdıklıyor ya da gerçek akvaristin akvaryumunda yeri olmayan hileli bir teknik mi?

Videolar:

Aynı akvaryumun farklı kişilerce çekilmiş değişik görüntüleridir.


Oku

Zebrasoma flavescens (Yellow Tang)

Zebrasoma flavescens (Yellow Tang)

yellowtang
En düşük akvaryum hacmi: 200 litre
Bakım Zorluğu : Kolay
Agresiflik: Orta
Su Parametreleri: 22-26 derece, dKH 8-12, pH 8.1-8.4, 1.020-1.025 tuzluluk
Max. Boyut: 20 cm
Renk: Sarı
Beslenme: Otobur
Orjin: Hawaii
Köken: Acanthuridae
Sarı Hawaii Tang olarakta geçen Yellow Tang başlangıç seviyesinden uzman seviyeye bir çok deniz akvaryumu akvaristi tarafından sevilerek bakılan kolay bir balık türüdür.Oval vücut yapısı ,canlı sarı renkleriyle  akvaryuma cıvıl cıvıl bir hava katarlar. Bulunduğu ortama, sürekli hareket ederek,akvaryumunuzu boydan boya turlayarak ,bitmek bilmeyen enerjileriyle ayrı bir neşe katacaktır. Seyri güzeldir.
Hawaii de bolca bulunan bu tür endonezyanın resiflerine kadar boylu boyunca yayılmış bir varyetedir. Sarı Cerrah balığı olarak ta bilinir. 200 litre ve üzerinde tanklarda tutulması karakterini belli edebilmesi açısından gereklidir. Diğer tang türlerinde olduğu üzere Acanthuridae ailesinin bu üyesinde de kendi türlerine karşı bölgesini korumak adına aşırı agresiflik gözlemlenebilir. Bu sebeple her akvaryum için 1 adet bulundurulması balıkların sağlığı açısından iyi olacaktır. Yeterince deneyimliyseniz ve tank hacminizde müsaitse 3-4 adetini aynı akvaryumda barındırmanız stresin bölüşülmesi açısından önemlidir. 2 adet bakılan tanklarda genelde zayıf olan tang sürekli yıpratılacaktır. Akvaryum kurulumunda oturmuş bir sistemin üzerine eklenmesi akıllıca olacaktır. Sonradan tanka eklenen balıklara karşı bölgeci tavırlarıyla güçlük çıkartabilirler.
yellow tang 2
Bitkisel ağırlıklı beslenen bu tür   hiç bir yemi reddetmeden tüketir.Yosun kazıyıcı olarak akvaryumunuzda başarıyla çalışır. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve agresifliğinin azalması açısından akvaryumunuzda sürekli olarak canlı yosun bulundurmanız iyi olacaktır. Alternatif olarak haftada en az 3 defa kurutulmuş deniz yosunları veya sebze parçaları (salatalık,ıspanak gibi) verilmesi sağlığı açısından önemlidir. İyot eksikliği çeken sistemlerde siyah benek hastalığı gözlemlenebilir.
Popüler ve bolca bulunan resif balıklarından olan Yellow tanglar deniz akvaryumlarında barındırılmalarındaki kolaylık açısından her seviye akvaristin bakabileceği güzel bir türdür. Akvaryumlarda üretilmesi zordur. Ülkemizde satılan türler ithal yoluyla yurtdışından gelmektedir.Beslemeye merak saldıysanız 100-150 tl fiyat aralığında rahatca temin edebilirsiniz.

Oku

Deniz Canlıları Hastalık ve Tedavileri

Deniz Akvaryumu Balık Hastalıkları



İyi bir bakım ile, omurgasızlarda hastalıklar çok nadir görülür. Yine de bazı konulara dikkat edilmelidir.
· Su sıcaklığının 30°C'yi geçmesi halinde taş mercanların iskelet gelişimi bozulur. Mercan dokularında yaşayan simbiyotik algler (Zooxanthellae) ölür ve bunun sonucunda mercan da ölür. · Krustaseler düzenli olarak kabuk değiştirir. Yeni kabuk geliştirebilmeleri için suyun mutlaka 400 – 450 mg/l (ppm) kalsiyum ihtiva etmesi gerekir. Karbonat sertliği 8 - 10°dKH arasında olmalıdır.

Bir omurgasız mümkün olan en iyi bakımla bile yeterince gelişemiyorsa dış paraziti olup olmadığını kontrol edin. Bu parazitler küçük olup muhtemelen yalnızca geceleri çıkıyorlardır. Mikro organizmaların (bakteriler, tek hücreli parazitler) neden olduğu parazitik hastalıklar sadece kimyasalların (ozon, hidrojen peroksit, fosfat) neden olduğu hasar sonucu görülür ve bakımlı akvaryumlarda neredeyse hiç görülmez. Bu parazitlerle tedavi yoluyla savaşılamaz, çünkü tedaviler tabii ki "istenen” ve "istenmeyen” omurgasızları ayıramaz.

Planaryalar yaklaşık 5 mm büyüklüğünde düz beyaz ya da kırmızı kurtlardır. Salgılarıyla anemonlara, mercanlara ve diğer omurgasızlara zarar verebilirler. Bu kurtlar esnek bir boruyla akvaryumdan alınabilir. Bazen geceleri akvaryumun üzerine güçlü bir el feneri koymak faydalı olabilir. Pek çok planarya ışıkta toplanır ve bunları temizlemek çok daha kolaydır. Satın almadan önce omurgasızları iyice gözlemleyin! Küçük, kızıl kahverengi, oval benekler genellikle planaryadır.

Tüylü kurtlar (Polychaeteler) aslında leş yiyicilerdir ve mantar anemonları ile taş mercanlardan beslenirler. Ayrıca, çoğunlukla avlarını bunlardan ayırır ve bunu yaparken bu sabit (hareketsiz) hayvanları keskin dişleriyle yaralarlar. Tüylü kurtları balık etiyle çekip, yakalayıp atmak mümkündür. Çoğunlukla geceleri hareketli oldukları için bu işlem karanlıkta yapılmalıdır. Dikkatli olun: Bu kurtlara dokunmayın. Tüyleri kırılıp deri iltihabına neden olabilir Küçük tüylü kurtlar gün içinde çakıllar arasında saklanır ve çakılın büyük kısmını (yaklaşık %30 – 50) atarak ve temiz suyla yıkayarak yok edilebilirler. Çoğunlukla, zaman zaman bu Polychaete’leri gidermek için bu yeterlidir.

