Akvaryum, Akvaryum Balıkları, Akvaryum Canlıları, Akvaryum Bitkileri, Balık hastalıkları, Balık Yemleri, Tatlı su akvaryumları, Tuzlu su akvaryumları, Canlı Balık Yemleri, Akvaryum Hesaplamaları

Deniz Akvaryumu Ekipmanları

Tuzlu Su Akvaryumu Ekipmanları



PROTEİN SKİMMER



Protein skimmer yaşam destek sistemlerinde kimyasal süzmenin en önemli elemanıdır.Protein Skimmer sudan çeşitli karbonhidratları, lipidleri ve bazı amino asitleri alırlar.Bu şekilde sistemdeki nitrat miktarının düşürülmesini sağlarlar.Bunun yanı sıra protein toplayıcılar fosfat kontrolünde önemli bir alettir;sudan inorganik fosfatı alırken sudan toplanan diğer bileşiklerle birlikte fosfatın organik kaynaklarını toplama kabına depolayarak onların etkisiz hale gelmelerini sağlar Protein toplayıcı kapasitesi akvaryum hacminin en az üç katı olmalıdır.


NİTRAT FİLTRESİ



Akvaryumda çeşitli bileşikler şeklindeki birikimi,problem olarak karşımıza çıkar.Her ne kadar amonyak ve nitrit kadar olmasada nitrat birikimi balıklar üzerinde stres,yavruların gelişmemesi ve sistemde alg oluşumu olarak karşımıza çıkar.Nitrat yüksek değerlere ulaşmadan sistem içerisinde çözüm bulmak gerekir.Nitrat filtresi kulanımında dikkati olmak gerekir.Dijital olarak kontrol etmek gerekir.Nitratla mücadelede en kolay yol su değişimidir.

UV FİLTRESİ



Filtre sisteminde,imalatçının önerdeği debide pompa kullanılarak,parazit,virüs ve suda yüzen alglerin etkisiz hale getirimesinde kullanılır.Resif akvaryumlarından çok balık akvaryumlarında kullanılır.Olmazsa olmaz bir ekipman değildir.


KALSİYUM REAKTÖR



Sert mercanların beslendiği kapalı sistemlerde kalsiyum değerinin gerçek deniz suyundaki 380-480mg/lt değerinde sabit olması sağlıklı gelişim için şarttır.Günlük kalsiyum sarfiyatını otomatik tamamladığından hobici için kolaylık sağlar.

OZONİSATÖR


Suda yüzen bakteri,virüs ve alglerin etkisiz hale getirilmesinde,düşük redoks değerlerinin yükseltilmesinde ve azot bileşiklerinin nitra'a dönüştürülmesinde fayda sağlar.Su kalitesini olumlu yönde etkiler.

SOĞUTUCU CHİLLER



Yazın akvaryumlar ısınma eğilimi göstermekde bu da özellikle resif akvaryumlarında suyu sabit ısıda tutmak konusunda zorluk cıkarmaktadır.Soğutucular akvaryumun boyutlarına göre tercih edilmelidir.Balık akvaryumlarında ise fan kullanımı yazın akvaryum ısısını uygun değerde tutmak için kullanılan bir diğer yöntemdir.


Deniz Akvaryumu Ekipmanlarının Önemi



1. Bakım için en önemli kural akvaryum özellikleridir. Büyük akvaryum bakım açısından daha kolaydır.
2. Sump olan akvaryumlar biyolojik sistemi daha rahat çalışır. Sump olması gereklidir. Ama "Sumpsız nano akvaryumlar sağlıksız olur." demek değildir.
3. 50 cm akvaryumlara kadar florasanlar yeterlidir. 50 ve üzeri olanlar için metal halide lambalar mutlaka olmalıdır.
4. Akvaryum içi için mutlaka iç sirkilasyon olmalıdır. Yani motor kafaları kullanılmalıdır. Suya hareket katar ve pislikler belli bir yerde toplanıp kalmaz.
5. Elyaflar 2 günde degişmelidir. Nitrat için önemli kavramdır. Kaba pislikler akvaryumdan uzaklaşmış ve nitrat bağlamadan önlenmiş olur.
6. Protein skimmer akvaryum için uygun boyutta olmalıdır, nanolarda canlı kaya ne kadar çok olursa ps kullanılmasa iş görebilir.
7. Canlı kaya olmazsa olmazlardandır ve 7 litreye 1.5 kilo canlı kaya uygundur.
8. Taban için mercan kumu ve aragonit idealdir. 5 cm yükseklik uygundur. Ca içerdiği için pH değerini sabitlemekte yardımcı olur.
9. Kullanılacak su reverse osmosis(RO) ile hazırlanmalıdır. Yada turkuaz su kullanabilirsiniz. Litreye 33 gram tuz kullanılmalıdır.
10. Buharlaşan su tuz ilave edilmeden tamamlanmalıdır ve haftalık yüzde on su degiğimi yapılmalıdır. Su değişiminde de litreye 33 garm tuz kullanılmalıdır.
11. Hazırlanan suya 3 günden itibaren canlı kayalar konulabilir. Sistem tuz konulduktan itibaren çalışır durumda olmalıdır.
12. Balıklardan ve mercanlardan önce akvaryuma temizlik ekibi koymanızda fayda var. Bunlar salyangozlar, karidesler ve hermit denilen kabuklu yengeçler olabilir.
13. Akvaryuma konulacak balık ilk önce getirilen suyla bir kovaya konulur ve 1 saat boyunca akvaryumdan balığın bulundugu kaba damla damla akvaryumdan su ilave edilir. Bu gelen canlının konulacak akvaryumun şartlarına alışmasını sağlar. Tuzluluk, pH gibi.
14. Balıkların akvaryuma koyarken ışıkların kapalı olmasında fayda vardır. Balık streste olduğu için diğer balıklar tarafından rahatsız edilmesi hiçte iyi olmaz.
15. Test kitleri deniz akvaryumunda olması gereken malzemelerdir. Düzenli aralıklarla yapılması gereklidir.
16. İlk konulacak balıklar basit olan damsel, soytarı ve cerrah balıklarından olabilir. Sarı ve mavi yellow tang ve blue tang olabilir.
18. Basit mercanlarla başlamak isterseniz. Mantarlar ve polipler idealdir.


Alınacaklar Listesi

1. Uygun bir boyda akvaryum
2. Protein skimmer
3. Porselen milli motor kafalary akvaryum büyüklügüne göre adet değişir.
4. Canlı kaya
5. Mercan kumu veya aragonit
6. Tuz
7. Tuz ölçer (Hydrometer)
8. Sump olursa sağlıklı ve uzun ömürlü olur ve içerisine ısıtıcı, protein skimmer gibi yer dolduran aletler saklanabilir. Sump çeşitleri vardır. Ama bence en ideali kule sistemi olandır. Su ilk taşırmadan kule üzerindeki elyaflara gelir. protein skimmerın olduğu bölüme geçer ve oradan akvaryuma pompalanır.
9. Soğutucu, deniz akvaryumlar için olması gereken en önemli ve pahalı malzemedir. En ucuz 700 ytl civarıdır. (Reef düşünenler burayı mutlaka okumalıdır.) Yada balık olan ve ufak akvaryumlarda bir kaç vantilatör yardımıyla eğer yeterli geliyorsa soğutma yapılabilir.

Deniz Akvaryumu İçin Kontrol Listesi

1. Nitrat:10 MG aşmamalıdır. Eger aşarsa önlem kismi su değişimidir.
2. Kalsiyum: 420 MG olmalıdır. Kontrollerde eğer bu değer azsa kalsiyum takviyesi yapılmalıdır.
3. Fosfat: 0 olmalıdır. Kullanılan sudan kaynaklanır yada nitrat yüksekliğinden caulerpa türü bitkiler fosfat ve nitratı düşürür. Ama bu tip canlılarda devamlı kontrol altında olmalıdır. Refrigium denilen tanklarda bakılır ve 24 saat ışık ister.
4. Nitrit: 0 olmlıdır.
5. Amonyak: 0 olmalıdır.
6. pH: 8,0-8,5 olmalıdır.
7. Sıcaklık:25 derece olmalıdır. Yaz ve kış için aynı değerde tutulmalıdır.
8. Yoğunluk(Tuz oranı): 1,022 - 1,025 arası olmalıdır.

Oku

Deniz Akvaryum Dekorları




CANLI KAYA


Oluşumları ölü mercan iskeletleri ve kumlardandır. Yapıları gereği aerobik ve anaerobik bakteriler barındırırlar. Deniz akvaryumlarına görsel bir güzellik katmalarının yanında, barındırdıkları bakteriler sayesinde filtrelemeye önemli derecede yardımcı olurlar (nitrifikasyon (amonyak>nitrit>nitrat) , denitrifikasyon (nitrat> nitrojen)). Satın alınırken hafif, bol gözenekli ve temiz olmasına dikkat edilmelidir. Alınması gereken kaya miktarı akvaryumun litresine göre belirlenir.


1. Görünüm ve kondisyon olarak doğal hayatı örnek almak,
2 Akvarymu, balıkların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hazırlamak
3 İş bittiğinde görüntünün göze ve ruha hitab etmesidir

Ne yazık ki günümüz standart akvaryumlarında yüksekliğin genişlikten fazla olması, dekorasyonu zor ve başlangıçta kayıplı hale getirmektedir Dekorasyonun kendini göstermesi için akvaryum genişliğinin de en az yükseklik kadar olması gerekmektedir

Arkaplan





Akvaryum içerisinde ya da arka cam dışında kullanılan arka planlar, akvaryumun güzel ve uyumlu bir görünüme sahip olması için gereklidir ( Bizler için gözlem, balıklarımız için uyumlu bir yaşam alanı açısından önemlidir ) Gün geçtikçe, akvaryumcularda, doğal kök ya da kaya imutasyonlarını içeren birçok farklı model ve renkte arka plana rastlamamız mümkün oluyor (Yazarın burada bahsetmiş olduğu arka planlar akvaryumun içerisinde kullanabilecegimiz türlerdir)Bu tip arka planların kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır Avantajlarına en bilinen örnek, bu tip arka planların arkasına,akvaryumda görmek istemeyeceginiz ısıtıcı, filitre ve kablo gibi unsurların saklanabilir olmasıdır Akvaryum içerisinde görünen bir filitre yada kablodan daha sinir bozucu birşey düşünmek zordur Dezavantajlarına bir örnek ise bu arka planların tank hacminden çalıyor olması ve balıkların yüzme alanlarını kısıtlıyor olmasıdır (Dekore edeceğimiz akvaryumun ölçülerini, bunu göz önünde bulundurarak belirlersek, konu bir dezavantaj olmaktan çıkacaktır) Şayet bu işe bu kadar para harcamak istemiyorsanız arka camı dışardan koyu bir renge boyayabilirsiniz Renk seçiminde koyu renklere ağırlık vermeniz, görsel açıdan daha tatmin edici sonuçlar verecektir Bunun yanısıra arka cama yapışan tek renkya da renkli fonları da kullanabilirsiniz Seçeceğiniz fonun, tenk rengin tonlarını içeren bir kaya ya da kütük imutasyonu olması yine görsel açıdan güzel sonuçlar verecektir Her akvaristin zevkleri elbetteki farklı olacaktır ancak güzel bir resif akvaryumunun arka fonundaki bitki ve benzeri imutasyonlar çok fazla karmaşık ve uyumsuz bir görüntüye sebeb olabilir Yine aynı şekilde güzel bir tropik akvaryumun arka fonuna da mercanları içeren bir konu işlenmemelidir Kısacası kurduğumuz akvaryumun görsel öğelerini göz önünde bulundurarak fonumuza karar vermeliyiz



Akvaryum içinde kullanabileceklerimize örnek arka cama yapışan düz fon arkaplan için bazı renk seçenekleri

Akvaryum Arka Fonu


Akvaryumunuzun arka fonunda eğer çıplak akvaryum camı bırakırsanız, duvarınızı, ve o aradan geçen kabloları görürsünüz. Bu ilk zamanlarda sorun olmayabilir. Fakat ileride kesinlikle gözünüze batacaktır. Arka fonu olan ve olmayan iki akvaryum arasındaki fark, aslında çok büyüktür. Arka fonlu akvaryumun, sadece göze hoş gelmesinin dışında faydaları da vardır. Cichlidler de, birçok diğer balık gibi, camın diğer tarafını görebilirler, ve orada olan bitene tepki verirler. Odada onları korkutan bir hareket olduğu anda, verecekleri ilk tepki, gördükleri en karanlık mağaraya girip saklanmak olacaktır. Fakat arka camından ışık alan bir akvaryumda, hiçbir yer yeterince karanlık olmayacaktır. Böyle bir akvaryumda, balıkların güvenli saklanma alanı olmayacaktır. Bu üzerlerinde stres yaratır. Doğal davranmayacakları gibi, sık tekrarlanırsa sağlıklarını bile kaybedebilirler.
Balıkların, olması gerektiği gibi bölge sahiplenmelerinin ve göz alıcı renklere sahip olmalarının şartlarından en önemlisi, kendilerini rahat hissetmeleridir, istedikleri anda karanlık ve güvenli bir mağaraya kaçabilme şanslarının bulunmasıdır. Karanlık saklanma alanları olmayan bir akvaryumda, bu balıklar en güzel renklerini göstermeyecekleri gibi, bölge sahiplenme ve üreme potansiyelleri de düşük olacaktır. Bu nedenlerle, akvaryumdaki arka fon, dekorasyonun en önemli parçasıdır.
Bunun için en kolay çözüm, arka cama, dışarıdan fon eklemektir. Akvaryumcularda artık çok çeşitli arka fon posterleri bulunmaktadır. Bunlardan, ya kuracağınız akvaryumdaki genel havayı yansıtacak, fotoğraflı olanlardan birini, yada mavi, lacivert, siyah gibi, isteğe göre değişen düz renklerde bir poster alabilirsiniz. Bunları arka cam ölçülerinize göre kesip, kolayca cama yapıştırabilirsiniz. Bunlar akvaryum camları için tasarlandıklarından, camla aralarında hiç hava kalmayacak şekilde monte edilebilirler. Böylece, uygulandıkları camda yansıma minimum düzeyde olacaktır.

