Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

LEPİSTES ÜRETİMİ

Lepistes balıkları, canlı doğuranlar grubunun şüphesiz ki en sevilen balıkları. Her bir lepistesin kuyruk desenlerinin eşsiz olması, ucuz olması ve kolay üreyebilmesi bu popülerliğinin altındaki ana nedenlerden sadece bir kaçıdır diyebiliriz.
Elbetteki lepistesin evcil hayvan ve akvaryum sektöründeki bu popülerliği üreticilerin de dikkatini çekmiş bulunuyor. Bununla birlikte lepistesin üreme için çok kolay şartlara ihtiyacı olması, onu amatör akvaryum balığı üreticilerinin de bir hedefi haline getirmekte.
Peki ana hatları ile lepistes balığı nasıl üretilir?

Üretim için lepisteslerin seçimi

Lepistes üretmeye başlamadan önce bilmelisiniz ki yalnız değilsiniz. Bu yüzden piyasada lepisteslerinizin tercih edilmesi ve satılması için sağlıklı, canlı ve güzel bireyleri damızlık olarak seçmelisiniz. Hatta ilerleyen dönemlerde varyete üretmek gibi çalışmalara da başlayabiliriniz. Damızlık olarak seçim yaparken ise 1 dişiye 1 erkek oranını pek tavsiye etmiyoruz. Çünkü erkekler çiftleşme döneminde dişiyi kovalar ve taciz ederler. Eğer üretim tankınızda bir erkek lepistes başına 2-3 adet dişi nüfus varsa, erkeğin ilgisi daha çok dişiye dağılacak ve çiftleşme aşaması dişi balıklar için daha stressiz bir ortamda gerçekleşecektir.

Lepistes üretim tankı

25-50 lt arası tanklar lepisteslerinizi çiftleştirmek ve doğurtmak için yeterli olacaktır. Elbette ki üretim hanenizde üretimin farklı aşamalarında kullanılacak 2-3 tanka daha sahip olmalısınız. Yavru lepisteslerinizi barındıracağınız tankta ise filtrasyon için üretim tipi pipo filtreleri tercih edebilirsiniz. Bu filtreler yeni doğan yavru lepisteslerinizin akıntıya kapılarak ölmemesi için daha güvenli olacaktır. Ayrıca yavru tankınızı bol bitki ile donatmanız, yavruların kendilerini yetişkin balıklardan korumaları için yeterli bir saklanma alanı yaratacaktır.
Üretim tanklarında genellikle zemin için kum kullanılmaz. Böylece ne kadar yavrunuzun sağ kaldığını, dipte biriken dışkı ve yem artıklarını rahatça görebilir ve tankın bakımına karar verebilirsiniz. Zemin kullanımı olmayan bir tankta ise christmas moss, java fern ve anubias gibi bitkiler zemine ihtiyaç duymadığı için yetiştirilebilir. Ayrıca moss, saklanma alanı yaratmasının yanında üzerinde barındırdığı mikro organizmalar ile de yavrular için bir besin kaynağıdır.

Üreme için gerekli koşulları sağlayın

Damızlık balıklarınızı barındıracağınız tankta ideal sıcaklık 25-27 derece arası olmalıdır. Isının sabit tutulması üretim sürecinde büyük önem taşır çünkü lepistesler bakımı kolay canlılar olarak bilinse de ani ısı değişimlerine karşı hassastırlar. Isıtıcı kullanımının yanında sıcak mevsimlerde soğutucu fan da kullanmak gerekebilir. Bu durumda dijital termostat kullanarak ısıtıcı ve soğutucu fanın çalışmasını düzenleyip ısıyı sabitleyebilirsiniz. Ayrıca damızlık lepisteslerinizi bu tanka aldığınızda artemia gibi üremeyi destekleyici yemlerle besleyin.

Çiftleşme Evresi

Çiftleşme evresinde aslında tek yapmanız gereken beklemektir. Dişilerin anüse yakın bölgesinde siyah bir nokta vardır. Dişiler yumurtaları döllendiğinde bu bölge biraz genişler ve yumurtalar gözle daha kolay seçilebilir hale gelir. Elbetteki karın bölgesinin şiştiğini de fark edeceksiniz. Dişinizin hamile olduğunu anladığınızda erkek lepistesinizi tanktan uzaklaştırabilirsiniz.