Pek çok salyangoz, anemonlar, mercanlar ve diğer omurgasızlardan beslenir. Resif akvaryumda bulunan bütün salyangozlar bir cımbızla dikkatli bir şekilde alınmalıdır. Bazı salyangozlar sadece hareketsiz omurgasızlardan beslenir.

Yırtıcı karides türleri, örneğin çizgili karidesler (farklı Saron türleri) anemonları gerçek anlamda kesip çıkarabilir. Geceleri hareketli olan bu hayvanlar esnek bir tüple giderilebilir ya da cımbızla alınabilir.

Deniz balıklarını etkileyen en sık görülen ve rahatsız edici hastalıklar – ve balıklarınız hasta olduğunda tavsiye edilen tedavi biçimi, aşağıda açıklanmıştır. Oodinium ocellatum (kadife hastalığı) sera oodinopur ile etkili biçimde tedavi edilir. Lütfen kullanma talimatlarını dikkatle okuyun. sera oodinopur bakır içerir, bu yüzden içinde omurgasızlar bulunan bir akvaryumda kullanılmamalıdır. Ciliate Cryptocarion irritans, tatlı su paraziti Ichthyophthirius’u (beyaz benek) andırır ve bu yüzden "Tuzlu su Ich’i” olarak da adlandırılır.Balıkların üzerinde bulunan bir milimetre çapına kadar beyaz benekler ve güçlü kazıma hareketleri gibi belirtilerde, talimatlara göre sera cyprinopur kullanın. sera cyprinopur bazı omurgasızlar (örneğin taş mercanlar, salyangozlar, karidesler) için zararlıdır ve güvenlik nedeniyle yalnızca karantina akvaryumuna uygulanmalıdır. Bakteriler balıklarınızda pek çok belirgin semptomlara yol açabilir, deri salgısı ve yüzgeçlerin çürümesi bunların arasındadır. İlk belirtilerin görülmesinden itibaren, talimatlara göre sera baktopur ve sera baktopur direct kullanın.
Pek çok omurgasız tedaviye dayanamadığından, balıklarınızın bakımını bir karantina akvaryumunda gerçekleştirmenizi öneririz. Hastalık balıkları gözle görülür şekilde zayıf düşürebilir. Tedaviler tamamlandığında, sera fishtamin ya da sera activant vitaminleri, iyileşme sürecinde hayvanın bağışıklık sistemini desteklemeye yardımcı olur.

Akvaryumda kullanılan tedaviler iyi ve kötü bakterileri ayıramaz ve hepsine birden saldırır. Her tedaviden sonra, filtre bakterisi kolonilerinin yeniden oluşmasını sağlamak için talimatlara göre sera ammovec kullanın.Temizleyici wrasseler ve temizleyici karidesler, ektoparazitleri balıklarınızdan "ayıklayarak” sorunun çözülmesine katkıda bulunurlar. Ayrıca bazı ısırgan mercan türlerinin de (örneğin gorgonianlar) balık hastalıkları üzerinde olumlu etkisi vardır

Deniz Akvaryum Balıkları Hastalık tedavisi



Bakteriyel Yüzgeç Çürümesi


Belirtiler:

Yüzgeçlerde kızarıklık ,yıpranma ,yüzgeçlerin kapalı olması,aşınması.

Nedeni:

Genellikle su kalitesinde dengesizlik ve bozulmalar.

Tedavi:

Sorunun kaynağını belirlenip yok edilir.Bakteriyel enfeksiyonlara karşı ilaç kullanılır.

Vibriosis


Belirtiler:


Balığın renginde koyulaşma,iştahsızlık,kızarmış bölgeler,halsizlik ya da karın bölgesinde şişlik.


Nedeni:


Vibriosis balığın bağırsak larında ya da bedenindeki yaralanmalar sonrası ortaya çıkar .


Tedavi:


Zordur, antibakteriyel ilaçlarla , Erythromycin gibi kimyasallarla tedavi edilebilir.

Marin Tuberkulozu

Belirtiler:


Yüzgeçlerde çürüme,iştahsızlık ,ülserler,yaralar,balığın bedeninde kızarıklıklar ve halsizlik.


Nedenleri:


Hastalık hasta hayvalardan ya da hastalığı taşıyan materyellerden genellikle açık yara yoluyla geçer .


Tedavisi:


VAkit geçirmeden müdahele edilmelidir.hastabalığı tanltan ayırıp ilaçla tedavi etmek gerekir.

Marin Kadife Hastalığı

Belirtiler:


Hasta balık kendisini kayalara sürterek kaşır,gözle görülür kadifemsi sarı oluşumlar ve, tahriş olmuş bir deri izlenir. 

nedeni:

Parazitden dolayı (Amyloodinium ocellateum)


Tedavisi:

Asidik ilaçlarla tedavi edilir ya da balık tatlı suya batırılır (3-10 dakika.)

Beyaz Benek

Belirtiler:


Balığın tüm bedeninde ,yüzgeçlerinde gözle görülür beyaz benekler vardır (1mm kadar), effect.


Nedeni:


Parazitel bir hastalıktır (Crptocaryon irritans)


Tedavi:


Parazitler hayvanın üzerinde bir süre kalıp çoğalmak için tekrar suya zemine kendilerini bırakırlar bu sırada (ısı yükseltilip bu süreç hızlandırılabilir )ilaçla tedavisi yapılır.Uzun süreli bir tedavi gerektire bilir hastalığın kökünün tamamen kazındığına emin olunuz.

Solungaç/Deri paraziti ve Siyah Benek

Belirtiler:


Soluma güçlüğükaşınmak,koyu renkli kurtçuklar,beyaz yama görünümlü lekeler .


Nedenler:


değişik parazitlerden meydana gelirler.


Tedavi:


Formalin yada metilen mavisi eriyiği ile hasta balık banyo edilir .

Mikroskopik Efeksiyon



Belirtiler:


Beyaz yama görünümlü lekeler,yüzme bozukluğu ,yem yememe,zayıflama, halsizlik.


Nedeni:


parazitel dir Pleistophora


Tedavi:


Tedavisi yoktur.

İç Parazitler

Belirtiler:


Balığın renginde açık bir değişiklik .yüzme bozukluğu,karında şişiklik, zayıflama.


Nedenler:


Çeşitli iç parazitler ve kurtçuklardan olabilir .Örneğin ; yuvarlak ve şerit kurtlar.


Tedavi:


Parasitik ilaçlarla tedavi edilir .

Ichthyophonus


Belirtiler:


Balığın renginde değişiklik ,istek kaybı ,halsizlik,deride tahriş.


Nedeni:


Mantar ,kist taşıyan materyali balığın ağız yoluyla almasıyla ölü balıkları yemesiyle bulaşır. .