Oku

Anemon Balığı ve Üretimi (Palyaço balıkları)



palyaco baligi

Anemon Balığı Üretimi


Pomacentridae ailesine mensup bu balıklar gerçekten hoş ve eğlenceli balıklar. Anemon Balıkları, halk dili palyaço balıkları olarak adlandırılıyor. Bakımları nispeten daha kolay olduğundan başlangıç için önerilen bir tür. Aslında tamamı bu sağlam yapıya sahip değil malesef. En büyük avantajları her türlü kuru yemi rahat kabul etmeleridir. Bazı yumuşak huylu türleri bir arada bulundurulabilirken, bazı türleri asla akvaryumda aynı türü barındırmıyor. Örnek olarak, Maron clown sert bir balık. Beslenme konusunda birçok deniz balığıyla benzerlik göstererek külden zengin temel bir deniz balığı yemleri ile beslenebilirler. Haftada 2-3 sefer canlı yem verilmelidir. Diyetlerine midye, kalamar, karides gibi besinler eklenmelidir.

Beslenme Biçimi: kaliteli kuru yem ve canlı yem
Kendi Türlerine Davranışı: Orta derecede agresif
Işık: Normal
Davranış Biçimi: Barışçıldır
Tuzluluk: 1.023
En Fazla Büyüdüğü Boy: 10 cm
Sıcaklık: 25 - 28 ºC
Reef Uyumu: Uyumlu
pH: 8.2 - 8.5


Üretilmesi planlanıyorsa zaten her gün vermek başarıya yaklaştırır. Bitkisel yem verilmesine gerek olmayan bir tür. Hazır yemler içerisindeki bitkisel katkılardan bu ihtiyacını karşılarlar. Palyaço balıklarının tamamı erkek olarak doğar. Diğer tüm palyaço balıkları gibi hiyerarşik düzene göre en tepedeki balık daha fazla büyüyerek dişi olur. Sıradaki diğer güçlü balık ise eşi konumunda yerini alır. Baskın olanlar eş olurken diğer bireylerin tamamı erkek olarak kalır. Eğer bir çif palyaço elde edecekseniz mutlaka küçük yavru boyda satın alın, bu eşleşmeyi kolaylaştırır. Ya da çift olduğunu bildiğiniz balıkları satın almalısınız. Büyük balıklar satın alırken unutmamanız gerekenler var tabi, dişi balık erkeği yaralayıp öldürdüğüne çok kez şahit olunmuştur. Bu da seçimin önemini bize hatırlatıyor. Bir diğer yöntem ise, doğalarını taklit ederek üretmeyi düşündüğünüz akvaryumda büyük balık türleri veya başka balık yoksa kalabalık yavru sürüsünü eklemektir. Mutlaka aralarından akvaryumun boyuna göre 2-3 çift çıkacaktır.
Larvaların akvaryumdan alınması konusu malesef anlatılmamış ve yüzeysel olarak üzerinden geçilmiş bir konudur. Larvalar tamamen karanlık ortamda 8-9. günün sonunda yumurtalardan çıkarak su yüzyine çıkarlar. Bu gün hesaplanmalı filtre sistemi kapatılmalıdır. Gece akvaryuma ışık tutarak larvalar sifonlama ile alınmalıdır. Yoksa hem filtre sistemine çekilir, hem anne baba dahil diğer balıklar trafından sabah yenirler. Yukarıda ki fotoğraf kafes sistemidir. Bu sistemde larvalar çıkış anından itibaren cam kafes içinde kalır ve rahat zarar görmeden larvaların alınmasını sağlar.
Üretilmesi deniz balıklarına göre en kolay türdür. Cichlid balıkları gibi periyodik olarak yumurtlarlar. Yumurtaları oldukça büyük sayılır. Bu yüzden daha kolay yem kabul edebilirler. Anemon üretim sürecinde size yardımcı olabilir, bu şart olmasa da, güvende hissetmeleri açısından iyi olur. Anemonsuzda yumurtlamak için kendilerine akvaryumda güvenli bir yer oluşturacaklardır. Düz bir kaya akvaryumlarda en çok tercih edilen bölgelerdir. Yumurtaların açılması sıcaklığa gre değişse de, ortalama 8-9 gün arasında açılır , larvalar serbest yüzmeye başlar. Sıkıntı asıl biraz bu noktada başlar. İlk bir iki hafta atlatılırsa zaten yaşama oranları çok çok yükselir. Her ne kadar Yumurta ve lavraları büyük olsa da, beslemek için kültür yemlere ihtiyaç vardır. Fitoplankton , clown fish icin S tipi rotifer, canlı yem ünitesi kurmanız şansını yükseltir. Ülkemizde kültürler temin edilebilmektedir. Üretim akvaryumu en az 250 litre civarı olmalı. Çok aşırı canlı kaya ilavesi yerine düz yüzeye sahip kaliteli kaya seçilmlidir. Beslenmeleri genellikle canlı yem gibi akvaryuma yük getirecek besinler olduğundan seçilecek ps kaliteli olmalıdır. Üremeye hazırlandıkları bariz olarak gözlemlenebilir. Sert mizaca bürünür ve ağızları ile seçilen kaya temizlenir. Yavrulara baba bakarken, annenin görevi korumadır. Bu dönemde akvaryum dostları yumurtalara saldıracak, stres yaratacak türler olmamalıdır.
Faydalı ip uçları nelerdir diye bakarsak, konak anemon olarak tercihleri, Heteractis magnifica- Stichodactyla gigantea- Stichodactyla mertensii. Diğer seçilen yumaşak mercanlar ise, Xenia, Leather coral.
Küçük yavru alarak çift oluşturmak, yavrular için kültür yem üretim ünitesi, güvenli, stresten uzak bir ortam. kaliteli güçlü bir ps.

Oku

Deniz Akvaryum Aydınlatması

Deniz Akvaryum Aydınlatması

Deniz Akvaryum Aydınlatması

Deniz akvaryumlarında ışıklandırmanın önemi;

Genelde hepimiz önce tatlı su akvaryumlarına sahip olmuşuzdur. Ardından deniz akvaryumu (Marine ya da reef) kurmaya heveslenmişizdir. Bu nedenle aklımıza ilk başta şu soru gelir. "Acaba daha önceki akvaryumlarımda kullandığım aydınlatma ürürnünü deniz akvaryumundada kullanabilir miyim?" Mevcut T8 florasanlar başlangıç aşamasında kullanılabilir. Anca dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Akvaryumun yüksekliği 50 cm ve üzeri ise bu aydınlatma ürünü yeterli gelmeyecektir. Işıklandırmada özellikle yaşatılmak istenen canlılara dikkat etmek gerekir. Işık ihtiyacı yüksek olan polipli mercanlar akvaryumunzda bulunuyor ise T8'ler hiç bir işe yaramayacaktır. Mevcud ışık bu canlılın ihtiyacı olan ışıkğı karşılamayacaktır

Günümüzün son teknolojisi led sistemleri ise akvaryum aydınlatmasında dönüm noktası olmuştur.

Deniz Akvaryumlarında Kullanılan Lamba Türleri, T5-T8-PL-HQ

T8 Lambalar;
T8 olarak ifadeedilen bu florasanlar her yerde bulabileceğimiz ev aydınlatması içinde kullanılan 26 mm çapında olan aydınlatma ürünleridir. T5 olarak adlandırılan florasanlar ise çok daha ince, 16 mm çapındadır.

T5 Lambalar;
T5'in en büyük avantajı çok daha ince olmasıdır. Bu sayede daha fazla aydınlatma ürünü akvaryum kapağına monte edilebilir. Ayrıca elektronik balastların kullanılabilir olması ve lambaların güçlü olması ışık şiddetinin daha fazla olmasına olanak sağlamaktadır ama ömürleri 1 yıl kadardır. İster T5 olsun ister T8 ya da HQİ 1 yıl sonra mutlaka yenileri ile değiştirilmelidirler.

Tuzlu su için olan en elverişli lambalar 10k ile 15k arası olmalıdır. Sadece beyaz florasanlar kullanılmamaya dikkat edilmemelidir. Mavi lambalarında (Actinic) beyaz lambalarla kullanılması gerekmektedir. Denizlerde 1m derinlikten sonra ışıktakı kırmızı tayf azalmaktadır. Bu nedenle beyaz ışık iyi bir şeçim olmaktan uzaktır. Actinic lambalarla kombinasyon yapılması doğal ortama daha yakın bir ışık kombinasyonu oluşturacaktır. Diğer bir altarnetif olarak bu iki lambanın karışımı olan lambalar tercih edilebilir. Bu lambaların %60'ı beyaz %40'ı ise mavi işik verir

T5'in T8'e oranla bir dezavantajı vardır. O da fazla ısı üretmesidir. Bu özelliğinden dolayı kapalı kapakların içinde T5 kullanımı problem teşki edebilir. Bu nedenle kapak içinde kullanılacak bir bilgisayar fanı sorunu halletmemizde yardımcı olacaktır.

T5 lambaların zorda olsa ayarlanılabilir ışık şiddtli olanları piyasada bulunabilmektedirç Bu sayede gün doğumu ve gün batımı efektleri yaratılabilir.

İyi bir ışık şiddeti elde etmek için sadce aydınlatma ürünün kullanılması yeterli değildir. Reflektör kullanılması burda çök büyük bir önem taşır. Doğru yerleştirilmiş bir reflektör ile 2 kat hatta bazen 3 kat verim artışı sağlanabilir. Yapılan en büyük yanlışlardan biride reflektör kullanılmayan labaların doğrudan kapağa montelemek veya bütün lambaları tek bir reflektöre bağlamaktır. Her bir lamba için tek bir reflektör kullanılması daha doğru olacaktır.

PL Lambalar;

PL genellikle yemek çubuğu lambası olarak anılır ve başka tip bir floresan ışığıdır. Ya bir birine paralel iki floresanın ya kaynaştırılmasından ya da U-şeklinde bir floresandan oluşur. Tek bir bağlantı noktaları vardır ve çıkışı ve performansı normal floresanları gölgede bırakır.





HQİ;
Bu isim aslında bir üretici firimanın civa buharlı lambalar için verdiği isimdir. Ve zaman içinde bu lambalara metal halide denilmeye başlanmıştır.
Bu lambalar 5600k'den 20.000 k'ye kadar geniş bir yelpaze içinde sunulmuştur. 20.000 K'liller oldukça mavi bir renge sahiptirler. Tuzlu su akvaryumlarında daha ziyade 10.000 ile 14.000 arası lambalar tavsiye edilir. Kelvin değeri ne kadar düşükse renkte o kadar sarı olur. Gün ışığı yada beyaz ışık değerlerine sahip olan metal lambaların yanında birde actinic olarak adlandırılan lambaların kullanılması faydalı olur.

Yüksekliği 50 cm olan bir akvaryumda 70-150 watt arası bir metal lamba kullanılması önerilir. Daha yüksek akvaryumlarda daha yüksek wattlı metal lambalar kullanılmalıdır. Ancak bu değer tahmini verilen bir değerdir. Şayet akvaryumda mercan ve polipli canlılar beslenmeyecekse bu şart değildir.

75 cm yüksekliğine kadar tüm akvaryumlarda T5 aydınlatma ürünlerinin hiç çekinmeden kullanılabileceğini vurgulamak isterim. Alansal aydınlatma yapan T5lerin tüm yerleri aydınlatacak şekilde dizilmesi çok öenmlidir. Metal lambalar ise daha çok noktasal aydınlatma yaptıkları için T5'lerin aydınlatmadığı yerlere gelecek şekilde yerleştirilse daha güçlü ve tüm alanlara hakim bir aydınlatma elde edilecektir.

Metal lambalar yandıklarında etrafa ultraviyole (UV) ışık yayarlar. Bu endenle akvaryumdaki su seviyesinden 20-30 cm yüksekte tutulmalıdırlar. Bu konu özellikle lambaların değiştirilmesinde dikkat edilmesi gereken bir ayrıntıdır. Yenilenen ışık kaynağı canlıların adaptasyonu için önce daha yüksekte tutulmalı sonradan eski yerine konulmalıdır.

Diğer bir yanlış düşünce ise metal lambaların T5lerden daha fazla ışık verdiği düşüncesidir. Böyle bir durum söz konusu değildir. Bunu belirtemekte fayda var. Balıklar için şu mercanlar için şu lamba daha çok işe yarar gibi bir ayrım yapmak söz konusu değildir. Sadece akvaryum yüksekliğine bakılarak ayrım yapmak doğrudur. Özellikle yüksek akvaryumlarda ışığın tabana kadar ulaşabilmesi için yüksek wattlı lambalar tercih edilmedir.

T5'in metal lambalardan daha ucuz olduğunu belirtmekte fayda görüyorum.

