Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

Köpük Yuva Yapan Balıklarda Yavruların Bakımı ve Gelişmesi

Köpük yuva yapanlardan döl almak, görüldüğü üzere biraz bilgi ve biraz özenle
kolayca mümkün olabilmektedir. Yavrular, köpük yuva içinde korunan yumurtaları çatlatıp
akvaryuma dâhil olduktan sonra, daha iki gün babalarının bakımına gereksinim duyar.
Çünkü kendi kendilerine yetecek, yüzebilecek, bir yerden bir yere gidebilecek güçte
değillerdir. Yuvalarından düştükleri takdirde oldukları yerde kalırlar. Babaları onları alarak
yeniden yuvaya yerleştirir.

Yumurtadan çıktıktan iki gün sonra yavrular güçlenmiş olur. Yüzebilecek olgunluğa
erişir. Artık onları yuvada tutabilmeye olanak yoktur. Yuvayı bırakıp yüzmeye, akvaryuma
dağılmaya başlarlar. Bu babayı huzursuz eder. O ana değin koruyup gözettiği onlar değilmiş
gibi yavrularını yemeğe girişir. Eğer dikkatli davranıp babayı akvaryumdan zamanında
çıkartmazsanız elinizde pek bir şey kalmayacaktır.

Yavrular kendi kendilerine yetmeye başladıktan sonra, akvaryumda bulunan
mikroorganizmalarla, enfüzvuarlarla beslenmeye başlarlar. Üreme akvaryumunda çürümüş
bitki yaprakları ve benzeri döküntüler varsa yumurtaların dökümünden, yavruların serbest
yüzmeye başlamalarına değin geçen 4 -5 günlük süre içinde suda oluşacak olan enfüzvuarlar
yeterli olabilir. Aksi halde iyi beslenememeleri gibi bir durum ortaya çıkar ki bu, yavruların
bütün gelişmelerini ve niteliklerini olumsuz yönde etkiler. Bunu önlemek için yapay yolla
enfüzvuar üretilip balıkların gereği gibi beslenmeleri sağlanabilir. Ancak enfüzuarların fazla
oranda ve kontrolsüzce akvaryuma konulması halinde, suyun dengesinin ve niteliğinin
bozulacağı kuşku götürmez. Bu da yavruların sağlığı üzerinde büyük sakıncalar doğurur.
enfüzvuarlar akvaryuma, damlalıkla ve kısa süre içinde yenilip tüketilecek oranda
konulmalıdır.

Bu ilk adımda, su niteliğinin bozulmadan korunması ve daha denetimli bir beslenme
için suya, yine bir damlalık aracılığıyla, yağı alınmış homojen sütten yalnızca iki damla
damlatılır. Sütün damladığı yerde bir beyazlık oluşur. Bu beyazlık yavrular tarafından
yenildikçe günde iki üç defadan fazla olmamak üzere süt damlatmayı yinelemek gerekir.
Yavrular bir haftalık olduklarında, yumurtadan yeni çıkmış karides kurtçukları,
dondurulmuş karides kurtçukları, un haline getirilmiş kuru yemler verilebilir. Yavrular
büyüdükçe ince su pireleri, kıyılmış su kurtları, diğer canlı yemlerle ve kuru yemlerle dengeli
bir beslenme uygulanmalıdır.

Artık yüzlerce yavruya birden sahip olmuşsunuzdur. Ancak pek çok üretici
yavrularının 10—12 günlükken çok sayılarda ölmeye başladığını gördüğünde aynı ölçüde
üzülür. 17. ve 18. günlerde ise alınan yüzlerce dölden ancak çok az sayıda canlı yavru
kaldığını görmek çok acıdır. Sık karşılaşılan bu durumu önlemek mümkün olduğu gibi fazla
zor bir işlemi de gerektirmez.