Tedavi:


Tedavisi zordur,anti mantar ilaçları ullanılabilir.

Lymphocystis (karnıbahar hastalığı


Belirtiler:


Siğiller ,şişiklikler.


Nedenler:


Virüs (Lymphocystis) DEriyi parçalayarak ve döküntü yaparak .balığa yerleşir.


Tedavi:


Karantina akvaryumuna balık alınır,virüs yok edilene kadar ve balığın bağışıklık sistemi düzelene kadar ilaçla tedavi yapılır. . (May take several months)

Baş &yanal hat çürümesi -( HLLE)


Belirtiler:


yaralar bereler


Nedenler:


Kötü su koşulları ,yetersiz beslenme ve parazitler .


Tedavi:


Su koşullarını düzeltilmesi gerekir.Balığı kısa süreli tatlı su banyolarına almakta fayda vardır..

Zehirlenme

Belirtiler:


Solunum güçlüğü ,renk değişikliği ,gözlerde buğulanma,yem yememe.


Nedenleri:


Değişik nedenleri olabilir. Aşırı dozda yada uyumsuz ilaçların birarada kullanılması ağır metaller ,ev temizlik maddelerinin suya karışması.


Tedavi:


Vakit kaybetmeden su değişikliği yapılmalıdır suyun tümünün değiştirilmesi gereke bilir. .

Anahtar: 

Hastalık Adları


(1) Beyaz benek/ik
(2) Marine kadife
(3) Siyah benek
(4) Solungaç/deri paraziti
(5) barsak kurtları
(6) Mikroskopik enfeksiyonlar
(7) Yüzgeç çürümesi
(8) tüberkloz
(9) Vibriosis
(10) Lymphocystis
(11) Ichthyophonus
(12) baş & yanal hat erimesi
(13) Zehirlenme

belirtiler:

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

hızlı soluma

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

titreme

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

renklerdeki değişiklik

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

beyaz kabuklar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

donuk gözler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

yüzme bozuklukları

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

yüzgeç çürümesi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ulserler/yaralar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

yem yememe

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

'gözlerin fırlaması'

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

karındaki şişlikler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

zayıflama

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

gözle görülür beyaz benekler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

     "    siyah benekler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

siğil tümör/şişiklikler

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

kızarık bölge

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

halsizlik

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

tırtıklı deri

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

deride kurtçuklar

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

olası belirtiler

 

kesin belirtiler

Oku

Resif Akvaryumları




Resif akvaryum sanatı


Resif akvaryum sanatı nedir? Resif akvaryum sanatı Hakkında
Bir resif akvaryumunu güzel yapan nedir? Mercanlar, balıklar, kayalar? Hangisi daha önemlidir? Bu yazıda en güzel resif akvaryumlarını nasıl kuracağımızdan, nasıl en fazla zevk alacağımızdan bahsedeceğim.

Aslında yukarıdaki soruların tam bir cevabının olduğunu zannetmiyorum. Eğer gerçekten hepsinin tek bir cevabı olsaydı herhalde herkesin akvaryumu birbirine benzerdi. Fakat resif akvaryumlarını basit olmaktan çıkaran, doğadaki karmaşayı ve güzelliği akvaryumumuza yansıtan bazı gerçekler vardır. Şimdi bu gerçeklerden biraz bahsedelim.


Resifin sözlük anlamı su yüzeyine yakın kum, kaya yada mercanlardan oluşan sırt yada bölgedir. Peki resif akvaryumu ne demektir? Resif akvaryumunun farklı tanımları yapılabilir. Genelde mercanları barındıran akvaryumlar olarak tanımlanırlar, bazen de balıktan çok mercanlara ağırlık verilen akvaryumlar olarak görülebilirler. İlk başta resif akvaryumları illa mercan içermek zorunda değildir. Ülkemizin etrafı da resiflerle çevrilidir fakat mercan türleri bazı yerlerde hiç yoktur yada oldukça azdır. Fakat elbette ki bizim en fazla örnek aldığımız resif akvaryumu türleri gerek sıcaklık nedeniyle gerek kolay bulunmalarıyla tropikal mercan resifleridir. Bana göre bir resif akvaryumu doğadaki resiflerin karmaşıklığını yansıtmalıdır. Büyük mercanlarla ve birkaç balıkla doldurulmuş bir akvaryum en başta sizi tatmin etmeyecektir ve giderek akvaryumunuzdan soğumanıza neden olacaktır. Akvaryumunu büyük balıklarla ve birkaç kolay bakılan mercanla doldurup yavaş yavaş hobiyi bırakan birçok kişi vardır.

Resif akvaryumu dizaynını ve canlı seçimini bir sanat olarak görebilirsiniz. Ortaya çıkan eser ise bazılarında daha fazla bazılarında daha az başarılı. İlk başta eserinizin türüne karar vermelisiniz yani ne tür bir ortamı kopyalayacağınızı. Bu bir çim yatağı, bir sahil havuzu, kaya yada mercan resifi olabilir. Bu yazımızda mercan resifi akvaryumlarından bahsedeceğiz.

Resimdeki Tridacna crocea gibi dev istiridyeler hem güzel renkleriyle akvaryuma renk katarlar hem de mercan resifini tamamlarlar.

Yavruyken alınmış bir Tridacna zamanla kendini kayaya gömer ve resifin ayrılmaz bir parçası olur.


Canlı seçimi:

Canlı seçimi normalde en son yapılacak iş olsa da, en azından genel olarak ne bakılacağına karar verilmesi akvaryum kurulurken oldukça yardım edecektir. Mercan resifi akvaryumları için birçok alternatif vardır. Omurgasızları kabaca gruplara ayırıp, bu grupları şimdi tek tek inceleyeceğiz.

Yumuşak mercanlar: Yumuşak mercanlar birçok mercan türünü içermektedir. Genelde fotosentetik olanlarının bakımları oldukça kolaydır. Çok fazla ışık istemezler ve dayanıklıdırlar. Dendronepthya gibi fotosentetik olmayanların ise akvaryumda tutulmaları önerilmez çünkü çoğu zaman açlıktan ölürler. Yumuşak mercanların çoğu kısa zamanda çok fazla büyür. Bazıları ise boy olarak uzundur. Xeniaların farklı türleri vardır. Bazıları yayılırlar bazıları ise uzarlar. Xeniaların çok büyümesine izin verilmemelidir, aksi halde akvaryumu sarabilirler. Akvaryumdaki boş alanları doldurmak için idealdirler. Yumuşak mercanlar genel olarak çok fazla akıntı istemezler.