Actininc lambalar (Mavi ışık)

SYLVANİA--CORALSTAR
PHİLİPS--AQUA CORAL
HAGEN--MARİNE GLO
SERA--DEEP SEA

10.00 K lik lambalar

SYLVANİA--AQUASTAR
PHİLİPS--AQARELE
HAGEN--AQUA GLO
SERA--BLUE SKY

Oku

Deniz Akvaryumlarındaki Su Sorunları

Deniz Akvaryumu Nitrat Sorunu ;

Giriş

Doğa çok dengeli bir döngü oluşumuna sahiptir. Bizim akvaryumlarımızda kurmaya çalıştığımız dengeyi ‘doğa’ farklı canlılar ve bakteriler ile otomatik olarak sağlar. Bu süreçte pek çok döngü, bu döngülerde ise pek çok canlı, bu canlıların ise pek çok görevi vardır. Bu zincirin halkalarından biri ise azot döngüsü olarak adlandırdığımız amonyum ve amonyaktan başlayıp, nitrat, oradan da azot gazı ile son bulan bir olgudur. Gün içinde gerek akvaryum canlılarımızın arıkları, gerek akvaryumda ölen mikro ve makro organizmalar, gerekse yapılan fazla yemlemeler ile ortaya organik bir bileşik olan NH3 (amonyak) ve dolaylı olarak NH4 (amonyum) çıkmaktadır. Akvaryumda mevcut bölgelerde konuşlanmış olan nitrifikasyon bakterileri bu organik bileşiğin önce nitrit (NO2) ardından nitrat (NO3)’a dönüşmesinde yardımcı olurlar. Azot döngüsüsün son basamağı olan nitratın N2 yani azot gazına dönüştürülmesi ise bu kadar kolay olmamaktadır. Bu son basamağa denitrifikasyon denir ve bu bağlamda çalışabilecek farklı bakterilere ihtiyaç duyar. Bu bakterilerin çoğu anaerobik olmakla birlikte çok az sayıda da olsa aerobik olanlar da mevcuttur. Anaerobik bakterilerin oluşması için oksijensiz bir ortama ihtiyaç vardır bu nedenle sistemden nitratın bakteriler yardımıyla uzaklaştırılması o kadar da kolay değildir. Bu bakteriler doğada canlı kayaların iç kısımlarında ve kumun oksijen almayacak kadar derinliklerinde barınırlar. Bu bağlamda nitratı sistemden uzaklaştırmak için birçok farklı yol geliştirilmiştir. Bunların çoğu, ortamda denitrifikasyon bakterisi üretme mantığına dayanır.
Nitratı sistemden uzaklaştırmak istememizin temel sebebi, diğer döngü basamaklarındaki elemanlar kadar zehirli olmasa da yüksek oranda olduğunda, özellikle omurgasızlar için büyük tehlike teşkil etmesidir. Aslında mercanlar da bir bakıma nitrata ihtiyaç duyar ve deniz suyunda da bir miktar nitrat bulunur. Bir resif akvaryumunda ideal nitrat değeri 0,25ppm (milyonda bir değer)’dir. 5ppm’e kadar normaldir. 5ppm üzeri değerlerde akvaryumda yosun oluşumu görülür.Yalnız balık akvaryumlarında ise nitrat seviyesi daha yüksek olabilir fakat yine de hem balıkların sağlığı açısından hem de yosun oluşumunu engellemek için 5-10ppm’i geçmemelidir.

Nitratı Akvaryumdan Atma Yöntemleri:

Su değişimi:
Su değişimi, nitrat seviyesini acilen düşürmek için kullanılabilecek en etkili yöntemdir. Özellikle; balık ölümü olduktan, tatil dönüşlerinde veya nitrojen döngüsü yeni bitmiş olan akvaryumlarda nitrat seviyesi yüksekse su değişimi yapılmalıdır.

Refugium:
Refugium kelimesi İngilizce’deki sığınak anlamına gelen “refuge” kelimesinden gelir. Refugium ana tanka bağlı başka bir tanktır ve bu tankın içinde nitratı besin olarak kullanan canlılar bulunur. Refugiumda en fazla kullanılan canlı Caulerpadır. Caulerpa çok fazla ışığa ihtiyaç duymadan çok hızlı bir gelişim gösteren bir yosun türüdür. Caulerpanın kötü bir huyu vardır bu da arada sırada eşeyli üreme yapmasıdır. Bu daha çok gece ışıklar kapalıyken olur ve sporlarını suya salarlar. Aynı zamanda bitki aniden çürür ve topladığı tüm amonyak, nitrat ve fosfatı da suya geri salar. Aynı zamanda vücudunda otçul canlılara karşı ürettiği toksinler de suya karışır. Bu durum akvaryumun dengelerini bozabilir hatta bazı canlılar için ölümcül olabilir. Spor salınımını engellemek için ışıkları 24 saat açık tutmalısınız ve Caulerpaları düzenli olarak budamalısınız. Caulerpa dışında başka makro algler de refugiumda kullanılabilir fakat Türkiye’de başka makro algler pek görülmez. Nitrat ve fosfatı besin olarak kullanan Xenia mercanları refugiumda kullanılabilir. Xenialar çok hızlı büyüdüğünden nitratı düşürmede etkili olacaktırlar. Bazı hobiciler dev istiridyeleri (Tridacna türleri) ve bazı sünger türlerini de refugiumda kullanmıştır fakat bunlar daha çok görsel amaçlı refugiumlardır, amaç nitratı düşürmek değildir.

Refugiumlar uzun dönemde nitrat seviyesini düşürmek için etkili yöntemdir.

Denitratör:
Dünyada yaygın olarak kullanılan ‘denitratör’ oksijen almayacak bir sistem içersinde bu bakterilerden yetiştirip belli periyotlarla etil alkol ile onları beslemek ve suyun bu ortamdan saatte akvaryum hacmine göre çok çok düşük su debileri ile geçirilmesi prensibine dayanır. Sistemin çıkışındaki oksijen düzeyi yani redox potansiyeli çok büyük önem taşır. Bu etkili bir yol olmasına rağmen çok tehlikelidir. Redox potansiyelinin normal değerlerin dışında olmaması çok ve sülfür zehirlenmelerine sebep olabilir. Bu yüzden denitratörlerin bir MV-(Redox) cihazı ile kullanılmaları önerilmektedir.

DKY:
DKY yani Derin Kum Yatağı (İngilizce aramak isterseniz DSB olarak geçer yani Deep Sand Bed) nitrat ve fosfat üzerinde etkili bir yöntemdir. Bu sistemin amacı, derin bir kum yatağı oluşturup üst kısımda aerobik, alt kısımda da anaerobik bakteriler için uygun ortam yaratmaktır. Bu sistemde kullanılan kumun çok ince, 0,2-1,0mm arasında, olması gerekmektedir. Kum derinliği 8cm veya daha fazla olmalı. Mercan kırığı veya mercan kırığını ezerek yapılan kumlar bu işin için pek uygun değildir. Kumun aragonit veya çok salınım yapmayan silika kum olması gerekmektedir. Fakat aragonit kumlar hem suya kalsiyum sağladıklarından hem de ph’ı dengede tuttuğundan kesinlikle çok daha kullanışlıdır. Ne yazık ki ülkemizde çok kolay bulunmuyor, bulunanlar da istenilen boyutlarda olmuyor genelde. Bu sistemin Türkiye’de yapılmasında bir engel de Türkiye’de canlı kumun ve kumu karıştıracak canlıların bulunmamasıdır. Deniz çıkarılan bazı canlılar bu iş için uygun olabilir fakat tüm bu canlıları denizden toplamak zahmetli olacaktır. her şeye rağmen DKY hem nitrat ve fosfat seviyelerini düşürmesi açısından çok efektiftir hem de akvaryumda doğaya daha yakın bir ortam oluşmasında yardımcı olur.
DKY’nin kullanıldığı bir deniz akvaryumunda deniz çimi, kum anemonu yada çene balığı gibi yaşamak için derin bir kum tabakasına ihtiyaç duyan canlılara da bakabilirsiniz.

Votka:
Sistemde yaşayan anaerobik bakteriler belli bir besin kaynağına ihtiyaç duyarlar. Bunun en önemlisi ise etil alkoldür. Sisteme dışardan fazla miktarda etil alkol ilave edilmesi bu bakterilere ekstra besin kaynağı ve enerji sağlayacağı için mevcut kolonilerin hızla artmasına, dolayısı ile nitratın çok daha hızlı bir şekilde elimine edilmesine sebep olur. Votka da etil alkol içerdiğinden akvaryumda kullanılabilir. Bu metodun bilinçsiz kullanılması farklı bileşiklerin çökelmesine ve kontrolsüz alg oluşumuna sebebiyet verebilmektedir.

Canlı kaya:
Sistemin temel denitrifikasyon aracı canlı kayalardır. Kaliteli yapıya sahip canlı kayalar nitratın elimine edilmesinde büyük önem taşır. Derin oyuklar ve çatlara sahip efektif yapıdaki bir canlı kayada bu deliklerin derinliklerine fazla oksijen ulaşamayacağından burada oksijensiz bir ortam meydana gelir. Bu ortamlar denitrifikasyon bakterileri için kolonileşme yeri olarak kullanılır. Hacme oranla yeterli miktarda canlı kayanın nitrat seviyesinin düşmesinde etkisi olacaktır

Canlı kayalar hem nitrifikasyon hem de denitrifikasyon yaptığından deniz akvaryumları için çok önemlidir.

Sonuç:
En başta dediğimiz gibi nitrat, azot döngüsünün azot gazından önceki son adımıdır. Yukarıda refugium ve su değişimi dışındaki metotlarda nitrat nitrojen gazına dönüştürülüp atmosfere bırakılır ve sistemden uzaklaştırılmış olur. Refugiumda ise fotosentez için nitrat besin olarak kullanılır. Döngünün ilk ayağı amonyum ve amonyak olduğu için nitratı yok etmeye çalışmadan önce amonyak oluşumunu azaltmak daha mantıklı bir yol olacaktır. Bunun için de doğru kurulmuş bir sistem, düzenli su değişimi ve doğru miktarda canlı yüklemesi yapılması gerekmektedir.
Yazan:Ertunç Ererdi-Selim Özadar


Deniz Akvaryumunda Cyano Alg Problemi

Deniz Akvaryumunda Su sorunlari


Cyano nedir?

Cyano deniz akvaryumlarında istenmeyen yosun/bakteri oluşumudur. Ufak oluşumlarla başlasada önlem ve tedbirleri alınmadığı sürece, ilerleyen ve devamlılığını sağladığı sürede akvaryumda "problem" niteliği taşıyabilir.
Cyano nasıl anlaşılır?
Özellikle deniz akvaryumuna yeni başlayanlar tarafından cyano ve coraline algae karıştırılır. Cyano, coraline a göre daha yumuşak bir yapıya sahip ve üzerine parmağınızla baskı yaptığınızda dağılmaya elverişlidir.
Akvaryumda cyano yu tetikliyen etkenler nelerdir?
Akvaryum suyunda nitrat ve fosfat değerleri artış eğiliminde ise, kullandığınız lambaların kelvin değerleri yetersiz ve süreleri geçmiş ise, akvaryumunuzda yeteri miktarda akıntı yok ise ve kh seviyeniz olması gerekenin altında ise cyano oluşumu gözlemlenebilir. Bunlar birbirini tetikleyen unsurlardır.
Cyano oluşan bir akvaryumda neler yapılmalıdır?
Akvaryumda su değerlerinde problem var ise, önerilen değerlere çekilmeli (su değişimleri, fosfat emiciler, kh artıırma gibi yöntemler kullanımı), aydınlatma ekipmanlarının değişim süresi ve kalitesi gözden geçirilmeli, akıntı miktarının az olması durumunda akıntı miktarını arttıracak ek ekipman ilavesi yapılmalıdır. Akvaryumda ışığa ihtiyaç duyan canlılar yok ise ışıklandırma süreleri minimuma indirilebilir. Mercan ve balıklarınıza aşırı yem vermekte, fosfata neden olacağından cyano oluşumunu tetikler.
Cyano akvaryumunuzda birşeylerin kötü gittiğinin habercisidir.Kısa dönemde akvaryum içerisindeki cyano oluşan bölümde sifonlama işlemi yaparak oluşum yok edilmeye çalışılsada, kalıcı ve yeterli bir çözüm şekli değildir. Temzilik ekibi içinde yer alan snail ve conch gibi canlılar, cyanonun bölgesel gelişiminin önüne geçebilir. Bitkisel ağırlıklı canlılarda bu bakteri türünü besin olarak kullanabilir.



Deniz Akvaryumunda fosfat Sorunu
Deniz Akvaryumunda su sorunlari

Fosfat çok yüksek seviyelerde olmakla birlikte (0,3 ppm) neye zararlı olduğunu şu ana kadar
anlayabilmiş değilim. Ro çıkışında yapılan ölçümlerde değerlerin akvaryumdaki fosfat ve nitrat
oranları ile aynı olduğunu gördüm Dolayısıyla filtre kullanım süreleri dolmuş
Ro, akvaryumlarda birçok sorunun başında yer alabilmektedir! Hele de Giray’da
çözülemeyen nitrat sorunu akabinde Ro ölçümlerinde nitrat 150 lerde çıkınca bunu daha da
ciddiye almak gerekmektedir.
Ancak ilk akvaryumu doldururken günlerce beklediğim Ro nun ne kadar gereksiz olduğunu düşünürken,
her gün ilave edilen 10 lt suyu gördükçe müthiş bir icat olduğuna karar vermem pek de zor olmadı!

Oku

Deniz Akvaryumları Suyu Hakkında Detaylı Bilgiler;




Tuzlu Su Akvaryum Suyu Özellikleri

TUZLU SU:


AMONYAK;


Her yeni akvaryumda azot döngüsünün ilk ve en tehlikeli aşaması amonyaktır.Eski bir akvaryumda anormal sayılacak bir durumdur.Ancak bu eski akvaryumlarda oluşmaz anlamına gelmemektedir.Aşırı yemleme,bir anda aşırı canlı yüklemesi,kayaların arasında tespit edilemeyen büyük boy canlı ölümü,ile oluşur.Önemli olan yeni akvaryumlarda döngünün oluşumunu beklemek ve amonyak kontrolü yapmaktır.

NİTRİT;

Azot döngüsünde amonyak ile nitrat arasındaki evredir.Amonyakta olduğu döngüsü oluşmamış akvaryumlarda kontrol edilmesi gerekir.Akvaryumda aşmaması gereken değer 0,01mg/lt olduğu bilinmelidir.