Doğuma doğru


Hamile bir lepistes dişisi
Doğuma doğru gittikçe dişinin karnı şişecektir. 26 ila 31 gün süren hamilelik süresinde doğuma yaklaştıkça karın bölgesi şişerken ovalden sonra köşeli bir şekil alır. Bu şekli gözlemlediğinizde doğuma bir kaç gün kaldı demektir. Doğumun yaklaştığını dişinin hareketlerinden de anlayabilirsiniz. Dişiler doğum yaklaştığında saklanma, iştahsızlık, yediği yemi ağızdan çıkartma, ısıtıcıya yakın yerlerde yüzme gibi belirtiler gösterirler.
Doğum esnasında dişiler yamyamlaşıp yavrularını yiyebilirler. Bu durumda önceden java moss, christmas moss gibi bitkilerle oluşturduğunuz saklanma alanları önem kazanır. Ayrıca yüksek bir kurtulma oranı yakalamanın bir diğer yöntemi de yavruluk kapları kullanmak olabilir.

Doğum sonrası lepistes balıklarının bakımı

Doğumdan hemen sonra dişi balık 3-4 günlüğüne doğumun stresini atması ve fiziksel olarak kendini toparlaması için tek başına ayrı bir tanka alınmalıdır.

Yavru lepisteslerin bakımı ve beslenmesi

Yavruluktaki lepistes ve yavruları
Yavruluktaki lepistes ve yavruları
Yavru lepistesler ilk doğdukları gün yemlenmeseler de olur. İlk günlerini, doğum esnasında karınlarına yapışık kalan yumurta parçalarını kırmak ve rahatça yüzmeye başlamak için harcayacaklardır. Doğumdan sonra yumurta sarısı veya spirulina gibi mikro yemlerle yavru lepisteslerinizi besleyebilirsiniz.
Sonraki dönemde ise lepisteslerinizi canlı çıkartılmış artemia, mikro kurt ve toz yemlerle besleyebilirsiniz. Ayrıca yavruları barındırdığınız tankta haftalık dip çekimleri ve su değişimlerini aksatmamalısınız. Yemleme ne kadar az miktarda ve sık periyotlarda yapılırsa yavruların gelişimi için o kadar iyidir. Günlük 2 defa ile 7 defa arası yemleme yapabilirsiniz. Ancak aşırı yemlemeden muhakkak kaçınmalısınız. Suyu bozacak yem artıkları narin yapılı lepistes yavrularınızın kısa sürede hastalanmasına, salgın hastalığa ve ölümlere sebep olabilir. Bu yüzden yem artıklarını temizlemek için yavru lepistes bakılan tanka bir kaç adet salyangoz eklenebilir.
Yavrularınız bir buçuk, iki ay sonra cinsiyetlerini belli etmeye başlayacak; erkekler renklenmeye başlayacak, dişiler irileşecek ve üreme organları seçilebilecektir. Bu noktadan sonra eğer kontrollü bir üretim yapmak istiyorsanız dişi ve erkeklerinizi ayrı tanklara aktarmaya başlamalısınız. Ayrıca bu ayrı tankları boylandırma amaçlı tanklar olmalıdır. Uzun ve akıntılı tanklar, balıklarınızın bolca yüzerek spor yapacağı balıklarınızın gelişimini destekleyen tanklardır.

Ayrılan dişiler ve erkekler yetişkin boyutlara eriştiğinde üretim sürecini tamamlanmış olarak sayabilirsiniz. Ayrıca tankınızın yanında bir not defteri bulundurarak; hamileliğin hangi tarihte farkedildiği, ne zaman doğum yapıldığı, kaç adet yavru alındığı, ne kadar balığın yetişkinliğe eriştiği gibi süreçteki önemli parametreleri kaydederek üretim sürecinizin başarısını değerlendirebilirsiniz. Böylece daha yüksek kurtulma oranları elde ederek daha verimli bir üretim gerçekleştirebilirsiniz.