Uzun polipli sert (UPS) mercanlar: UPS mercanların çoğu agresiftir ve etrafındaki mercanlara zarar verebilirler. Çok fazla türü vardır, bu yüzden bazı türler kum gibi boş kalan yerleri doldurmak için oldukça güzel canlılardır.

Kısa polipli sert (KPS) mercanlar: Bu mercanlar yüksek ışık ve akıntı ister. Yumuşak yada UPS mercanlarla çok fazla karıştırılmamaları iyi olur çünkü gereksinimleri farklıdır fakat elbette doğru dizayn yapılırsa bir KPS akvaryumunda özellikle boş yerleri doldurmak için diğer mercanlar da kullanılabilir.

Deniz yelpazeleri: Fotosentetik olanları ve olmayanları vardır. Genelde fotosentetik olmayanlar akvaryumda uzun ömürlü olmaz. Fotosentetik olanlar ise ekstra beslenme isteyebilir. Genelde fotosentetik olanlar kahverengidir, diğerleri ise mavi, kırmızı gibi parlak renklere sahiptir. Şekilleri oldukça ilginçtir ve akvaryuma çok güzel bir hava katarlar fakat çok büyük olduklarında güzel durmayabilirler.

Mantarlar ve Zoanthidler: Mantarların birçok türü vardır. İkisi de az ışık ister ve kolay büyür. Çok çeşitli renkleri vardır ve boş alanları doldurmak için birebirdirler.

Süngerler: Süngerler akvaryumcularda pek görülmez fakat genelde canlı kayalarla birçok sünger ve tunikade türü gelir. Suyu süzerek beslenirler.

Anemonlar: Anemonlar yüksek ışık ve akıntı isterler. Bir KPS mercan akvaryumu için uygun canlılardır fakat diğer canlılara değmemeleri gerekir aksi halde öldürebilirler. Kötü yanları çoğunun çok fazla büyümesidir bu yüzden tür seçiminde oldukça dikkatli olunması gereklidir. Bazı türler kumda olmayı tercih ederken bazılarının kaya üzerinde durması lazımdır.

Dev İstiridyeler: İstridyeler bol ışık ve normal akıntı isterler. Akvaryumcularda crocea, maxima, derasa ve squamosa türlerini görebilirsiniz. Bunlardan en küçük, en dayanıksız ve en fazla ışık isteyeni croceadır. En büyük, en dayanıklı ve en az ışık isteyense deresadır. 7-8 cm'den küçük istiridyelerin ışık dışında canlı fitoplankton ile de beslenmesi gerekir bu yüzden ufak bir istiridye almanızı pek önermiyorum.

Tüp kurtları: Tüp kurtları bakımı oldukça kolay, değişik renklerde ve ucuza bulunabilen, ilginç hayvanlardır. Ziyaretçilerin de oldukça ilgisini çekerler.

Yengeçler: Çoğu yengeç etçildir ve birçok canlıya zarar verebilir. Benim Türkiye'deki akvaryumcularda bulabileceğiniz ve tamamen resif akvaryumu için uygun diyebileceğim tek yengeç türü anemon yengeci olarak bilinen porselen yengeçleridir. Oldukça ilginç canlılardır ve anemonların tentaküllerinin arasında yaşarlar. Eğer akvaryumda anemon yoksa mercan yada mantarları da yuva olarak kullanabilirler. Hermit yengeçleri de mercan resiflerinde kullanılabilir fakat çoğu etçil yada omnivordur (hem etçil hem otçul), bu yüzden tamamen resif akvaryumları için uygun diyemem.

Karidesler: Karidesler resif akvaryumlarının en eğlenceli canlılarındandır. Birçok farklı türü bulunabilir ve bir arada beslenebilir. En fazla görülen karides türü kokarca temizlikçi karidestir. Bu karidesleri çift yada gruplar halinde tutmanızı öneririm aksi halde utangaç davranabilirler. Balıkların üzerine çıkıp onları parazitlerinden temizleyebilirler. Kan kırmızı temizlikçi karidesler daha utangaçtır fakat yine birden fazla olmaları onları daha az utangaç yapacaktır. Kan kırmızısı çok güzel renkleri vardır. Boksör karidesleri de diğer iki karides gibi balıkları temizlerler fakat doğada daha çok müren gibi büyük balıkları temizlediklerinden küçük balıklara saldırabilirler. Resif akvaryumları için çok uygun canlılar değildirler. Palyaço karidesleri yalnızca tüp ayaklı deniz yıldızları ile beslenmelerine rağmen inanılmaz şirin canlılardır. Seksi ve cam anemon karidesleri ise anemonların içinde yaşarlar fakat bazen cam anemon karideslerinin anemonlara ve mercanlara zarar verdikleri de görülmüştür.

Derisi dikenliler: Bu grup deniz hıyarları, deniz yıldızları ve deniz kestanelerinden oluşur. Deniz hıyarları öldüklerinde akvaryumu zehirleyebilirler bu yüzden pek fazla akvaryumlarda görülmezler. Deniz yıldızlarının birçok çeşidi vardır. Resif akvaryumları için uygun olanlar genelde canlı kayalar üzerindeki bakteriler ve diğer canlılar ile beslenirler bu yüzden küçük akvaryumlarda kısa sürede açlıktan ölürler. Kıllı yıldız ve yılan yıldızları ise pek deniz yıldızına benzememekle birlikte büyük olanları balıkları ve bazı omurgasızları yiyebilir. Küçük olanlar ise akvaryuma güzel bir hava katacaktır. Deniz kestanelerinin çoğu çok büyüktür ve geçerken kolayca mercanları kırabilirler yada devirebilirler. Alglerle beslenen ve küçük kalanlar resif akvaryumlarında bakılabilirler.

Salyangozlar ve diğer kabuklular: Otçul salyangozlar hem akvaryumdaki yosunları yerler hem de akvaryuma doğal bir görüntü katarlar. Etçil salyangozlardan ise uzak durulması lazımdır, birçok canlıyı yiyebilirler. Çanaklar ve sedefler de akvaryumda bakılabilir, yalnızca etçil olanlardan uzak durulması gerekir.

Omurgasızları bu gruplara ayırdık peki şimdi bu bilgiler bizim ne işimize yarayacak? İlk başta aklımızda bir akvaryum oluşmasına oldukça yardım edecektir. Örneğin aklımda şuan içinde yalnızca kaya ve su olan bir akvaryum var. Ayırabileceğim parayı ve zamanı biliyorum. Buna göre eğer aklımızda ilk başta hangi canlıları koyacağımız hakkında bir fikrimiz yoksa artık aklımızdaki akvaryumu buraya kadar okuduğumuz bilgilere göre ne tip mercan bakacağımızı seçip yavaş yavaş doldurmaya başlayabiliriz. Bu karara önceden varmamız ışık sistemi, akvaryum boyu, filtrasyon ve dizayn gibi birçok şeyin daha doğru yapılmasına neden olacaktır.