NİTRAT;

Akvaryumda omonyak ve nitrite göre balıklar tarafından daha fazla tolere edilebilir.Ancak bir çok omurgasız ve fosfatla birlikte aşırı istenmeyen yosuna sebeb olur.Akvaryumda aşırı seviyelere ulaşmadan önlem alınmalıdır.Sağlıklı bir deniz akvaryumunda olması gereken değer 10mg/lt kadardır.

FOSFAT;

Akvaryumlara ilk giriş suyu veya fosfat değeri yüksek yemleme ile girer.Yüksek alglerin beslendiği filtreler ve fosfat tutucu kimyasallar yardımı ile sistemden uzaklaştırılabilir.0,06mg/lt değerinin üzerine çıkmaması gerekir.Ancak sıfır değerlerinde tutulması omurgasıslarda renk kaybına yol açar.

SİLİKAT;

Akvaryumumuza genellikle ilk kurulum suyu ile girer.Çeşme suyu kullanımı tavsiye edimez.Buharlaşan suyu tamamlarken silikat içermemesine dikkat edilmelidir.Bunun için reverse osmose suyu kullanmak yerinde olacaktır.Aksi takdirde istenmeyen cyano bakteri ve diyatom oluşumu gerçeleşir.2-3mg/lt değerinin üzerine çıkmamalıdır.Aşırı oluşması durumunda piyasada satılan silikat toplayıcı kimyasallar kullanılabilir.

PH;

Sağlıklı bir deniz akvaryumunda olması gereken değer 8,3'tür ancak yoğun mercan bulunan akvaryumlarda sabah saatlerinde akşama göre daha düşüktür.Fotosentezin etkisiyle ancak akşam saatlerinde 8,3 değerine ulaşır.Akvaryumlarda ph düşme eğilimindedir.Bunun sebebi yeterince yapılmayan su değişimi,efektif,arızalı, çalışmayan ps ,değiştirilmeyen elyaf,akvaryumda biriken aşırı tortu sebeb olabilr.Önceilikle sebebi bularak ortadan kaldırmalı. En son çare olarak piyasada satılan ph yükselticiler kullanılabilir.

KALSİYUM;

Özellikle sert mercanların bulunduğu akvaryumlarda değerin 400-450 mg/lt değerinin altına düşmemesi gerekir.Bunun için hazır satılan kalsiyum katkıları yada kalsiyum reaktörü kullanılabilir.

MAGNEZYUM;

Aşırı kullanıldığında canlılarda anestezik etki yapmaktadır.Kullanmadan önce suyumuzdaki değerini ölçmemiz daha doğru olacaktır.Deniz suyunda 1350mg/lt değerinin üzerine cıkmamalıdır.

STRONSİYUM;

Yoğun sert mercanların bulunduğu akvaryumlarda ve omurgasızlar için sürekli eksik değerin tamamlanması gerekir.Aşırı kullanılması iyotta olduğu kadar promlem yaratmaz.Sert mercanların gelişmini olumlu yönde etkiler.

İYOT;

Omurgasızların ve alglerin beslendiği akvaryumlarda sürekli kontrol edilmesi gereken bir elemettir.0,06mg/lt değerinin üzerine çıkmamalıdır.Akvaryumlarda omurgasızlar kadar tang ve melek balıkları içinde önemlidir



Azot döngüsü;

Tüm organik yaşam ünitelerinde olduğu gibi akvaryumlarda da çeşitli sebeplere bağlı olarak kimyasal oluşumlar ortaya çıkar.Bunların bir kısmı yaşam dengesinin korunması için yarar sağlarken bir kısmı da ölümcül sonuçlara yol açabilir.

Tatlı su akvaryumlarının aksine tuzlu su (deniz ) akvaryumlarında bakteri kolonilerinin oluşması ve üremesi çok daha önemlidir ve oldukça uzun sürer. Bunun sebebi de tahmin edebileceğiniz gibi tuzlu su bileşiğinin tatlı suya göre çok daha karmaşık bir yapıda olmasındandır.

Yararlı bakteriler için yeterli yerleşim alanı sağlanamaması ve bu bakterilerin yerleşmesi için yeterli zman olmaması durumunda akvaryumun kimyasal dengelerinin kurulması ve oturması çok mümkün olmayacaktır.

Günümüzde akvaryum suyunda oluşan kimyasalları düzenleyici bir çok katkı maddesi ve seviyelerini ölçüp dengelemeye yardım edecek bir çok test piyasada bulunmakta ve bilinçli kullanıldıklarında çok faydalı sonuçlar vermektedirler.

Akvaryumda genel olarak azot dolaşımı(döngüsü)adını verebileceğimiz bu kimyasal hareketlilik nasıl oluşur?

Akvaryumda azotun ortaya çıkması normal ve kaçınılmaz bir dorumdur.Azot akvaryumda farklı yollarla ortaya çıkar.Akvaryumdaki azot içeren atıklar;protein atıkları,amonyak,nitrit, ve nitrattır.

Azot nedir?

Azot, periyodik cetvelde N simgesi ile gösterilen bir element olup atom numarası 7 dir. Renksiz, kokusuz, tatsız ve inert bir gazdır. Azot, dünya atmosferinin %78'ini oluşturur ve tüm canlı dokularda bulunur. Azot ayrıca, amino asit, amonyak, nitrik asit, ve siyanür gibi önemli bileşikler de oluşturur.

Saf azot, oda sıcaklığında renksiz ve reaktif olmayan bir gazdır. Sıvı azot iyi bilinen bir dondurucudur.Azot adının İngilizcesi olan Natrium sözcüğü, (Latince nitrum, Yunanca ("doğal soda", "genler", "şekillenmek" anlamında olan) Nitron dan gelmektedir. Daniel Rutherford 1772'de azotu keşfettiğinde onu zararlı hava veya sabit hava olarak adlandırmıştır. Havanın belli bir oranının yanma olayında yer almadığı, 18. yüzyıl kimyacıları tarafından iyi bilinmekteydi. Azot, yaklaşık aynı tarihlerde Carl Wilhelm Scheele, Henry Cavendish, ve Joseph Priestley tarafından da araştırılmaktaydı. Antoine Lavoisier de azotu, Yunanca αζωτος "cansız" anlamına gelen azote olarak adlandırmıştı. Bu sözcük Fransızcada kullanılır oldu ve sonraları pekçok dile girdi.

Azot bileşikleri orta çağlarda biliniyordu. Simyacılar nitrik asidi aqua fortis olarak biliyorlardı. Altını çözebilen karışım olması dolayısıyla, nitrik asit ve hidroklorik asit karışımı; aqua regia (kral suyu) olarak biliniyordu. Azot bileşiklerinin ilk endüstriyel ve zirai kullanımı; güherçile (sodyum veya potasyum nitrat) ve kısmen de barut yapımı şeklinde oldu. Daha sonraları da gübre ve kimyasal hammadde olarak kullanıldı.

Azot endüstriyel anlamda, sıvı havanın kısmi destilasyonu ile ya da gaz halindeki havadan mekanik olarak (basınçlı ters osmos yöntemi) elde edilir. Azot, hayvan dışkılarının, üre ve ürik asit halinde büyük kısmını oluşturur. Moleküler azot, büyük oranda Satürn'ün Ay'ı Titan'ın atmosferinde bulunur. Ayrıca, yıldızlar arası uzayda da varlığı David Knauth ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarla saptanmıştır.

Kullanım alanları

Azot bileşikleri
Moleküler azot, atmosferde reaktif değildir fakat doğada, canlı organizmalar (bakteriler) tarafından biyolojik ve endüstriyel anlamda faydalı bileşiklere dönüştürülür. Endüstriyel anlamda azot ve doğal gaz, Haber prosesi ile amonyağa dönüştürülür. Ammonyak da ya gübre olarak, ya da patlayıcılar gibi başka maddelerin üretiminde (Ostwald prosesi ile nitrik asit üretimi) başlangıç maddesi olarak kullanılır.

Azot tuzları içinde en önemlilerinden biri potasyum nitrat (veya saltpeter: güherçile) olup tarih boyunca barut yapımında kullanılmıştır. Diğer bir tuz da amonyum nitratdır ve gübre olarak kullanılır. Diğer azotlu organik bileşikler nitrogliserin ve trinitrotoluen olup patlayıcı yapımında kullanılırlar. Nitrik asit sıvı yakıtlı füzelerde oksitleyici olarak kullanılır. Hidrazin ve türevleri füze yakıtlarında kullanılır.

Reaksiyonları
Hava ile Reaksiyonu
Azot normal koşullar altında hava ile reaksiyon vermez.
Su ile Reaksiyonu
Azot gazı su ile reaksiyon vermez.
Halojenler ile Reaksiyonu
Azot gazı normal koşullar altında halojenler ile reaksiyon vermez.
Asit ve Baz ile Reaksiyonu
Azot gazı normal koşullar altında asitlerle ve bazlarla reaksiyon vermez.
Akvaryumda bulunan organik atıklar,suda azot oluşumuna ve buna bağlı kirliliğe sebep olur.Bu organik atıklar;yem artıkları,ölü hayvanlar,diğer ölü canlılar(özellikle omurgasızlar ve canlı kayalar),balık dışkıları,çürüyen yosunlar vb.leridir.Bu atıklar, biyolojik reaksiyonla amonyumun amonyağa dönüşmesinden dolayı oluşan proteinler içerir.Nispeten daha az zararlı olan amonyum ile toksik yapıdaki amonyak arasındaki denge ve oranı ise ph değeri belirler. Ph değeri ne kadar yüksek olursa amonyak oluşumu da o kadar hızlı olur.Tatlı sudan farklı olarak,tuzlu suda ph değeri zaten en az 7 civarının üstünde olduğundan,amonyum seviyesinin kontrolünde daha dikkatli davranılması,testlerin düzenli yapılması ve akvaryumun çok iyi gözlenmesi gerekmektedir.

Piyasada bir çok çeşidi bulunan test kitleri sayesinde amonyak konsantrosyonu kontrol edilebilir.Sudaki serbest amonyak seviyesinin belirlenmesi,ideal değerle kıyaslanması ve ph değeri ile karşılaştırılması oldukça kolaydır.İdeal max değer olan 0,2 mg./l' nin üzerinde bir değere ulaşılırsa suyun bir an önce kısmen değiştirilmesi(%10-20) ve hala gerek varsa ilaç eklenmesi faydalı olacaktır.

Sudaki amonyak "nitrosomanas" adı verilen bakteri tarafından nitrite dönüştürülür.Bu biyolojik işlem kimyasal bir reaksiyon ile sonuçlanır ve azot döngüsünün bir diğer aşamasıdır.Bakterinin bunu yapabilmesi için oksijene ihtiyacı vardır.Sudaki faaliyetlerini oksijen yardımıyla gerçekleştiren bu tür bakterilere "aerobic bakteriler" denir.Bu nlar akvaryumun oksijence zengin yerlerinde yaşarlar.Dip malzemesinin üst yüzeyi,filtre ve canlı kayaların dış yüzeyi ile akvaryuma oksijen katkısı yapan malzemeler temel yaşam alanlarıdır.Yani oksijence zengin su sadece balık ve omurgasızlar değil,gözle görülmeyen canlılar için de önemlidir.

Nitrit;balıklar ve omurgasızlar için yüksek toksisite riski demektir.Nitrit seviyesi de amonyakta olduğu gibi testlerle ölçülüp, 0,3 mg./l üzerindeyse önlem alınır.

Akvaryumdaki standart değerin üzerindeki amonyum,amonyak ve nitrit seviyeleri amonyum ve nitriti yok edici bakteriler içeren biyolojik ilaçlar ile normal seviyelere çekilebilir.

Nitrit de amonyak gibi,akvaryum suyunda bulunan bazı bakteriler ile reaksiyona girer.Nitriti çökerterek nitrat oluşumuna sebep olan bu bakterilere "nitrobacter" denilir.Bunlar da nitrosomanaslar gibi aerobic bakterilerdir.

Nitrat;amonyak ve nitritle kıyaslandığında daha az tokYasak KelimelerYasak KelimelerYasak KelimelerYasak KelimelerYasak KelimelerYasak Kelimeler.Ancak yine de 20 mg./l ' yi aşan bir yoğunlukta olması akvaryum yaşamına zarar verir.Ayrıca istenmeyen yosun oluşumuna sebep olur.

Nitrat akvaryumdan uzaklaştırılması gereken bir oluşumdur.Ancak amonyak ve nitritin tersine nitratı yok edecek bakteriler oksijenin az olduğu bölgelerde yaşayan "unaerobic bakteri"lerdir.Zira bu işlem ancak az oksijen olan yerlerde gerçekleşebilir.Bu bakteriler nitrat bileşiğinden oksijeni alırlar.Bu unaerobic döngü sonucunda ortaya akvaryum suyu ile reaksiyonu olmayan zararsız azot gazı çıkar.Ve buharlaşarak havaya karışır.

Bu döngünün sağlanmasında en önemli faktör bakteriler olduğu için biyolojik filtrasyon deniz akvaryumu için çok önemlidir.Bu yüzden de deniz akvaryumu için en ideal filtrasyon olarak bio-filtre(sump) sistemler öne çıkmaktadır.Diğer filtre çeşitleri ve sistemleri uzun vadede bu döngü için gerekli bakteri kolonileri için de yetersiz kalacaktır.