Oku

AKVARYUMA DOĞADAN BULDUĞUNUZ BİTKİLERİ EKLEMEK

Akvaryuma doğadan bulduğunuz bitkileri eklemek forumlarda sıkça tartışılan bir konu. Akvaryumcudan bitki almak yerine doğadan bitki toplayıp akvaryuma eklemek özellikle biyotop tasarımcılarının sıklıkla yaptığı bir çalışma. Ekonomik bir çözüm olduğu kadar aslında bir Ar-Ge çalışması da denebilir. Hobiye çevrenizdeki bir ortamdan bitki türü kazandırabilirsiniz. Veya zaten hobide satılan bir bitkiyi, maliyetsiz bir şekilde temin edebilirsiniz. Tabi bu işlemler sırasında doğadaki parazitleri de tankınıza taşımak gibi riskler mevcut.

1. Araştırma

Doğadan bulduğunuz bitkinin latince ismi size bitkinin gereksinimleri hakkında bir çok bilgi verebilir. Bu noktada botanik veya su ürünleri konusunda uzman bir arkadaşınızdan yardım alabilirsiniz. Eğer bulduğunuz bitki, nihai kullanmak istediğiniz tankın su şartlarında yaşayamayacak bir bitki ise bunca zahmete girmeden hemen vazgeçebilirsiniz. Yada bitkinin gereksinimleri size adaptasyon sürecinde nasıl bir yol izlemeniz gerektiği konusunda çok yardımcı olacaktır.

2. Sterilizasyon

Strelizasyon doğal ortamdan tankınıza taşınabilecek parazitleri karşı büyük önem taşır. Strelizasyon için bir çok yöntem bulunsa da bizim tavsiye ettiğimiz yöntem Permasol (Potasyum Permanganat). Permasol boyayıcı ve zehirli bir madde olduğundan evinizde çöpe atabileceğiniz bir kap bulup, içine bir miktar su koyun ve eczanelerden temin edebileceğiniz Permasol’den bir tableti suda eritin. Bunu yaparken cildinizin ve gözünüzün permasol ile temas etmediğinden emin olun.
Yaklaşık 15 dakika bitkileri bu suda beklettikten sonra, akan soğuk musluk suyununun altında bolca yıkayın ve bitkinin Permasol’den arındığından mutlaka emin olun.

3. Adaptasyon

Adaptasyon için ayrı bir tank kullanmak, ana tankınızı parazit veya permasol kalıntısı gibi risklerden uzak tutacaktır. Ayrıca adaptasyon sürecinden ana tankınızdaki canlılar etkilenmeyecektir. Adaptasyon için ilk önemli parametrenin ısı olduğunu söyleyebiliriz. Mümkünse doğadan bitki toplamaya elinizde bir termometre ile gidin ve su sıcaklığını not edin. Adaptasyon sürecine bu ısıdan başlayıp, evinizdeki akvaryumun ısısına yavaşça haftalık peryotlar ile yaklaşmaya çalışın. Bu noktada ısıtıcı kadar, soğutucu fana ve ısıyı sabitlemek için bir termostata ihtiyacınız olacaktır.
Adaptasyon tankınızın şiddeti ayarlanabilir ışıkları, CO2 takviyesi olması önemlidir. Ayrıca gübre açısından da zengin bir zemine sahip olması adaptasyon sürecini kolaylaştıracaktır.
Adaptasyonu tamamen kendi kurallarınıza göre yapacağınızı söyleyebiliriz. Çünkü burada önemli olan ışık, gübre, ısı ve CO2 parametrelerini doğal ortamdakine yakın değerlerde başlayıp, bitkinin sağlığını gözlemleyerek yaklaşık bir haftalık aralıklarla balık baktığınız tankın değerlerine çekmeniz gerekiyor. Tabi bu noktada Ph metre, TDS metre ve test kitleri size çok yardımcı olabilir.
Adaptasyon sürecinde bitkiniz yeni koşullara uyum sağladıkça form değiştirebilir. Yapraklarının şekli, rengi ve birçok farklılığı gözlemlemeniz gibi not etmeniz, fotoğraflar çekmeniz araştırmanız açısından iyi olacaktır.
Adaptasyon sürecini bitirmenizin ardından yaptığınız çalışmayı bizlerle de mutlaka paylaşın. Kim bilir belkide hobiye orijini Türkiye olan endemik bir tür kazandırmış bile olabilirsiniz.

Oku