Alg yiyen horozbina (Salarias fasciatus)

Gibi canlılar akvaryuma doğal bir hava katarken aynı zamanda istenmeyen yosunları da yerler.
Balıkları da genel olarak söylemek gerekirse tang, melek, kelebek balığı gibi balıklar büyük akvaryumlar ister. Deniz betası, kutu balıkları, bazı gobiler, çene balıkları gibi utangaç balıkların bulunduğu akvaryumlarda büyük ve/veya aktif yüzücü (tang, melek gibi) balıkların bulunması onları iyice strese sokacaktır. Derinden gelen bazı anthias ve cüce melek türleri için çok aydınlık olmayan akvaryumlar gereklidir. Bazı türler metal halideli akvaryumlarda kör bile olabilirler. Deniz atı, karides balığı, kurbağa balığı gibi türler tek başlarına yada kendi türleriyle beslenmelidirler. Ayrıca deniz atları için yüksek akvaryumlar gereklidir. Bahçe mürenleri yada çene balıkları vücutlarını kuma gömerler bu yüzden kumun derinliği en az bu balıkların uzunluğu kadar olmalıdır. Son olarak özellikle korkunca yada gece kendini kuma gömen lapin yada mandarin gibi balıklar için akvaryumun dibinde ince kum olmalıdır. Mercan kırığından yapılan kumlar balığın vücudunu kesebilir.


Dizayn

Akvaryum dizaynını iki şekilde ele alabiliriz. Birincisi akvaryumun şekli, ikincisi kaya dizaynı. Akvaryum şeklini etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin akvaryumu koyacağınız yer ile akvaryum boyunun uyumu, bakacağınız canlılar, akvaryuma harcayabileceğiniz para ve zaman.

Küçük bir odaya gidip de kocaman bir akvaryum koyarsanız pek güzel durmaz. Aynı şekilde kocaman bir odadaki küçücük bir akvaryum kimsenin ilgisini çekmeyecektir. Oda ile akvaryum boyunun orantılı olması ev dekorasyonu için oldukça önemlidir. Akvaryum önü bombeli, L şeklinde, altıgen, oldukça alçak, oldukça derin yada buna benzer şekillerde olabilir. Örneğin deniz atı barındıran bir resif akvaryumu kuracaksanız akvaryumun yüksekliğinin boyundan uzun olması deniz atları için çok daha iyi olacaktır. Bir istiridye akvaryumu için ise oldukça alçak bir akvaryum güzel olabilir çünkü istiridyelerin renkleri en güzel tam tepeden baktığınızda gözükür. Akvaryum seçerken oldukça titiz davranın, değişik bir şekil akvaryumu çok daha güzel gösterebilir bazen. Bazen de tam tersi olur ve yanlış seçilen şekil yüzünden akvaryum kötü durabilir.

Akvaryumun şekli elinizdeki ekipmanlarla da bir bakıma ilgilidir. Eğer elinizde güçlü bir lamba yoksa doğal olarak bu lambayı derin bir akvaryumda kullanamayacaksınızdır. Çok güçlü bir lamba var ise de, alçak bir akvaryumda eğer aklınızda düşük ışık isteyen canlılar bakmak da varsa, sorun çıkabilir. Aynı şey akıntı için de geçerlidir. Alçak bir akvaryumda dibe koyulan güçlü bir çift motor kayalar arasında tortuların birikmesini engelleyebilirken yüksek bir akvaryumda her katmana daha az güçlü motorlar koyarsanız ancak benzer bir verim alabilirsiniz.

Kaya dizaynı bence bir akvaryumu özel kılan en önemli unsurlardan biridir çünkü birbirinden farklı binlerce farklı dizayn yapılabilir ve her birinin çekici farklı bir yönü bulunabilir. Birkaç resif akvaryumu karşılaştırıldığında eğer sizin akvaryumunuzun diğerlerinden çok farklı bir kaya dizaynı varsa, bu görenlerin direkt gözüne çarpacaktır. Tabi ki burada kaya dizaynı ile akvaryumdaki canlılar arasındaki uyum da çok önemlidir.


İlk başta kayalar (ya da kullanacağınız malzeme) en iyi şekilde akıntıdan ve ışıktan yararlanılabilecek ve filtrasyona çok fazla yük getirmeyecek şekilde olması gerekir. Örneğin eğer akvaryumunuz 4 taraftan izlenebilen bir akvaryum değil ise, yassı ve büyük birkaç kayayı arka cama yaslayıp dizaynımızı bu kayalar üzerinde yapabiliriz. Burada amaç, akvaryumun arka kısmında akıntılı boş alan bırakmaktır böylece tortu birikimi en aza inecektir. Ayrıca buraya motorları da saklayabiliriz. Işıktan faydalanmak içinse ise, örneğin, eğer kayaları bir uçurum şeklinde dizersek, bu dizaynın ancak üzerini kullanabiliriz mercan koymak için. Fakat kayalar yavaş yavaş yükselirse, tüm bu alanı kullanabiliriz.

Kaya dizaynı ile balık ilişkisi önemlidir. Örneğin akvaryumda utangaç balıklar varsa kayaların hem balıkların rahatça saklanabileceği hem de sizin onları görebileceğiniz şekilde dizilmesi sizin için iyi olur. Yada akvaryumda büyük yüzücü balıklar varsa kayaların hilal şeklinde dizilmesi balıklar için daha iyi olacaktır. Pseudanthias dispar hareminin kayaların içine girip çıkmaları, Apogon türünden bir kardinal sürüsünün mağaralarının içinde dururken geçen yemleri yakalamaları yada kayadaki bir deliği yuvası olarak seçen bir Gramma loreto'nun yuvasından geçen balıkları ağzını açıp dişlerini göstermesini izlemek akvaryuma birçok eğlence katacaktır.