Deniz akvaryumu için ideal değerler ve su kontrolü listesi

karbonat sertliği (kh)8-10 Dkh
ph değeri 8,0-8,5
kalsiyum 400-450 mg./l
amonyak max.0,2 mg./l
nitrit 0
nitrat max.20 mg./l
demir 0,05 mg./l
fosfat max.0,1 mg./l
tuz yoğunluğu 1022-1025

Deniz Akvaryumları Suyu Hakkında Detaylı Bilgiler;

Reef akvaryumlarına girerken bu ilk sayımızda diğer akvaryum çeşitlerini de yakından ilgilendiren pH nedir onu tanımlayacağız. Reef akvaryumu konusuna neden böyle bir giriş yaptığımızı merak edenler için açıklamamız gereken pH daki dalgalanmalar her ne kadar her türlü balık için tehlikeli olsa da invertebralar için çok daha tehlikelidir. Reef akvaryumlarında suyun kalitesi çok daha önemlidir. Bu nedenle bu ilk yazımızda pH ın ne olduğunu öğrenerek başlıyoruz.

Bir çok akvaryumsever pH a dikkat eder ama ne olduğunu tam olarak bilmez. Reef akvaryumlarında en önemli konu olan su kalitesinde pH ilk sıradadır.

Evet öyleyse suyun molekül yapısı ile başlayalım. Su molekülü iki hidrojen ve bir oksijenden oluşur. Bu molekül iki küçük parçacığa ayrılma eğilimindedir. Bunlardan biri hidrojen (+) iyonu diğeri ise hidroksil (-) iyonudur. Su molekülü hidrojen iyonu (H+) ve hidroksil iyonu (OH-) ayrışır. Bunları toplarsanız 2 hidrojen bir oksijen ortaya çıkar bu birleşimde suya eşittir. Hidrojen ve hidroksil iyonları eşit orandaki su 7 olarak değerlendirilir ve bu da nötr olarak adlandırılır. 7 nin altındaki her değer asidik, üstündeki her değer ise alkali olarak adlandırılır. pH ın anlamını bilmek ve nasıl oluştuğunu anlamak önemlidir. Doğadaki pH değerlerine gelince Meksika sahillerindeki gel-git havuzlarında 8,9 değerlerine kadar yükselmektedir. Deniz akvaryumlarında ise 7,4 ile 8,7 aralığındadır. Kapalı sistem deniz akvaryumlarında kabul edilebilecek değer 7,9-8,4 arasında olup ideal ölçüm 8,1-8,4 aralığındadır. Akvaryumda bakacağımız canlıların milyonlarca yıldır bu değerler arasında yaşamaya alıştıklarını aklımızda bulundurmalıyız. Meksika sahillerindeki gel-git havzalarında yaşayan bazı canlılar çok sıcak ve çok yüksek pH derecelerine uyum sağlamışlardır. Ama bu akvaryumda bulunduracağımız türlerin bir çoğu için geçerli değildir. Bu durumda çok düşük ya da çok yüksek pH değerleri akvaryumda bulunacak canlılar için stres kaynağı olabilecek tehlikededir. pH gün içerisinde yükselirken gece de düşüş gösterecektir. Buradaki aralık çok önemlidir. Eğer olması gerekenden farklı olarak bu aralığı aşağı ya da yukarı aşıyorsa bunun sebebini araştırmamız gerekiyordur.

Balık dışkıları, yenmemiş yemler, ölü balıklar ve bitkiler gibi çürüyen maddeler bir çeşit asit ortaya çıkarırlar. Asit de sistemdeki pH dengeleyen maddeleri ( bikarbonat, karbonat, ve bor gibi ) azaltır. Bununla birlikte akvaryumda fotosentezi ateşleyen inorganik karbon ihtiyacı sonucunda ortaya çıkan yosunlar (algler) ve pH ta düşme yaşanır. pH üstünde olumlu etkisi olan iki madde vardır. Bunlardan biri bor, diğeri de suni bikarbonat formundaki karbondur. Suni karbon suya havadan karışan ya da bitki ve canlıların soluk almalarıyla oluşan karbondioksittir. Suni karbon moleküler olarak balık dışkılarının çözünmesi ile ortaya çıkan gerçek karbondan daha çok olduğundan deniz suyunda çözünmemiş metaller ve bor ile reaksiyona girerek suni bikarbonatı oluşturur. Deniz suyundaki inorganik karbonun büyük bir bölümü bikarbonat, bir miktarı da karbonat formundadır.

Gece süresince bitkilerin ve hayvanların soluk almasıyla ekstra karbondioksit açığa çıkar ve bu süre zarfında pH düşer. Sabahın ilk saatlerinde pH en düşük seviyededir. Gün içinde ve özellikle ışığın yoğun olduğu saatlerde pH yükselmektedir. Çünki bu sırada fotosentez ile karbondioksit emilerek oksijen açığa çıkmaktadır. Sabah erken saatlerdeki ölçümde görülen 7,9 kabul edilebilir seviyedir. İlerleyen saatlerde pH 8,0 ve yukarısına doğru çıkma eğiliminde olacaktır. Çoğunlukla pH’ın 8,0 yukarısında olması suni karbonun (karbondioksit) bikarbonata çevriliyor olmasındandır. 8,0’ın altında ise karbondioksit karbonik asite dönüşmekte ve pH düşmektedir.

Piyasada değişik markalarda birçok pH test kiti satılmaktadır. Hepsi temel olarak aynı sistemi kullanır. İyi okuyabildiğiniz ve 0,1 kademeli göstergeye sahip olanları seçmenizi tavsiye ediyoruz. Testlerinizi haftada bir gün sabah erken ve akvaryumunuz 1 – 2 saat yoğun ışık aldıktan sonra öğlen saatlerinde olmak üzere iki kere yapmanız en uygun olacaktır. Kendi akvaryumunuzun pH testini mutlaka evde kendiniz yapın, suyu alıp akvaryumcuya götürmek doğru sonuç vermeyecektir. Suyu akvaryumdan alır almaz testinizi yapın su beklerse sonuç doğru olmayacaktır.

pH’ı doğru değerlere getirmenin iki yolu vardır. Birincisi suya dengeleyici kimyasal maddeler katmak ikincisi ise sorunu araştırıp ortadan kaldırmaktır. Sebeplere gelince fazla yemleme, gereğinden daha kalabalık bir akvaryum, kirli kum, kirli filtre malzemeleri, gerekli su değişikliklerini yapmama, çökelti oluşması, yetersiz protein skimmer, ölü balık yada bitkiler olabilir. Eğer bu saydıklarımızın hiç biri durumunuza uymuyorsa alkalinliği ölçerek yetersiz tampon maddenin olup olmadığına bakmalısınız . Reef sistemlerinde alkalinlik seviyesi 10 – 12 dKH ya da 3,5 – 4 meq/l olmalıdır.

pH ‘ın acil yükseltilmesi için suya karbonat konulabilir. Karbonat ilavesi pH ‘ı 8,3 seviyesine kadar getirebilir ama bunu yaparken azar azar ilaveler yaparak ölçüm yapmalısınız. pH’ın dengelenmesinin bir kaç gün sürebileceğini unutmayın. Bu nedenle bir kerede çok fazla ilave yapmayın. ½ gr. Karbonat 3,8 litre deniz suyunun pH’ını 0,6 yükseltir. Unutmayın ki akvaryumdaki canlıları, özellikle invertebraları pH şokuna sokmak çok basittir. İnvertebralar sudaki pH değişikliğine balıklardan çok daha fazla duyarlıdır.

Kısa süreli olarak pH’ın 8,5 – 8,6 seviyelerine yükselmesi çok zararlı değildir. Bunun sebebi yoğun ışıklandırma sırasında akvaryumunuzdaki alglerin karbondioksit emerek fazlaca oksijen vermesinden kaynaklanabilir. 8,6’nın üstü eğer kalıcı olursa risklidir. Suya karbondioksit enjekte etmek yüksek pH’I düşürmek için bir çözüm olabilir. Eğer bu sorunu sürekli yaşıyorsanız akvaryumunuzdaki algleri temizlemek gerekir. Piyasada pH değerine göre suya karbondioksit enjekte eden sistemler satılmaktadır.

Oku

Tuzlu Su Akvaryumları Hakkında Pratik Bilgiler



Deniz Akvaryumları Hakkında Pratik Bilgiler

Deniz balıkları çevrelerindeki değişikliklere karşı tatlı su balıklarına göre daha hassastırlar. Deniz akvaryumlarında en önemli kriterler suyun pH’ı, tuz oranı, ısı ve nitrat oranıdır. Nitrojen döngüsü esnasında amonyak ve nitrat da zaman zaman problem yaratabilir. Bu bahsettiklerimiz aynı şekilde tatlı su akvaryumlarında da geçerlidir.
Deniz akvaryumlarında en önemli kriter pH dengesidir. Deniz canlılarının çoğu 8,2 pH’ı severler. PH 8,0 – 8,4 aralığında olmalı hiç bir zaman 8,0’ın altına inmemelidir.
İkinci önemli koşul nitrat oranıdır. Deniz balıkları nitrata karşı omurgasız deniz canlılarına göre daha dayanıklıdırlar, ama yine de 20 ppm altında nitrat isterler, omurgasızlar ise 5 ppm in altında nitratı tercih ederler.
Diğer bir koşul tuzluluk oranı ve yoğunluktur. Yoğunluğa pek doğru olmasa da sudaki tuzluluk oranı da denilebilir. Akvaryumculaın çoğu sudaki tuzluluk ve yoğunluğu tek bir kriter gibi düşünseler de bu teknik olarak doğru değildir. Sudaki yoğunluk ısıya bağlı olduğu halde tuzluluğun ısı ile bir alakası yoktur.
Canlıların birçoğu mantıklı ölçülerdeki hertürlü yoğunluğa uyum sağlarlar. Deniz akvaryumlarının yoğunluğu 1,022 civarında olmalıdır. Denizlerde de yoğunluk yerine göre (okyanus, körfezler, deltalar vb.) 1,022 ile 1,030 arasında değerlerdedir. Yani doğadaki ortamları farklı olan balıklar ortama uymak için zamana ihtiyaç duyarlar.
Son olarak deniz akvaryumlarında ısı tatlı su akvaryumlarındaki ile aynıdır. 24 ile 27 derece arası idealdir. Ani sıcaklık değişiklikleri balıklarda strese ve dolayısıyla hastalıklara neden olacağından iyi bir ısıtıcı ve hatta bazı yerlerde soğutucu kullanılması yararlı olur.
Dikkat edilmesi gereken diğer kriterler ise alkanity ve kalsiyumdur. Deniz akvaryumunda uzun sürecek bir başarı için alkanity önemlidir. Suyun alkanity’sinin uygun seviyede olmaması pH’ı düşürecek buda balıkların hayatını tehlikeye sokacaktır. Deniz akvaryumlarında alkanity 2,5-3,5 meq/l arasında olmalıdır.
Kalsiyum ise sadece balık akvaryumlarından çok reef akvaryumları için önemlidir. Eğer akvaryumunuzda omurgasız deniz canlılarını da beslemeye karar verdiyseniz kalsiyum seviyesini kontrol altında tutmanız gerekir. Omurgasızlar kalsiyum ve diğer gerekli kimyasal maddeler olmadan dış iskeletlerini oluşturamayacakları için fazla yaşamazlar. Kalsiyum seviyesi 400 – 450 ppm Ca++ olmalıdır.