Labirentli balıkların yavruları yumurtadan çıktıklarında gelişmiş bir labirent organına
sahip değildir. Labirent odacıklarını oluşturacak olan kıkırdaklar ve içlerindeki kılcal kan
damarları zaman içinde gelişimlerini tamamlar. Bu nedenle başlangıçta akvaryum suyunun
havalandırılması, filtre edilmesi yani suyun oksijence zenginleştirilmesi ve niteliğinin
korunması zorunludur. Bu da su ısısında değişimler meydana getirmemek şekilde
sağlanmalıdır. En uygun filtre sistemi, taban kumunun arıtıcı olarak kullanıldığı yöntemdir.
Yavrular ancak 12 ila 17 günlük olduktan sonra labirent organları soluma görevindeki
paylarını yerine getirebilecek olgunluğa erişir. Yavru, akvaryum yüzeyine yükselerek
havadan serbest oksijen almaya başlar. Ancak başlangıçta labirent odacığını oluşturan
kıkırdaklar zar gibi incedir. Sudaki ve akvaryum yüzeyindeki havanın ısısındaki en küçük
düşmeler, labirente gelen havadaki oksijeni emmeye yarayan kılcal damarların üşütülmesine
ve iltihaplanmasına neden olur. Bu da henüz çok duyarlı ve dirençsiz olan yavruların
ölmelerine yeter.

Bu üzücü durumun önüne geçmek, büyük ölçüdeki yavru kayıplarını önlemek için
alınabilecek olan önlemler vardır.

 Her şeyden önce akvaryum ısısının düzenliliği, mümkün olduğu ölçüde oda
ısısının bir düzeyde tutulmasıyla sağlanmalıdır. Eğer bu mümkün olamıyorsa hiç
değilse oda ısısıyla akvaryum ısısı arasında büyük farkların ortaya çıkması
önlenmelidir.
 Akvaryum yüzey suyunun tozlanması engellenmelidir.
 Akvaryum çerçevesinin üst kenarlarına birkaç küçük plastik parçası donduktan
sonra üzeri tümüyle camla örtülmelidir. Konulan küçük plastik parçalarının
sağladığı aralıktan akvaryum için gerekli olan hava girebilecektir.
 Akvaryum üstüne örtülen cam örtü, biri büyük, diğeri küçük olmak üzere iki
parçadan oluşmalıdır. Yavruların bakımı ve beslenmesi gibi herhangi bir nedenle
akvaryum örtüsünün açılması gerektiğinde, yalnızca bu küçük parça kaldırılarak
akvaryum yüzeyindeki havanın tümüyle soğuması önlenmiş olur.
 Akvaryumu aydınlatmakta kullanılan ışıklandırma düzenine sahip akvaryum üst
kapakları, lambaların verdiği ısıyla bir ısıtıcı gibi ısı verir. Bunların üzerine
koruyucu bir örtü örtmek yoluyla ürettikleri ısının büyük ölçüde akvaryum
yüzeyine dağılmaları sağlanabilir. Böylece, akvaryum yüzeyinde sürekli olarak
elverişli bir ısıya sahip olmak mümkün olur.
 Yavrular 15 günlük olduklarında, yalnızca 2/3’ü suyla dolu bulunan içlerinde
yaşadıkları üreme akvaryumuna su ilave etmek gerekir. Ancak bu birdenbire
yapılmaz. Akvaryuma, uygun nitelikte, bekletilmiş ve ısısı akvaryum suyu ısısına
getirilmiş suyla tümüyle doluncaya kadar her defasında yalnız 1 cm
yüksekliğinde olmak üzere 3 günde bir ilave yapılır.
 Yavrular 70 ila 120 gün arasında cinsiyetlerini belli eder. Eğer bir zorunluluk
doğmamışsa ayrımın bu çağlarda yapılması daha elverişlidir. Özellikle erkek
yavrular 3 aylık olduklarında mutlaka birbirlerinden ayrı tutulmalıdır.

Oku