Gramma brasiliensis

Omurgasızların sağlığı için de kaya dizaynı önemlidir. Büyük ve alçak bir kısa polipli sert mercan akvaryumunda kayalar yavaşça sağ yada sol tarafa doğru yükseltilip en üst noktalara mangrov ağaçları konulabilir. Doğada mangrovların köklerinin üzerinde Pocillopora damicornis türü kısa polipli sert mercanlar bulunabilir. Bunun dışında diğer Pocillopora türleri ve bazı Acropora, Montipora, Pavona ve Porites türleri de mangrovların yaşadığı ortama benzer yerlerde yaşadığından bu mercanların kullanılması uygundur. En aşağıda kum olursa buraya da Stichodactyla gigantea gibi bir anemon konulabilir. Böylece yalnızca ilginç ve güzel bir akvaryuma sahip olmazsınız, aynı zamanda tüm bu canlılar çok benzer ortamdan geldiğinden (kıyıya çok yakın yani çok ışık alan ve bol akıntılı yerler, bazen bu mercanlar ve anemonlar su çekilince suyun dışında da kalırlar) ihtiyaçları da benzer olur ve akvaryuma uyumda zorluk çekmezler. Fakat bu akvaryuma bir mantar, bir Dendronepthya yada bir Xenia türü mercan koyarsanız Dendronepthya yüksek ışıktan, Xenia güçlü akıntıdan ve mantarlar da hem ışık hem akıntı yüzünden ya ölecektir yada gelişme gösteremeyecektir. Bu 3 canlı genelde daha derinde bulunurlar ve geldikleri yer de daha farklıdır. Bu canlılar için uygun bir akvaryumun kaya dizaynında ise büyük mağaralar kullanılmalıdır ve hatta Dendronepthya'lar mağara duvarlarından sarkıtılabilir. Gördüğünüz gibi farklı derinliklerden yada bölgelerden gelen canlılar için de farklı kaya dizaynları yapılmalıdır.


Balıklar

Küçük bir akvaryumdaki büyük balıklar yada büyük bir akvaryumdaki küçük balıklar akvaryumu, ilk bakıldığında, olduğundan küçük yada büyük gösterebilir. Küçük bir akvaryumda bu oldukça işinize yarayacaktır. Gobiodon, Stonogobiops, Gobiosoma ve Eviota türü gobiler genelde 5cm'nin altındadır. Küçük akvaryumlar için mükemmel balıklardır ve bir palyaço balığına yada papazbalıklarına göre atıkları çok daha azdır. Biraz daha büyük akvaryumlarda perkula ve kokarca kompleksi palyaço balıkları, daha büyük gobiler, horozbinalar, kardinaller, Pseudochromis'ler ve küçük lapinler kullanılabilir. Orta boy akvaryumlarda küçük balıkların yanında domates, clarkii kompleksi ve Premnas türü palyaço balıkları, cüce melek balıkları (Centropyge türleri), çok büyümeyen şahin balıkları (Cirrhitichthys, Oxycirrhites ve Neocirrhitus türleri), daha büyük lapinler (bazı Halichoeres türleri gibi) ve küçük domuz balıkları (Bodianus bimaculatus, vb) uygundur. Bunlar orta boy balıklardır (genelde 10-15cm arası). Yalnız orta boy bir akvaryuma (150-300lt arası) bir sürü orta boy balık koymak yerine birkaç tane koyup gerisini küçük balıklarla tamamlamak daha iyi bir görüntü verecektir. Büyük akvaryumlarda ise cerrahbalıkları (Acanthurus, Zebrasoma, Naso, Paracanthurus ve Ctenochaetus türleri), Genicanthus türü melek balıkları, bazı kelebek balığı türleri (Chelmon türleri ve Forcipiger flavissimus resifte bazen sorun yaratsa da %50 şansınız vardır. Hemitaurichthys türleri, Forcipiger longirostris ve Heniochus diphreutes is resif akvaryumlarına uygundur), tavşan balıkları (Siganus türleri) ve planktonla beslenen tetik balıkları (Xanthichthys türleri gibi) bakılabilir. Akvaryum çok büyük olmadıkça bu büyük balıklardan çok fazla bakılmaması daha uygundur çünkü bu balıklar çok fazla yüzme alanı isteyen büyük balıklardır. Bazen akvaryumda rahatça dönmeleri bile sorun olabilir (örneğin 60cm boya ulaşabilen Naso vlamingi yada tüm bu balıklardan daha hızlı bir yüzme stiline sahip olan 40cm boyundaki Acanthurus sohal). Balıkları her zaman aldığınızdaki boyuyla değil, doğada ulaştığı maksimum boyuyla hesaplamayı unutmayın çünkü doğada çok büyük bir rekabet vardır ve güçlü olan kazanır. Bu nedenle balıklar çok hızlı büyürler. Bir cerrahbalığının ömrü 40 yıldan fazla olabilirken büyümesi ilk 5 yılda olur. Eğer sizin cerrahbalığınız bu hızda bir büyüme göstermiyorsa, sorunu su koşullarında, beslenmede yada akvaryum boyunda aramalısınız.



Zebrasoma scopas

Biraz da balık davranışlarından bahsedelim. Akvaryuma bakıldığında, özellikle ziyaretçilerin ilk dikkat edeceği canlılar genellikle hareket edenlerdir. Balıklar ve karidesler bunların en başında gelir. Eğer akvaryuma bakıldığında yalnızca yer yer mercanlar ve birkaç büyük balık görülüyorsa, kısa bir süre sonra akvaryuma bakan kişinin canı sıkılacaktır. Bu süreyi hem balık hem de omurgasız seçimine biraz dikkat ederek uzatabilirsiniz.

Balıkların diğer canlılarla olan simbiyotik ilişkileri kesinlikle izlenmeye değerdir. En bilindik simbiyotik ilişki palyaço balıkları ve anemonlar arasında olandır büyük ihtimalle. Palyaço balıkları dışında yavru domino papazbalıkları ve kardinaller de anemonun kolları arasında görülebilir. Her palyaço türünün girdiği belli anemonlar vardır bu yüzden palyaço balığının aldığınız tüm anemonlara girmesini beklememelisiniz. Anemon ve palyaço arasındaki simbiyotik ilişki sayesinde palyaço anemonu kelebek, melek gibi balıklardan korur, anemon da palyaço balığını daha büyük balıklardan.
Kokarca palyaço balığı (Amphiprion akallopisos) balon uçlu anemonun (Entacmae quadricolor) zehirli kolları arasında.