Artık deniz akvaryumlarının genel özellikleri ve ihtiyaçlarını biliyoruz. Bundan sonra iyi bir deniz akvaryumu kurmak için neler gerektiğini öğreneceğiz. Kuracağınız deniz akvaryumuna gerekecek malzemeler bu işi öğreneceğiniz kaynağa ya da kişiye bağlıdır. Deniz akvaryumu kurmaya karar verdiğiniz zaman kesinlikle bir kişinin ya da tek bir kaynağın tavsiyelerine bağlı kalmayın. Örnek verecek olursak birçok kişi biyolojik filtre olarak dip filtrelerinin kullanılmasını söyler. Ama düşük sirkülasyonla çalışan dip filtreleri, birkaç powerhead ile çalışan ıslak kuru dış filtrelerin yanında size daha çok iş çıkaracaktır. Dip filtreleri sık sık tıkanırken ıslak kuru filtreler daha az bakım ister ve performansı daha yüksektir.
Neyse sizi çok fazla detaylarla sıkmayalım. Özet olarak deniz akvaryumu kurmak için gerekenler akvaryum, dekor malzemeleri, filtre sistemi, protein-toplayıcı, ışıklandırma, su ve test kitleridir.
Deniz akvaryumu kurarken ilk karar vermeniz gereken akvaryumun büyüklüğüdür. Genel kural daha büyük daha iyidir. Akvaryumun büyük olması daha rahat kontrol ve hatalara karşı daha toleranslı olması demektir. Yeni başlayanlar için olabilecek minimum ölçü 80 litre olmalıdır. Ama yine de 200 litre çok daha iyi olacaktır. Bundan daha küçük bir akvaryumu kesinlikle önermiyoruz. Genel olarak balıklar uzun ve geniş akvaryumları severler. Akvaryum suyunun hava ile temas ettiği yüzey ne kadar fazla olursa su o kadar iyi havalanır ve balıklar da o kadar mutlu olurlar.
Akvaryum büyüklüğüne karar vermeden önce deniz akvaryumundaki balık yoğunluğunun tatlı su akvaryumuna göre daha az olması gerektiğini bir kez daha düşünmelisiniz. Deniz akvaryumuna koyacağınız balık sayısı aynı ölçülerdeki tatlı su akvaryumuna koyacağınız balık sayısından daha az olacaktır. 40 litrelik bir deniz akvaryumuna koyacağınız balık sayısı 2 den fazla olursa mutlaka problem yaratır. Koyacağınız balık sayısı aynı zamanda kullanacağınız filtre sistemi, akvaryuma bakım yapma sıklığı ve yemleme şeklinize de bağlıdır. Balık sayısına karar vermenizin yanında akvaryum boyutu seçiminiz kullanacağınız filtre sistemi ve ışıklandırmayla da ilişkilidir. Akvaryumunuz ne kadar büyük olursa filtre sisteminiz o kadar iyi olmalı, ışıklandırmanız da daha kuvvetli olmalıdır. Akvaryum ölçüsüne karar vermeden önce kullanacağınız ışıklandırmanın boyutlarına mutlaka dikkat edin çünki aydınlatma armatürlerinin boyları belli standart ölçülerdedir.
Sıra akvaryumu koyacağınız yere geldiğinde akvaryum, içine koyacağınız su, kaya, kum vs’nin ağırlıklarını hesaplayıp bu ağırlığı taşıyacak bir yere koymalısınız. Aynı zamanda akvaryumu koyacağınız yerin direk güneş ışığı almamasına mutlaka dikkat etmelisiniz.
Akvaryuma koyacağınız kumun deniz akvaryumlarında kullanılan mercan kırığı vs. gibi kum olmasına dikkat edin. Son zamanlarda canlı kumlar kullanılmaya başlanmıştır ama bunu biraz profesyonel olduktan sonra denemenizi tavsiye ediyoruz. Bu konuda daha detaylı bilgiyi gelecek sayılarımızda okuyabilirsiniz. Koyacağınız kumun ölçüsü taban filtresi kullanıp kullanmıyacağınıza göre değişecektir.
Bundan sonra dekorasyon için kullanacağınız malzemeler tamamen zevkinize ve harcamak için ayırdığınız bütçeye bağlıdır (ölü mercanlar, volkanik görünüşlü kayalar ya da canlı kayalar gibi). Canlı kayalar doğadaki mercan sistemlerinden alınan bir çok küçük organizmanın meydana getirdiği kayalardır.
Başlangıçta balık akvaryumlarını tercih eden akvaryum severler akvaryumlarındaki canlı kayaların faydalarını zamanla keşfettiler. Canlı kaya balık için doğal bir ortam yaratırken balıklar için zehirli bir madde olan nitritin nitrata dönüşmesinde de faydalıdır. Canlı kayalar hem güzel bir dekorasyon parçası hemde doğal bir filtre sistemi görevini üstlenirler. Balık akvaryumlarındaki canlı kayalar her ne kadar nitritin tamamını nitrata çeviremeselerde filtre sisteminiz için çok iyi birer yardımcılardır. canlı kayalar balık akvaryumlarında çok yakın izlenmelidir. Akvaryumdaki kimyasal dengenin bozulduğunu canlı kayaları iyi izlerseniz hemen farkedebilirsiniz. Kimyasal dengenin bozulması halinde canlı kayalarda sağlıksız büyüyen hair ve slim algler görürsünüz.
Akvaryumunuza canlı kaya ilave etmek isterseniz bunun canlı organizmalardan oluştuğunu ve bu organizmaların akvaryumunuzdaki diğer organizmalar tarafından öldürülebileceğini unutmayın. Bu nedenle canlı kayaları akvaryumunuza koymadan önce akvaryumunun suyunun iyice hazırlanmış olmasına mutlaka dikkat edin. İyi çalışmakta olan bir sisteme sahip akvaryumlara konulacak canlı kayaların mutlaka belli hazırlıklardan geçirilmesi gerekir.
Balık akvaryumlarında en iyi sistem ıslak kuru filtrelerdir. Sistem olarak satın aldığınızda oldukça pahalı olan bu filtreler yerine çok daha ucuza evde yapabileceğiniz sistemlerle ilgili daha detaylı bilgileri gelecek sayılarımızda anlatacağız.
Deniz akvaryumlarında iyi bir filtre sisteminin yanında yeterli akıntı da sağlanmalıdır. Bunun için kullanacağınız powerhead mutlaka akvaryum ölçünüzle uyumlu olmalıdır.
Bunların yanında mutlaka protein ayırıcı ( protein-skimmer) filtre de kullanmanız gerekir. Protein ayırıcı filtrelerin çeşitlerini de gelecek sayılarımızda vermeye çalışacağız.
Balık akvaryumlarında yeni başlayanların aydınlatmada floresan lambalar kullanması oldukça kolay ve yararlı olacaktır. Ama kuracağınız akvaryum reef akvaryumu ise daha kuvvetli ve profesyonel aydınlatma sistemleri kullanmanız gerekir.
Kullanacağınız tuz özel deniz tuzu olmalıdır. Normal kaya tuzunda balıkların ihtiyacı olan maddeler son derece yetersizdir.
Başarılı bir deniz akvaryumu için gerekli pH, nitrat, fosfat, alkalinlik, nitrit, amonyak test kitlerini de aldıktan sonra artık akvaryumu kurabiliriz.

Oku

Deniz Akvaryumuna İlk Adım

Deniz Akvaryumu

Deniz Akvaryumu Kurulumu

Akvaryuma Başlamadan Önce

Akvaryum kurmak istiyorsunuz, fakat bunu başarılı biçimde yapabilmek için ne gibi koşullara, nasıl gereksinimlere ihtiyacınız olduğunu merak ediyorsunuz. Herşeyden önce söyleyebilirim ki, bir akvaryumun idamesi için yeterli imkanınız, ve içindeki canlıların sağlığı için ayıracak yeterli zamanınız yoksa, akvaryum planlarını derhal rafa kaldırmalısınız. Aksi takdirde bu, hem siz değerli hobici için, hemde o akvaryumda yer alacak narin canlılar için eziyete dönüşebilir. En başta bu öngörüye ve bilince sahip olmalıyız.

Akvaryum İçin Uygun Yer Belirlemek




Akvaryum kesinlikle evinizin, yada ofisinizin uygun bir köşesine ihtiyaç duyar. Bu bölgenin olması gereken bazı özellikleri vardır. Öncelikle güneş almaması gerekir. Yada en azından sabah yada akşam güneşini kısa sürelerle alan bir nokta seçilmelidir. Aksi takdirde yosunlanmanın önüne geçmek zor olacaktır. Sıcak yaz aylarında da, akvaryumun ısısını uygun aralıkta tutmak için güneş almaması çok önemlidir. Ayrıca akvaryumunuzda sakin ve stresten uzak bir hava yaratabilmek için, akvaryumun yerinin sakin bir köşe olması gereklidir. Kapı girişlerin hemen yanı, koridor gibi bölgeler bu nedenle uygun değildir. Birinin akvaryumun hemen yanında belirmesini önlemelisiniz. Bu, canlıların psikolojik sağlığı için gerekli bir özelliktir. Canlılar akvaryuma yaklaşmakta olan bizleri uzaktan görmeli ve gerek görüyorlarsa güvenli olduğunu düşündükleri pozisyonda bizi beklemelidirler. Bunun için en uygunu, akvaryumun oda kapısından uzakta, fazla ani hareket görmeyeceği bir noktada olmasıdır. Ayrıca eğer büyük bir akvaryum düşünüyorsanız, zemini bunun için gözden geçirmeli, mümkünse ana kirişlere yakın bir yer seçmelisiniz.
Bir diğer nokta, mümkünse akvaryumu evinizdeki su kaynağına ve giderine yakın bir noktaya kurmaktır. Özellikle kova kullanarak su değişimi yapılamayacak büyük tanklar için bu daha önemlidir. Su kaynağına yakınlık derken, elbette akvaryumu banyoya kurmaktan bahsetmiyorum. Örneğin akvaryumun bulunduğu odada balkon varsa, gereken uzunlukta bir hortumla akvaryumdan su çekip, hortumu direk olarak balkondaki su giderine verebilirsiniz.
Akvaryumunuzu konumlandıracağınız nokta için dikkat edilmesi gereken konular, temel olarak bunlardır. Uygun yeri de belirledikten sonra, elinize metreyi alıp ölçüm işlerinene girebilirsiniz.

Tuzlu Su Akvaryumu kurmak :



Tuzlu Su Akvaryumuna Başlarken;


Tuzlu su akvaryumlarına yeni başlayacak kişilerin en çok sorduğu sorulardan birisi direk olmasa da dolaylı olarak Tuzlu Su Akvaryumu Nasıl Kurulur? oluyor. Bu yazı soruya tam bir cevap olmasa da en azından başlamak için bir yol gösterici olabilir düşüncesiyle kaleme alınmıştır.

Günümüzde kullanmaya alıştığımız ve bu satırları bulmanızı sağlayan internet her zaman doğru bilgiye ulaşmanızı sağlamayabilir. Bu nedenle Tuzlu Su Akvaryumu ve Bakımı ile ilgili iyi bir kitap mutlak satın alın. Bulduğunuz her bilgiye şüphe ile bakın. Doğru olup olmadığını kendi mantık süzgecinizden geçirin. Bu hobide herkesin kendisine göre bir doğrusu vardır ve her zaman tek doğru olmayabilir.

Nasıl bir akvaryum sahibi olmak istiyorum ve ne tür canlılara bakmak istiyorum?


Yeni başlayanların ilk sorduğu sorular nasıl bir akvaryum ve nasıl bir ekipman gerekli? Bu sorulara cevap almadan önce yeni başlayan kişinin Nasıl bir akvaryum sahibi olmak istiyorum ve ne tür canlılara bakmak istiyorum? sorusunun cevabını vermesi gerekiyor. Nasıl ki bir canlı doğuran tankı ile Malawi tankı arasında fark varsa, ve her ikisi de Amazon balığı olmasına rağmen discus ile piranha aynı akvaryuma konulamıyorsa, tuzlu suda da buna benzer ayrımlar bulunmaktadır.

Verimli çalışan basit bir filtre sistemi


Akvaryum için ilk şartlardan biri verimli bir filtre sisteminin oluşturulmasıdır. Bunun için ise verimli çalışan bir protein ayrıştırıcı (Protein Skimmer PS) ve mümkün olduğunca basit ve pislik biriktirmeyen bir filtre sistemi yeterlidir. Ekipman seçiminde ucuza kaçılmamalıdır. Kalitesiz malzemeler ileride daha çok zarara girilmesine veya verimsizlikleri nedeniyle boşa yapılmış harcamalara dönüşür.

Filtre sistemleri konusunda değişik uygulamalar olmasına rağmen genel prensip; suya mümkün olduğunca fazla oksijen kazandırmak, amonyak – nitrit – nitrat döngüsünün hızlıca oluşmasını sağlamak, hatta döngü oluşmadan baştan atıkları toplayarak sisteme yük bindirmemektir. Bu nedenle ne kadar basit bir sistem kurulursa o kadar sorunların önlenebileceği düşüncesi yaygınlaşmıştır.

Canlı kaya tuzlu su akvaryumu için en önemli filtre malzemesidir. Azot döngüsünün tamamlanabilmesini sağlayan bakteriler için bu kayalar en uygun yerdir. Kayaların şekil ve cinsine göre değişebilir ama 100 litre akvaryum için en az 12 en çok 20 kilogram kaya uygun bir yaklaşım olarak kabul edilebilir. Kilo olarak daha fazlası veya kiloda az hacimde büyük kayalar, canlılara yüzecek yer kalmamasına neden olabilir.

Bir tuzlusu akvaryumunda sabit değerlerin oluşması için su değişimi şarttır.

Tuzlu su ile tatlı su akvaryumları arasında genel mantık olarak bir fark yoktur. Nasıl ki tatlı su akvaryumlarında nitrat fazlalaştığında ve suya gerekli mineralleri tekrar eklemek istendiğinde su değişimi yapılıyorsa tuzlu suda da bu gereklidir. Bu şart tuzlu su akvaryumunun biraz daha masraflı olmasının ilk sebebidir.

Canlıların İhtiyacını Biliyor muyuz?


Sorumlu birer akvarist olarak ilk prensibimiz istediğimiz canlının ihtiyaçlarını biliyor muyuz? Ve bu ihtiyaçları karşılayabilecek miyiz? Sorusuna doğru yanıt vermek olmalıdır.

Bu sorunun cevabı verilebilmesi için biraz daha karşılıklı soru cevaba ihtiyacımız var. Bu bilgiler hemen hemen her yerde kolaylıkla bulunan sıradan bilgiler olmasına rağmen tekrarlayalım.

Tuzlu su akvaryumları kabaca; Balık Akvaryumları ve Mercan Akvaryumları olarak iki ana guruba ayrılırlar. Bu kabaca ayrımdan sonra da çeşitli alt guruplar oluşturulabilir. Bu ayrımı yapmamızın birinci nedeni her canlının ihtiyacının ayrı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu ayrımı yaptıktan sonra nasıl bir akvaryum olması gerekiyor. Sorusunun cevaplarını arayalım.





Sadece Balık Beslenilen Deniz Akvaryumu Kurmak ;





Sadece balık akvaryumu olacaksa yüksek kalitede ışığa ihtiyacımız olamadığını söyleyebiliriz. Her ne kadar ışık ihtiyacını yüksek kalitede istemesek de tatlı suda kullandığımız bitki gelişimini artırmaya yönelik olarak üretilmiş groluks gibi floresanları kullanmamamız yerinde olur.

Köpek balığı, müren, aslan balığı, trigger vb. gibi predator balıklar bakmak istiyorsak büyük akvaryumlara ve güçlü filtre sistemlerine ihtiyacımız olduğunu bilmeliyiz. Bu balıklar fazla tükettikleri için oldukça fazla atık üretirler. Bu balıkların bir çoğunun diğeri ile olup olamayacağını mutlaka araştırmalıyız.

Daha küçük akvaryum edinmek istiyorsak ya tek tür, yada ihtiyacını karşılayabileceğimiz daha uyumlu ve küçük balıkları seçmeye yönelmeliyiz.

Resif Akvaryumu



Bu konuya girmeden önce bu akvaryumda olacak canlıların daha değişmez koşullar istediğini, daha yüksek ışık kalitesi istediğini baştan bilmemiz gerekir. Yine canlı seçimi en önemli prensiptir. Bu gurupta akvaryuma balık da eklenebilir. Ama bu balıkların mercanlara zarar veremeyecek olan türlerden seçilmesi gerekir. Bir çok melek ve kelebek balığı mercanlara zarar verir.