Gobiler küçük balıklar olduğundan korunmaya ihtiyaçları vardır bu nedenle simbiyotik ilişkiler en fazla onların işine yarar. Amblyeleotris, Cryptocentrus, Ctenogobiops, Istigobius ve Stonogobiops türü gobilerin de Alpheidae familyasındaki karideslerle simbiyotik bir ilişkisi vardır. Alpheus türü karidesler kördür ve kumun altında yaşarlar. Kumun altında tüm gün boyunca yuvalarını yaparlar, temizlerler ve bazen yuvalarının yerlerini değiştirirler. Fakat kör olduklarından tehlikelere karşı savunmasızdırlar. Küçük gobiler ise tek başlarına ortalıkta gezdiklerinde kör karidesler gibi avcı balıklara karşı savunmasızdırlar. Karideslerle gobiler arasındaki simbiyotik burada işe yarar. Karides kum altında yaptığı yuvayı gobiyle paylaşırken gobi de gün boyunca kapıda bekleyip gelen tehlikeleri haber verir. Karides antenini devamlı gobinin kuyruğunda tutar çünkü gobi tehlikeleri kuyruğunu sallayarak söyler. Neon gobiler (Gobiosoma türleri) diğer balıkları parazitlerinden temizlerler. Akvaryumda hem bunu izlemesi çok zevklidir hem de balıklar için faydalıdır. Aynı işlemi temizlikçi lapinler de yapar (Labroides türleri) fakat neon gobilerin temizlikçi lapinlere göre birçok avantajı vardır. İlk başta temizlikçi lapinleri kuru yeme alıştırmak oldukça zorken, neon gobiler her türlü yemi kabul ederler. Neon gobiler sürüler halinde bakılabilir ve boyları en fazla 5cm'dir. Temizlikçi lapinler balıklar temizlenmek istemese bile onları temizlemeye çalışacak ve strese sokacaktır. Büyüdüklerinde balıkların derilerinden parçalar da koparabilirler. Son olarak doğadaki balıkların devamlı azalan temizlikçi lapinlere ihtiyacı varken, neon gobilerin tank üretimi olanları bulunmaktadır. Palyaço gobileri (Gobiodon türleri) başka bir minik ama izlemesi çok zevkli olan balıktır. Bu gobiler doğada kısa polipli sert mercanların arasında yaşarlar fakat akvaryumda yumuşak mercanlar dahil birçok farklı mercanı da kullanabilirler. Dikkat edilmesi gereken konu, yumurtlama zamanında yuva olarak seçtikleri kısa polipli sert mercanın bir bölümündeki polipleri temizleyip oraya yumurtalarını yapıştırırlar. Elbette bu mercanın o bölümüne zarar verir. Büyük bir akvaryumdaki büyük ve gelişimi hızlı olan bir sert mercanın içine yumurtladıklarında dikkatinizi bile çekmeyecektir fakat küçük boydaki mercanlar için zararlı olabilirler. Bu yüzden eğer büyük sert mercanlarınız yoksa tek başlarına bakmanız daha iyi olur. Aynı şekilde aslan balıklarının yakın akrabası olan, en fazla 5cm boyundaki kadife balıkları (Caracanthus maculatus ve C. typicus) da Acropora ve Pocillopora türü mercanların içinde yaşarlar. Ataç balıklarının tatlı, tuzlu ve acı suda yaşayan türleri vardır. Diademichthys lineatus, sarı çizgili ataç balığı, kardinaller gibi uzun dikenli deniz kestanesinin dikenleri içinde yaşar. Discotrema crinophila ise sepet yıldızlarının kolları arasındadır fakat bu yıldızların akvaryumda bakımı çok zordur. Bazı Apogon ve Siphamia türü kardinalleri ise deniz kestaneleri ve denizyıldızlarının dikenleri arasında yaşar. Buna en iyi örnek Apogon pacifici (Pembe kardinal) ve Diadema mexicanum (Uzun dikenli deniz kestanesi). Bu kardinaller sürü halinde uzun dikenli deniz kestanesinin dikenleri arasında dururlar. Siphamia mossambica ve S. versicolor da yine kestanelerin dikenleri arasında yaşar. Kestane nereye giderse kardinaller de onu takip eder. S. fuscolineata yani "dikenlerin kralı kardinal" de Acanthaster planci yani dikenlerin kralı deniz yıldızının dikenleri arasında yaşar. Fakat bu deniz yıldızı çok büyüktür ve mercanların doğadaki en büyük düşmanlarındandır.
Resimdeki nadir bulunan palyaço gobisi (Gobiodon albofasciatus) de diğer palyaço gobileri gibi hayatını kps mercanların dalları arasında geçirir.



Balıkların başka türler ile kurdukları muazzam ilişkiler dışında kendi aralarındaki ilişkileri izlemek de oldukça zevklidir. Bu nedenle balıkları doğadaki yaşadıkları şekilde bakmak çok daha iyi olacaktır. Balıkların yaşayış şekillerini 4 farklı gruba ayırabiliriz; yalnız yaşayanlar, çiftler halinde yaşayanlar, harem içinde yaşayanlar ve sürü balıkları. Birçok akvaryum balığı harem balığıdır. Tang gibi bazı balıklar ise yılın bazı dönemlerini yalnız, çiftleşme dönemlerini ise harem içinde geçirirler. Cüce melekler, anthiaslar, grammalar, mandarinler, şahin balıkları, çoğu lapin ve bazı palyaço balıkları harem balığıdır. Bu balıkların hepsini birden fazla tutup birbirleriyle ve diğer balıklarla olan ilişkilerini akvaryumda izleyebilirsiniz. Çoğu horozbina ve kelebek balığı, bangaii kardinaller, bazı tavşan balıkları, çoğu gobi, çene balıkları, pseudochromis'ler ve birçok tetik balığı ise çiftler halinde yaşar. Chromis'ler ve bazı kardinaller ise sürü balığıdır. Yavru bangaii kardinaller (Pterapogon kauderni ) ve ateş balıkları (Nemateleotris türleri) korunma amacıyla sürü halinde dolaşsalar da büyüdüklerinde bir çift kalana kadar birbirlerini öldürecektirler.

Son olarak balıkların akvaryumda hangi bölgede yüzdükleri de görsel açıdan önemlidir. Örneğin içinde yalnızca dipte yüzen balıkların olduğu bir akvaryum çok boş gözükecektir. Yada içinde yalnızca su yüzeyine yakın yüzen balıkların bulunduğu bir akvaryum için de aynı şey geçerlidir. Bu yüzden hem dipte hem orta bölgede hem de su yüzeyine yakın yüzen balıkların bulunması daha güzel bir görüntü verecektir.

Omurgasızlar

Omurgasızlar için de, balıklar için geçerli olanların çoğu geçerlidir. Küçük bir akvaryumda sizin de tahmin edebileceğiniz gibi bir sürü farklı renkte küçük zoanthid ve mantar kolonilerinin, küçük mercan fraglarının, tüp kurtlarının olması, akvaryumda aynı yeri kaplayan birkaç büyük mantar ve bir deri mercanından daha iyi bir görüntü sergileyecektir. Büyük bir akvaryumda ise çeşitlilik yine önemli olsa da küçük bir zoanthid kolonisi pek dikkat çekmeyecektir.

Mercan ve diğer hareket edemeyen omurgasızların yerleştirilmesinde ilk başta dikkat edilmesi gereken konu elbette canlının istediği akıntı ve ışık şiddetidir çünkü canlıların sağlıklı gelişimi de en az dekorasyon kadar önemlidir. Bunun dışında canlıların etrafındaki canlılarla uyumu ve gelişinde kaplayacağı yer de önemlidir. Benim başıma geldiği gibi eminim kimse en sevdiği mercanlarından birinin bir Ricordea yuma tarafından öldürülmesini istemez. Neyse ki ben mercanı kurtarabildim ama her zaman bu kadar şanslı olmayabiliriz. Benim yaşadığım olay aslında mercanın yanlış yerleştirilmesi değil de yanlış bir omurgasızın akvaryumda barınmasıydı, çünkü mercanı Ricordea'nın yanına taşıyan yerli siyah deniz kestanesiydi (Arabacia lixula). Deniz kestanelerinin mercanları taşıma, kayaları devirme gibi özelliklerinden dolayı özellikle benimki gibi küçük akvaryumlar için çok uygun olmayan canlılar fakat maalesef vazgeçilmeyecek kadar da güzeller benim için, o yüzden bazen böyle kazaları görmezden gelebiliyorum.

Anemonlar mercanlardan daha tehlikelidirler çünkü güçlü zehirlerinin yanında yer de değiştirebilirler. Özellikle akvaryuma ilk konduklarında anemonun yer değiştirmesi çok normaldir fakat kendine uygun bir yer bulduktan sonra da kolay kolay oradan çekilmez, siz isteseniz bile. Eğer anemonlar hakkında yeterli bilgiye sahipseniz, bunun üstesinden de gelebilirsiniz. Örneğin uzun tentaküllü anemon (Macrodactyla doreensis doreensis) gövdesini kuma sokmak ister. Halı anemonları (Stichodactyla türleri), Heteractis crispa ve H. malu da kumda görülen anemonlardandır fakat bazen kayada da görülebilirler. H. magnifica genelde düz kayaların üzerinde, su seviyesine yakın yerlerde bulunur ve gövdesini saklamaz. Entacmaea quadricolor ise gövdesini, avcılardan korumak amacıyla, kayaların arasına saklayıp yalnızca tentakülleri dışarıda bırakır.

Mercanları, anemonları ve istiridyeleri ne kadar büyüyeceklerini unutmadan yerleştirin. Birçok mercan türü istenildiği zaman kesilip küçültülebildiğinden (aynı zamanda kesilen parçalarla yeni mercanlarınız oluyor) sorun olmuyor fakat bir nanodaki Tridacna squamosa yada T. derasa türü bir istiridye veya bir Heteractis magnifica akvaryum için çok büyüyecektir.

Dev istiridyelerin de akvaryumda durması gereken yer, doğada nerede yaşadığına bağlıdır. Tridacna maxima, T. crocea ve yavru T. squamosa'lar kaya üzerinde, T. derasa, T. gigas ve büyük T. squamosa'lar ise kumda olmalıdır. Crocea ve maxima'lar zamanla kayayla kaynaşıp, kayanın içine gömülebilirler yavaş yavaş.

Mercanların koloni halinde olmaları aynı balık sürüleri gibi güzel bir görüntü verecektir. Tabiki akvaryumdaki tek başına yüzen büyük şov balıkları gibi, parlak renkli, büyük şov mercanları yada anemonları olması da önemlidir. Özellikle boş yerleri doldurmak için tüp kurtları, yeşil yıldız polipleri ve sarı polipler çok uygundur yalnız kullanılan poliplerin akvaryumu sarmamasına dikkat edilmelidir.

Kokarca temizlikçi karidesi (Lysmata amboinensis), ateş temizlikçi karidesi (L. debelius) ve seksi anemon karidesi (Thor amboinensis) gibi karideslerin akvaryumda sürüler halinde tutulması onların utangaçlıklarını yenmelerinde yardımcı olacaktır. Aksi halde günlerini kayaların arkasında, saklanarak geçirebilirler. Bunu özellikle de ateş karidesleri yapar. Boksör (Stenopus hispidus) ve palyaço (Hymenocera picta) karideslerini ise çiftler halinde tutmak en iyisidir.

Ucuz canlıları kullanıp güzel görüntüler yaratmak istiyorsanız örneğin kumun bir bölümüne birbirine çok yakın olarak bir sürü tüp kurdu dikebilirsiniz. Yada denizden çıkardığınız hermit yengeçleriniz için ithal deniz kabukları satın alabilirsiniz.

Omurgasızların kendi aralarında geliştirdikleri simbiyotik ilişkiler de balıklarınki gibi oldukça ilgi çekicidir. Beyaz porselen yengeçleri (Neopetrolisthes türleri), seksi anemon karidesleri ve bazı Periclemenes türü karidesler anemonların tektakülleri arasında veya yakınında yaşarlar. Bazı Periclemenes türleri ise deniz kestanelerinin dikenleri arasında, deniz hıyarlarının ve deniz yıldızlarının üzerinde yada dev istiridyelerin içinde görülebilirler. Acropora yengeçleri ise birçok kısa polipli mercanın üzerinde görülebilirler.



Beyaz porselen yengeci (Neopetrolisthes sp.) hayatını palyaço balıkları gibi anemonların kollarında geçirir.

Bu resimde porselen yengeci bir Akdeniz anemonu olan Condylactis aurantiaca'yı yuva olarak seçmiş.

Sonuç

Akvaryumunuz aslında bir bakıma kişiliğinizi ve zevklerinizi ifade eder. Örneğin renkli balıklar ve omurgasızlarla dolu, kalabalık görünümlü bir akvaryumu sessiz ve yalnızlığı seven birinin kurmasını bekleyemeyiz. Aynı şekilde içinde yavaş yüzen birkaç renksiz balığın bulunduğu, sakin görünümlü bir akvaryumun da kalabalığı seven biri tarafından kurulduğunu pek beklemeyiz. Ne olursa olsun akvaryumunuzu başkaları değil kendi beğendiğiniz şekilde dizayn etmelisiniz. Güzel, doğaya aykırı olmadan kurulmuş bir yumuşak mercan akvaryumu bir kısa polipli sert mercan akvaryumundan yada doğru canlıların kullanıldığı bir kısa polipli sert mercan akvaryumu zor bulunan canlıların olduğu bir akvaryumdan çok daha güzel olabilir. Bu verilenler yalnızca akvaryumunuzu dizayn ederken dikkat edebileceğiniz küçük püf noktaları, bunun dışında tek yapmanız gereken almak istediğiniz canlılar hakkında bolca bilgi edinmek ve biraz yaratıcılık

Oku