Bu akvaryumları da alt guruplara ayrılabilir. Yumuşak mercan, sert mercan akvaryumları vb. gibi. Sert mercan akvaryumlarının, yumuşak mercan akvaryumlarına göre ışık ve akıntı ihtiyaçları daha fazladır. Yumuşak mercanlar olarak nitelenebilecek Leather coral, mushroom, polip Xenia vb. gibi canlılar daha düşük ışık altında bakılabilirler.

Bu konuda temel olarak söylenebilecek tek şey canlının ihtiyacının karşılandığından emin olarak akvaryuma yerleştirmektir. Bu nedenle böyle bir akvaryum planlanırken çok yüksek olmamasına özen göstermek gerekir. Floresan lambaların aydınlatma gücü 50 cm üzeri akvaryumlarda etkisini yitirir. Yüksekliği artırmaktansa, akvaryumu daha geniş ve daha uzun seçmekte fayda vardır. Akvaryum boyutunu belirlerken akvaryuma koyulacak aydınlatma armatürlerinin boyları ve lambaların ekti mesafeleri düşünülerek planlanması faydalı olur. Metal Halide armatürlerinin 60 x 60 cm bir alanda etkili olduğu, floresan boylarının 60 ~ 90 ~ 120 cm olduğu dikkate alınmalıdır.

Akvaryum boyutuna karar vermek

Su hacmi ne kadar büyük olursa su şartları o kadar az değişir. Bu durumun avantajları olduğu kadar dezavantajları da vardır. Avantajı; iyi değerler yakalandığında bu değerlerin değişmesi zaman alır. Örneğin; elektrik kesildiğinde sıcaklık değişmesi daha geç olur. Daha uzun aralıklarla müdahale ve kontrol şansınız olur. Dezavantajı ise; kötü değerler yakalandığında da aynısı olur. Örneğin; nitrat arttığında daha fazla su değiştirmeniz gerekir. Suyu ısıtmak veya soğutmak gerektiğinde daha çok enerji ve zaman harcarsınız. Eklediğiniz katkılar akvaryum hacmi ile orantılı olarak artar. İlk başta düşünmediğiniz birçok artı giderle karşılaşabilirsiniz.

Bunun yanında çok küçük akvaryumlarda su şartları daha hızlı değiştiği için değerler kontrol edilemez duruma bir anda gelebilir. Bu nedenle küçük akvaryumları her an gözlemeniz gerektiğinden daha fazla ilgi ve tecrübe gerektirir. İki gün bakmazsanız sistem çökebilir. Bu nedenle başlarken çok küçük bir boyut seçmemek gerekir. Çok büyük bir akvaryum seçtiğinizde ise hem masrafı hem de bakım zorluğu nedeniyle akvaryum sizi yıldırabilir.

Akvaryum planlanırken taşırma sistemli olarak düşünülmesi daha uygun olur. Bu sistemlerde altta bulunan ikinci akvaryum hem müdahale kolaylığı sağlar, akvaryum hacminin artırır, hem de akvaryum içine koyacağınız PS, ısıtıcı, fosfat giderici vb. gibi ekipmanın çirkin görüntüsünden sizi kurtarır. Bunun için yeriniz yoksa küçük akvaryumlarda bir şelale filtre de işinizi görür. Böylelikle akvaryuma bol miktarda oksijen sağlanmış olur. Tatlı su akvaryumlarından alışık olduğumuz dış filtre kullanılması içinde pislik birikeceği ve sürekli temizliğin oldukça zor olması nedeniyle tavsiye edilmez.

Akvaryumda uygun boyutun seçimi konusunda benim fikirlerim sorulduğunda şunları söyleyebilirim:

Sadece balık beslenmesi düşünülüyorsa beslenecek balıklara ve miktarına karar verdikten sonra ilk başlangıç olarak 350 ila 400 litre civarında bir akvaryum seçmek uygun olur. Az sayıda balık bakılacağı konusunda kendine güven varsa bu hacim 150 ila 200 litreye kadar düşebilir.

Resif akvaryumu yapılmak isteniyorsa başlangıç için 150 ila 200 litre civarında bir akvaryum uygun olur. Daha büyük bir akvaryum, bu akvaryum ile en az bir yıl tecrübe kazanıldıktan sonra tecrübe edilmelidir. Bu arada bir resif akvaryumunun bütün ihtiyaçları incelenmiş ve canlılar üzerinde yeterli tecrübe kazanılmış olur. Baştan alınacak kaliteli malzeme elde kalmaz yeni akvaryumda da kullanılabilir. Resif akvaryumlarında ana tankta tedavi uygulanamayacağı için mutlaka uygun boyutta ilave bir karantina akvaryumu da düşünülmelidir.

Resif akvaryumların da özellikle su değerlerinin bilinmesi önemlidir. Bunların başlıcaları NO3, Ca, Mg, Fosfat, KH, pH değerleridir. Bu değerlerin test edilerek duruma göre gerekli katkıların eklenmesi şarttır. Test yapılmadan eklenen katkılar faydadan çok zarar verir. Akvaryumda yaptığınız değişiklikler ve eklediğiniz katkılar için bir tablo hazırlarsanız, böylece yaptığınız testleri, su değişimlerini ne zaman yapmanız gerektiği gibi tarihleri hatırlamanız kolaylaşır.

Akvaryum içerisinde tortu birikmeyecek kadar bir sirkülasyon mutlaka yapılmalıdır. Bunun için tuzlu suya uygun sirkülasyon motorları şarttır. Bu sirkülasyon ihtiyacı resif akvaryumlarında daha fazladır.

Özellikle yazın yaşanan sorunlardan biri suyun aşırı ısınmasıdır. Bu durumun canlıların metabolizmalarını hızlandırdığının (erken yaşlanma) unutulmaması gerekir. Balık akvaryumlarında soğutucu olması şart değildir ama sıcaklığın kontrol altında tutulmasında fayda vardır.

Resif akvaryumlarında ise sıcaklığın mutlaka kontrol altında tutulması gerekir. Bu sıcaklık değeri 25 ~ 26 oC değerini aşmamalıdır.

Oku

Balıklar Hakkında bilinmeyenler

Balıklar Hakkında bilinmeyenler



Balık türleri yeryüzünde 450 milyon seneden fazla bir süredir var olmuştur.

Balık türleri yeryüzünde dinozor türlerinden önce bile vardı.

Günümüzde Yeryüzünde tanımlanmış 25.000'den fazla balık cinsi bulunmaktadır.

Tahmini 15.000'den fazla tanımlanmayan balık türü olduğu düşünülmektedir.

Yeryüzündeki sürüngen, memeli ve kuş türlerinin toplamından fazla balık türü bulunmaktadır.

Dünya'daki su kaynaklarının ancak %0,1'i tatlı su olması karşın balık türlerinin %40'u tatlı su balığıdır.

Tırmanıcı levrek türü havadaki oksijeni absorbe etme yeteneğine sahiptir. Güçlü ve sert yüzgeçleri sayesinde kara yüzeylerinde sürünerek ilerleme yeteneğine sahiptir.

Köpekbalığı gibi bazı balık türleri hava keselerine sahip olmadığından devamlı yüzmek ya da suyun zeminine yatmak zorundadırlar.

Bazı balıklar dişlerini sürterek ses çıkartırlar, kedi balığı gibi bazı balık türleri ise mesane torbaları aracılığı ile garip sesler çıkartırlar.

Bazı balık türleri uçabilir ( havada süzülme yeteneğine sahip ) , kimileri zeminde sürünebilme ve bazıları da kayaya tırmanabilme yeteneğine sahiptir.

Balıklarda suyun içindeki sesleri algılamaya yarayacak radar türü bir organ bulunmaktadır.

Yanal Çizgi Organı adındaki bu mekanizma sayesinde balıklar karanlık ve derin sularda bile yönlerini bulma sorunu yaşamazlar.

Yeryüzünde bilinen en büyük balık Dev Beyaz Köpekbalığıdır. Boyları 15 metreye kadar ulaşabilir.

Yeryüzündeki en küçük balık türü Filipinlerde yaşayan Goby türüdür. Boyları ortalama 8 milimetredir.

Bazı balıkların iskelet yapısı sadece kıkırdaklardan oluşmaktadır.

Balıklar mükemmel görüş, dokunuş, tat alma ve duyma yeteneklerine sahiptir.

Balıklar, kuşlar ve memeliler gibi acı ve stresi hissedebilirler.

Tropikal akvaryum balıklarının %95'i uygun olmayan akvaryum şartları ve hatalı besleme sonucu ölmektedir.

Dünya'da satılan tropikal balıkların hemen hepsi Afrika, Asya, Orta ve Güney Amerika'dan yakalanmaktadır.

Oku

Deniz Akvaryumu Kurulumu





Tuzlu Su Akvaryumu nasıl olmalı ? 

Tuzlu su akvaryumu sistemi uzun vadede sorun çıkartmadan başarılı şekilde çalışabilecek yapıya sahip olmalı.
Kurduğumuz deniz akvaryumlarında canlıların sağlıklı olarak yaşayabilecekleri ortamı yaratabilmenin püf noktalarını kabaca şöyle açıklayabiliriz;
Akvaryum camlarının Sağlam yapıştırılmış olması ve yeterli çapta iniş borularının kullanılması,
kaliteli tuz,(kalsyum ve minerallerin yüksek olması- fosfat içermemesi)
kaliteli su,(ağır metallerin bulunmaması, revers-osmos arıtılmış su veya damacana içme suyu)
100 litreye ortalama 10-17kg kaliteli canlı kaya yeterli
aydınlatma,(8000-12000 kelvin canlıların ihtiyaç duyduğu spectruma sahip, led olabilir)
güçlü iç akıntı ve filtre sirkülasyonu (güçlü kinetik enerji)
ıslak kuru mekanik ve bioball filtre kulesi( suyu parçalayıp oksijen kazandırır- bünyesinde oluşan faydalı bakteriler yardımıyla sudaki amonyum nitratın ayrıştırır)
uv filtre(steril filtre) ve protein toplayıcı (organik filtre) cihazlarının etkili çalışması (uv nin içinden geçen su miktarı çok hızlı olur ise işlevini yapmaz. Protein toplayıcının boyutundan ziyade kapasitesi ve ayarı önemlidir)
kum mercan veya aragonit olmalıdır suyun kalsiyum seviyesini dengeler, kum miktarı çok olur ise nitrat problemi yaratır, eğer kum seviyesi yüksek istenir ise 10 cm kalınlığında tabaka yapılarak kumun altına delikli boru sistemi döşenip jaubert sistemi yapılmalıdır.
Biyolojik dengenin uzun yıllar doğayı taklit edebilmesi için Tüm ekipmanların işlevini düzgün yapması gerekir, zira hesaplamalar ve sistem kurulumunda yapılabilecek hatalar bir müddet sonra hobinin eziyete dönüşmesine neden olabilir. Bu nedenle kurulum aşamasında profesyonel destek alınması tavsiye edilir




KUM (ARAGONİT)


Yapıları kalsiyum ve karbonatdan oluşmaktadır. İçeriği sayesinde deniz akvaryumlarında önemli bir unsur olan ph ı tamponlar. Akvaryumda canlı kayalarda olduğu gibi aerobik ve anaerobik bakteriler için alan oluşturur. Aragonit kumlar dışında "canlı aragonit kum" ile adlandırılan kumlar kullanıldığında, akvaryumdaki biyolojik döngü dahada hızlı bir şekilde gerçekleşir. Kum seçimi yaparken iri taneli olanlardan kaçınılmalıdır



CANLI KAYA


Oluşumları ölü mercan iskeletleri ve kumlardandır. Yapıları gereği aerobik ve anaerobik bakteriler barındırırlar. Deniz akvaryumlarına görsel bir güzellik katmalarının yanında, barındırdıkları bakteriler sayesinde filtrelemeye önemli derecede yardımcı olurlar (nitrifikasyon (amonyak>nitrit>nitrat) , denitrifikasyon (nitrat> nitrojen)). Satın alınırken hafif, bol gözenekli ve temiz olmasına dikkat edilmelidir. Alınması gereken kaya miktarı akvaryumun litresine göre belirlenir.






SENTETİK DENİZ TUZU VE SU HAZIRLANMASI


Sentetik deniz tuzları, tatlı suyu, deniz akvaryumlarına uygun hale getirmek için kullanılır. Bu suyu hazırlamada tuz dışında; tuz ölçer veya refraktometre, sirkülasyon motoru, termometre ve suyu hazırlamak için kullanılacak uygun bir kap gereklidir.

Örnek Su Hazırlama

10 lt bir su hazırlanması gerektiğini düşünürsek;
Kaba, uygun değerlere sahip 10 lt su eklenir. (Kullanılacak su reverse osmosis çıkışlı yada uygun değerlere sahip damacana su olmalıdır.)
Kabın içerisine sirkulasyon motoru eklenir ve çalıştırılır.
Su mevsim şartlarına göre 25 dereceye sabitlenir.
Kabın içerisindeki suya litre başına ortalama 33 gram tuz ilave edilir.
Su ve tuzun karışmasının ardından (2 - 3 saat ), suyun tuzluluk derecesi ölçülür. Elde ettiğimiz değer 1025 (-/+ 1) olmalıdır.
Bu değer yakalanana kadar, almış olduğunuz değere göre tuz veya su ilavesi yapılmalıdır.
Not : Hazırlanan suyun akvaryumda uygulanan rutin testlerden geçirilmesi gereklidir. Örneğin; Akvaryumunuza yüksek oranda su değişimi uygulayacaksanız ve hazırladığınız su ile akvaryumunuzdaki suyun kh ve ph değerleri arasında ciddi farklar varsa, bu durum canlılarınızda probleme yol açabilir.



AKINTI MOTORLARI

Akıntı motorları deniz akvaryumlarında önemli bir rol üstlenmektedir. Akvaryuma yerleştirilirken, akvaryumun içerisinde "ölü nokta (akıntısız alan) " kalmamasına dikkat edilmelidir. Akıntı motorları, suyun içerisindeki atıkların belli bir bölgede birikmesini ve kalmasını önlemek dışında, balık ve mercanların yaşamı için gerekli olan akıntınında akvaryum içerisinde oluşmasını sağlar. Akvaryum içerisindeki akıntı miktarı, beslediğiniz canlıların akıntı ihtiyacı ve akvaryum büyüklüğünüzle paralel olarak artar veya azalır.

SUMP


Sump, ana tanka bağlı olarak genellikle akvaryumların alt kısmında bulunmaktadır. Çalışma mantığı; akvaryuma açılan bir delikten veya oweflowbox adı verilen taşırma kutusundan gelen suyun, filtreleme, ısıtılma v.b. işlemlerini yaparak tekrar akvaryuma göndermesidir. Bu su akvaryuma "kafa motoru" denilen ve sumptaki suyun akvaryuma gönderilmesini sağlayan bir motor vasıtası ile ulaştırılır. Motor tercihi yapılırken güçlü bir motor seçilmelidir. Yaygın ve klasik olarak kullanılan sump dizaynında, su ilk olarak protein skimmer ın bulunduğu hazneye gelir. Ardından, ısıtıcı ve kullanılabilinecek ek filtre ekipmanlarının bulunduğu hazneden de taşarak, kafa motoru ile tekrar akvaryuma gönderilir. Sump, kullanılan filtre ve ısıtma/soğutma ekipmanlarını içerisinde barındırdığından, ana tankdaki görüntü kirliliğini büyük oranda aza indirir. Su yüzeyinden suyu aldığı için, anatankda oluşabilecek yağ tabakasını önler. İçerisine ek bir hazne yapılarak, tatlısu ekleme ünitesi, yedek tuzlusu ünitesi, akvaryuma eklenecek veya çıkarılacak balıklar için geçici bölüm ve buna benzer bölümler oluşturabilirsiniz. Su hacmi 100 lt üstü olan akvaryumlarda olması gereken bir ekipmandır.






AYDINLATMA

Deniz akvaryumlarında özellikle mercanlar, yaşamlarını sürdürebilmek için ışığa ihtiyaç duyarlar. Bunun için sistemimizde denizlerdeki ışık kalitesini taklit etmeye çalışırız. Mercanların doğal hayatlarında yaşamlarını sürdürdükleri yerlere göre (sığ su, derin bölgeler) olması gereken kelvin değerinde ışıklandırma kullanılır. Renk sıcaklığı ile beraber, kullanılcak ışık şiddetide önemlidir. Deniz akvaryumlarında litre başına (ortalama) 1 - 1,5 watt gelecek şekilde hesap yapılarak ışık gücüne karar verilir. Sistemimizde sadece balık besliyor olsak bile, kullanacağımız ışık, uygun kelvin değerlerinde olmalıdır, aksi takdirde yosun sorunu ile karşılaşabiliriz. Hobiciler arasında tercih edilen en populer sistemler t5 ve Metal Halide lerdir. Yüksekliği 50 cm ve aşağısı olan akvaryumlarda T5 ler kullanılabilieceği gibi, daha yüksek akvaryumlarda Metal halideler tercih edilir. Gerek t5, gerekse metal lambalarda tercih edilecek kelvin değeri 10.000 k altında olmamalıdır. Günümüzde yeni teknoloji ile birlikte güçlü ve kaliteli led aydınlatmalar diğerlerinin yerini almaya başlamıştır




PROTEİN SKİMMER


Protein skimmer lar, deniz akvaryumunda en önemli görevi üstlenirler. Çalışma prensibi tuzlu suyun köpürmesidir. Sudaki organik moleküller, hava kabarcıklarına yapışırak, bu kabarcıklarla beraber sistemden uzaklaştırılır. Deniz akvaryumlarında nitrat döngüsünün, başlamadan bitirilmesini sağlar. Sump içerisinde kullanılebilidiği gibi, askı tipler sayesinde akvaryumdada kullanılmaktadır. Ekipman tercihi yapılırken üzerinde duruluması gereken bir malzemedir.


REFİGİUM


Refigium kullanılan sistemlerde, genelde sump un bir bölümü tercih edilir. Kurulum amacı; içerisinde bulunan alglerin, fotosentez yapmaları sonucu sistemdeki nitrat ve fosfatı tüketmeleridir. Işık yanma süresi mümkün olduğunca uzun tutulmalı ve sistemden gelecek suyun debisi düşük olmalıdır. İçerisinde yetişen alg lerde bozulma görüldüğünde derhal budama işlemi yapılmalıdır. Refigium podlarada iyi bir ev sahipliği yaptığından, canlı yeme ihtiyaç duyan balıkların besin ihtiyaçlarını kaşılamada da faydalıdır. Deniz akvaryumu sistemlerinin "olmazsa olmaz" larından değildir, fakat sisteme dahil olması akvaryumunuz açısından bir avantajdır.





Akvaryum Arka Fonu

Akvaryumunuzun arka fonunda eğer çıplak akvaryum camı bırakırsanız, duvarınızı, ve o aradan geçen kabloları görürsünüz. Bu ilk zamanlarda sorun olmayabilir. Fakat ileride kesinlikle gözünüze batacaktır. Arka fonu olan ve olmayan iki akvaryum arasındaki fark, aslında çok büyüktür. Arka fonlu akvaryumun, sadece göze hoş gelmesinin dışında faydaları da vardır. Cichlidler de, birçok diğer balık gibi, camın diğer tarafını görebilirler, ve orada olan bitene tepki verirler. Odada onları korkutan bir hareket olduğu anda, verecekleri ilk tepki, gördükleri en karanlık mağaraya girip saklanmak olacaktır. Fakat arka camından ışık alan bir akvaryumda, hiçbir yer yeterince karanlık olmayacaktır. Böyle bir akvaryumda, balıkların güvenli saklanma alanı olmayacaktır. Bu üzerlerinde stres yaratır. Doğal davranmayacakları gibi, sık tekrarlanırsa sağlıklarını bile kaybedebilirler.
Balıkların, olması gerektiği gibi bölge sahiplenmelerinin ve göz alıcı renklere sahip olmalarının şartlarından en önemlisi, kendilerini rahat hissetmeleridir, istedikleri anda karanlık ve güvenli bir mağaraya kaçabilme şanslarının bulunmasıdır. Karanlık saklanma alanları olmayan bir akvaryumda, bu balıklar en güzel renklerini göstermeyecekleri gibi, bölge sahiplenme ve üreme potansiyelleri de düşük olacaktır. Bu nedenlerle, akvaryumdaki arka fon, dekorasyonun en önemli parçasıdır.
Bunun için en kolay çözüm, arka cama, dışarıdan fon eklemektir. Akvaryumcularda artık çok çeşitli arka fon posterleri bulunmaktadır. Bunlardan, ya kuracağınız akvaryumdaki genel havayı yansıtacak, fotoğraflı olanlardan birini, yada mavi, lacivert, siyah gibi, isteğe göre değişen düz renklerde bir poster alabilirsiniz. Bunları arka cam ölçülerinize göre kesip, kolayca cama yapıştırabilirsiniz. Bunlar akvaryum camları için tasarlandıklarından, camla aralarında hiç hava kalmayacak şekilde monte edilebilirler. Böylece, uygulandıkları camda yansıma minimum düzeyde olacaktır.






Deniz Akvaryumu Kurulum Sonrası



Evet akvaryumunuzu ve gereken malzemeleri aldınız,heyecanla geldiniz.Eminim ki, bir an önce balıklarınızı akvaryumda görmek istiyorsunuz.Sabırsızlık had safhada..İşte en büyük hata.Tatlı su akvaryumları dahi aceleyi tolere edemezken böyle bir sistemi başarıyla yürütebilmenin bir numaralı kuralı:Sabır!
Hemen harekete geçmeyin.Muhtemelen o heyecanla bir şeyleri yanlış yaparsınız.Önce o güne kadar öğrendiklerinizi ( eğer notlar aldıysanız çok daha iyi) gözden geçirin.
Yapmanız gereken ilk şey sump'ı doğru bir şekilde doldurmak.İdeal filtrasyon için,taşırmadan gelen su önce su ile temas etmeyen elyafa,onun altında biyolojik süngere akmalı buradan da yağmurlama yaparak bioball'lara geçmeli.Elyaf ve sünger mutlaka suyun dışında olacak.Daha sonra mercan kırığından geçerek ikinci bölmeye geçecek.En kullanışlı yöntem burayı(eğer refugium yoksa) protein skimmer'a ayırmak.En son bölmenize de powrhead'inizi yerleştirip akvaryuma filtre edilmiş suyu geri basmak...Sump bir çok çeşidi olan bir sistem.O yüzden yukarıdaki önemli noktalara dikkat ederek sizin için en efektif yerleşimi ayarlayabilirsiniz.
Akvaryumunuzun dip malzemesini yerleştirin.Ve akvaryumunuza su doldurmaya başlayın. Deniz akvaryumunun en kritik kurulum anlarından biri.Akvaryuma dolduracağınız su reverse osmosis ile hazırlanmalı.Reverse osmosis şebeke suyunu saf suya dönüştüren bir su arıtma sistemi.Ancak normal su arıtma cihazlarından biraz farklı(bu konuya ayrıca değineceğim).Eğer r/o imkanınız yoksa ilk kurulumda damacana sulardan ya da turkuaz gibi işlenmiş sulardan doldurmanız daha sonra karşılaşacağınız kötü olaylardan sizi koruyacak.Suda masraftan kaçmak size tüm sistemi kaybettirebilir.(Şebeke suyunu akvaryumunda 3 gün kadar dinlendirip çeşitli su hazırlayıcılar ile de hazırlayanlar var ancak bu yine de riskli)
Suyunuzu doldurduktan sonra sirkülasyon ve akıntı sağlayacak motorlarınızı akvaryumun farklı noktalarına yerleştirin.Bu motorlar size kurulumda çok yardımcı olacak.
Akvaryumunuzu bu şekilde çalıştırarak sistemi kontrol edin.Daha sonra sistemi tekrar durdurun.
Sıra geldi tuz eklemeye.Evet litreye 33 gr. gibi bir uygulama var teoride.Ancak sizin zaten bir tuz ölçeriniz olmalı.Bu yüzden başlangıçta teoriye uyarak hesapladığınız tuz miktarını akvaryuma ekleyin.Tuzunuzu mümkün olduğunca hızlı çözünen,tortu bırakmayan tuzlardan seçin.Tuzu ekledikten sonra akvaryum içindeki akıntı pompalarını çalıştırın.Bu tuzun çözünmesini kolaylaştırır.
Akvaryumunuzu en az 24 saat bu şekilde çalıştırın.Bu arada sump içindeki su seviyesini de ayarlayın.(bu aşamada ps çalıştırmasanız da olur.Ancak özellikle yeni ps'lerin bir düzene oturup kuru köpük toplamaya başlaması zaman ve ayar gerektirdiğinden ne kadar erken çalışsa o kadar iyi)
24 saat veya daha fazla süre sonunda hidrometreniz ile tuz yoğunluğunu ölçün.Tavsiyem suda serbest yüzen bir tuz ölçer kullanmanızdır.Burdaki önemli nokta ise şu:Hidrometre 25 derece sıcaklık için ideal değerleri vermek üzere tasarlanmıştır.Daha yüksek veya düşük sıcaklıktaki ölçümler için çıkacak sonuçları öğrenin.Yoğunluk az ise ayrı bir kapta çözündüreceğiniz tuzu ekleyin,çok ise tatlı su ilave edin.
Sİstemi bu şekilde en az 3-4 gün çalıştırın.Akvaryumunuzda bazı bakterilerin var olmaya başlaması gerekiyor.Mekanik filtrasyonu sağlayan elyafların sık sık değişmesi gerekecek,bunu alışkanlık haline getirin.Bu süre sonunda özellikle amonyak ve nitrit testinizi yapın ve değerleri kaydedin.
Akvaryumunuza canlı kayalarınızı ekleme zamanı!
Akvaryumunuza canlı kayalarınızı eklemeye başlayın.En doğru taşıma yöntemi ile de getirseniz kayalarda bazı ölümler kaçınılmazdır.Önemli olan kayaların tam olarak kür edilmiş olması.Kayalarınızı zevkinize göre yerleştirin.Balık ağırlıklı bir akvaryumunuz olacaksa balıklar için geniş yüzme alanları bırakın;reef planlıyorsanız kayalarınızı yükselen bir kule gibi dizmeniz farklı canlılar için farklı ışık gereksinimini karşılayacaktır.
Canlı kayaları koyduktan sonra sisteminiz çalışmaya devam ederken amonyal,Nitrit testlerini bir kaç günlük aralıklarla yapın.Amonyak da mutlaka sıfır değerini görmelisiniz.Aksi halde kayalar sisteme alışmamış ve sistem henüz hazır değil demektir.amonyak sıfırlandığında nitrat yükseliyor demektir. testlerinizi yapıp ideal değerleri bulana kadar sabretmeniz gerekecek.Bu arada cycle denilen bu süreci hızlandırmak adına akvaryuma ilk canlılarınızı koyabilirsiniz.Tavsiyem bu canlıların temizlik ekibi denilen karidesler,hermitler gibi invert canlılar olması.Ardından dayanıklı ve küçük balıklardan damselleri en fazla bir iki tane ekleyerek biyolojik döngünün oturmasına katkı yapabilirsiniz.Nitrat ph değerlerinizi ölçmeyi ihmal etmeyin.nitrat yüksek ise kısmi su değişimi gerekecektir.
Testleriniz ideal değerleri göstermeye başladığında akvaryumunuz da yaşamaya başlamış demektir.Bu süreç bazen aylar sürebilir,sabırsızlık etmeyeceksiniz.

Oku